Translation of "Londra'da" in German

0.005 sec.

Examples of using "Londra'da" in a sentence and their german translations:

- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.

Sie lebt in London.

Yana Londra'da yaşıyor.

Jana lebt in London.

O, Londra'da yaşıyor.

Sie lebt in London.

Ben Londra'da mıyım?

Bin ich in London?

Londra'da ne yaparsın?

Was machst du in London?

- Ben iki kez Londra'da bulundum.
- İki kez Londra'da bulundum.

Ich bin zwei Mal in London gewesen.

- Mary, Londra'da Fransızca öğretiyor.
- Mary, Londra'da Fransızca dersi veriyor.

Maria gibt in London Französischunterricht.

Londra'da hava yağışlı mıydı?

- War es regnerisch in London?
- War es in London regnerisch?

Ne zaman Londra'da olacaksın?

Wann bist du in London?

Daha önce Londra'da bulundum.

Ich war schon mal in London.

Onunla Londra'da kalırken tanıştım.

Ich traf mich mit ihm, als ich in London weilte.

Londra'da her şey pahalı.

- In London ist alles teuer.
- In London ist alles kostspielig.

On yıldır Londra'da yaşıyorlar.

Sie leben jetzt seit zehn Jahren in London.

Londra'da kaç gün kalacaksın?

Wie lange bleibst du in London?

Londra'da kalırken onunla tanıştım.

Während meines Aufenthalts in London traf ich ihn.

Savaş başladığında Londra'da yaşıyordu.

Er lebte in London als der Krieg ausbrach.

- Savaş çıktığında o Londra'da yaşıyordu.
- Savaş patlak verdiğinde, o, Londra'da yaşıyordu.

Er lebte in London als der Krieg ausbrach.

Yaz mevsiminin çoğunda Londra'da idim.

- Ich war den Sommer überwiegend in London.
- Ich habe den Großteil des Sommers in London verbracht.

Daha önce Londra'da bulundun mu?

- Warst du schon mal in London?
- Wart ihr schon mal in London?
- Waren Sie schon mal in London?
- Sind Sie früher schon mal in London gewesen?

Londra'da şu anda saat kaç?

Wie spät ist es jetzt in London?

Londra'da çok sayıda park vardır.

In London gibt es viele Parks.

Bell Londra'da yaşardı, değil mi?

Bell lebte in London, oder?

Ya Londra'da ya da Paris'tedir.

Er ist entweder in London oder in Paris.

Londra'da birçok güzel park vardır.

In London gibt es viele schöne Parkanlagen.

Erkek kardeşim yıllardır Londra'da yaşıyor.

Mein Bruder lebt schon seit Jahren in London.

Yarın bu zaman Londra'da olacak.

Er wird morgen um diese Zeit in London sein.

Onunla son defa Londra'da gördüm.

- In London habe ich sie zuletzt gesehen.
- Zuletzt gesehen habe ich sie in London.
- Es war in London, dass ich sie zuletzt gesehen habe.

Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.

- In einer Woche werde ich in England sein.
- Heute in einer Woche werde ich in England sein.

Londra'da kaç tane köprü var?

Wie viele Brücken gibt es in London?

Londra'da yaşayan bir arkadaşım var.

Ich habe einen Freund, der in London lebt.

Tom şimdi iş için Londra'da.

Tom ist gerade geschäftlich in London.

Londra'da yoğun bir sisimiz vardı.

Wir hatten dichten Nebel in London.

Londra'da kalışımız çok kısa idi.

Unser Aufenthalt in London war zu kurz.

Londra'da çok sayıda park var.

Es gibt viele Parks in London.

Londra'da uçakları değiştirmek zorunda mıyım?

Muss ich in London umsteigen?

Bir ay boyunca Londra'da kaldı.

Er blieb mehr als einen Monat in London.

Tom'un Londra'da bir dairesi var.

Tom hat eine Wohnung in London.

O Londra'da çok sayıda resim çekti.

Er hat in London viele Bilder gemacht.

Mary Londra'da bir yemek bankası çalıştırıyor.

Mary leitet eine Tafel in London.

Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.

Ich habe sie das erste Mal in London getroffen.

Niçin bu sıcakta Londra'da kalmak zorundasın?

Warum musst du bei dieser Hitze in London bleiben?

O, Londra'da ne kadar süredir yaşamaktadır?

Wie lange lebt er schon in London?

Eğer Londra'da bir taksi sürücüsü olmak istiyorsanız

Wenn Sie ein Taxifahrer in London werden wollen,

Londra'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misin?

Können Sie mir eine Unterkunft in London empfehlen?

Londra'da bir ev satın aldığın doğru mu?

- Stimmt es, dass du dir ein Haus in London kauftest?
- Stimmt es, dass du dir ein Haus in London gekauft hast?
- Stimmt es, dass Sie sich ein Haus in London kauften?
- Stimmt es, dass Sie sich ein Haus in London gekauft haben?

Yoko, şimdi Londra'da. O İngilizce eğitimi görüyor.

- Yōko ist jetzt in London. Sie studiert Englisch.
- Yōko ist jetzt in London. Sie lernt Englisch.

Yarın yaklaşık olarak bu saatte Londra'da olacağız.

- Morgen um diese Zeit werden wir in London sein.
- Morgen um diese Zeit sind wir in London.

- Hiç Londra'ya gittiniz mi?
- Hiç Londra'da bulundunuz mu?

- Warst du schon mal in London?
- Sind Sie früher schon mal in London gewesen?

Kız kardeşim Londra'da Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinde çalışıyor.

- Meine Schwester arbeitet bei der amerikanischen Botschaft in London.
- Meine Schwester arbeitet bei der Botschaft der Vereinigten Staaten in London.

- O üç kez Londra'da bulundu.
- Üç kez Londra'ya gitti.

Er ist dreimal in London gewesen.

Bu mükemmel bir çözümdü çünkü Londra'da yaşayıp şehri çok iyi bilen

Das ist eine großartige Lösung, weil Menschen angezogen wurden,

2.Dünya Savaşı sona erdi ve Olimpiyatlar 1948'de Londra'da yeniden başladı, ama savaşın kaybeden ülkeleri olan Almanya ve Japonya davet edilmediler.

Nachdem der Zweite Weltkrieg beendet war und die Olympischen Spiele 1948 in London wieder aufgenommen wurden, wurden die Länder, die den Krieg verloren hatten, Deutschland und Japan, nicht eingeladen.