Translation of "Kel" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kel" in a sentence and their german translations:

Kel misin?

Hast du eine Glatze?

Tom kel.

- Tom hat eine Glatze.
- Tom ist kahl.

Tom kel oluyor.

Tom bekommt eine Glatze.

Tom kel değildi.

Tom hatte keine Glatze.

Kel olmak istemiyorum.

Ich will keine Glatze bekommen.

Ali kel kafalıdır.

Ali hat eine Glatze.

Tom kel, değil mi?

Tom hat eine Glatze, nicht wahr?

- Tom kel.
- Tom saçsız.

Tom ist kahl.

Çok endişelenirsen kel olacaksın.

Wenn du dich zu sehr sorgst, bekommst du eine Glatze.

Tom zaten kel oldu.

Tom hat schon eine Glatze.

Daha gençken kel olmak istemiyorum.

Ich will keine Glatze bekommen, solange ich noch jung bin.

Tom çok genç kel oldu.

Tom bekam sehr jung eine Glatze.

Sanırım yarın tamamen kel olacağım.

Morgen bin ich vermutlich völlig kahl.

Kel bir adama tarak almayı önerme.

Empfehle einem Glatzköpfigen nicht, einen Kamm zu kaufen.

Kel olmanın avantajı, çorbada saç teli bulmamaktır.

Der Vorteil von den Glatzköpfigen ist, dass man kein Haar in der Suppe findet.

- Foyası meydana çıkıyor.
- Takke düştü, kel göründü.

Da zeigt sich die wahre Natur.

Tom kel kalmadan önce kızıl saçları vardı.

Tom hatte rotes Haar, bevor er eine Glatze bekam.

- Bir şeyi doğru yaptırmak istiyorsan, onu kendin yap.
- Kel kör, kendi işini kendin gör.

Wenn du willst, dass etwas richtig gemacht wird, mach es selbst!