Translation of "Karısına" in German

0.003 sec.

Examples of using "Karısına" in a sentence and their german translations:

O, karısına kızgındı.

Er war böse auf seine Frau.

Tom karısına gülüyor.

- Tom küsst seine Frau.
- Tom küsst seine Gattin.

Tom karısına sadık.

Tom ist seiner Frau treu.

Tom karısına kızgındı.

Tom war böse auf seine Frau.

Tom'un karısına benziyorsun.

Du siehst aus wie Toms Ehefrau.

Başarısının çoğunu karısına borçludur.

Er verdankt seinen Erfolg zu großen Teilen seiner Frau.

Tom karısına yardım ediyor.

Tom hilft seiner Frau.

Kitabını karısına ithaf etti.

Er widmete sein Buch seiner Ehefrau.

Karısına düşünmeden almamasını söyledi.

Er sagte seiner Frau, sie solle keine Spontaneinkäufe machen.

Tom karısına yalan söyledi.

Tom belog seine Frau.

Tom karısına derinden aşık.

Tom liebt seine Frau sehr.

Tom'un karısına Mary deniliyor.

- Toms Ehefrau heißt Mary.
- Toms Frau heißt Maria.

Adam karısına yardım ediyor.

Der Mann hilft seiner Frau.

Sonra Lannes'ın karısına şunları yazdı:

Dann schrieb er an Lannes 'Frau:

O bir çiftçinin karısına benziyor.

Sie schaute wie eine Bäuerin aus.

O, mali açıdan karısına bağımlıdır

- Er ist finanziell von seiner Frau abhängig.
- Er ist finanziell abhängig von seiner Frau.

Her zaman karısına hediyeler veriyor.

Er macht seiner Frau ständig Geschenke.

Karısına çok büyük bir servet bıraktı.

Er ließ seine Frau mit einem riesigen Vermögen zurück.

O, vasiyetinde karısına bir servet bıraktı.

In seinem Testament vermachte er seiner Frau ein Vermögen.

O ona ve karısına hakaret etti.

Sie beleidigte ihn und seine Frau.

Başka birinin karısına içten içe âşık oldum.

Ich bin heimlich in die Frau eines anderen verliebt.

O her zaman karısına karşı doğru olduğunu söylüyor.

Er beteuert, seiner Frau immer treu gewesen zu sein.

İş günü bittikten sonra, Tom eve karısına gitti.

Nachdem der Arbeitstag beendet war, ging Tom nach Hause zu seiner Frau.

Tom evlilik yıl dönümlerinde karısına çiçekler vermeyi asla unutmaz.

Tom vergisst nie, seiner Ehefrau zum Hochzeitstag Blumen zu schenken.

Tom hiç kimseye güvenmez: ne arkadaşlarına, ne karısına, ne çocuklarına, ne de kendine bile.

Tom traut niemandem: weder seinen Freunden noch seiner Frau noch seinen Kindern noch sich selbst.