Translation of "Yalan" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Yalan" in a sentence and their chinese translations:

Yalan söylüyorsun.

你在撒谎。

Yalan söyleme!

不要撒谎!

Yalan söylemem.

我不說謊。

Yalan söylemeyin.

别说谎!

- O yalan söylemez.
- O, yalan söylemez.

他不说谎。

Bana yalan söyleme!

别骗我!

Yalan söylemek yanlıştır.

說謊是錯誤的。

Neden yalan söylüyorsun?

- 你为什么说谎?
- 為甚麼你騙人?

O yalan söylüyor.

他說謊。

Niçin yalan söylerdi?

她為甚麼要說謊?

Tom yalan söylüyor.

汤姆在撒谎。

O yalan söylemez.

他不说谎。

Bu bir yalan!

那是个谎话。

Sanırım yalan söylüyorsun.

我觉得你在撒谎。

Tom yalan söyledi.

汤姆说谎了。

Neden yalan söyledin?

你为什么说谎?

Yalan söylemekle suçlandı.

她被指责说了谎。

Sana yalan söylememeliydim.

我不該對你說謊。

Asla yalan söylemem.

我從不說謊。

Sana yalan söylemedim.

我没有骗你。

Neden yalan söylerdim?

我為什麼會說謊?

Birisi yalan söylüyor.

有人說謊。

Herkes yalan söyler.

每个人都会说谎。

Tom yalan söylemiyor.

湯姆沒有說謊。

Başka herkese yalan söyleyebilirsin ama kendine yalan söyleyemezsin.

你可以向别人撒谎,但你不会向自己撒谎。

- O, asla yalan söylemez.
- O asla yalan söylemez.

他從不會說謊。

- Fred her zaman yalan söylüyor.
- Fred hep yalan söylüyor.

弗雷德總是說謊。

Senin için yalan söyleyecek insanlar, sana da yalan söylerler.

会为你说谎的人,就会对你说谎。

Onlar hiç yalan söylemez.

他们从不说谎。

Yemin ederim yalan söylemiyorum.

我向天地神明发誓我的话绝无一丝虚假。

Birisi açıkça yalan söylüyor.

顯然有人在撒謊。

Tom açıkça yalan söyledi.

汤姆明显的撒谎了。

Onların yalan söylediği belliydi.

他們分明說了謊。

Yalan söylüyorsun, değil mi?

- 你在撒謊,不是嗎?
- 在撒谎吧?

O bize yalan söyledi.

- 他欺騙了我們。
- 他对我们撒谎了。

Daha önce yalan söylüyordum.

我之前在撒谎。

Onun yalan söylediği açık.

顯然地他撒了謊。

O yalan söylemiş olamaz.

她应该没撒谎。

Tom diğerlerine yalan söyledi.

汤姆向其他人撒谎了。

Neredeyse hiç yalan söylemem.

我幾乎從不說謊。

Dan, ortaklarına yalan söyledi.

Dan對他的夥伴說謊。

O yalan söylemede uzmandır.

她很擅長說謊。

O, bana yalan söyledi.

他对我撒谎。

Bunların hepsi yalan haber.

這全都是假新聞。

Yalan söylediğini mi düşünüyorsun?

你觉得她在说谎吗?

O, beni yalan söylemekle suçladı.

她指責我說謊。

O, yalan söylediğini itiraf etti.

他承认他撒谎了。

Bazen yalan söylemek daha iyidir.

有时候还是说谎好

Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.

我们怀疑他说谎了。

O bana yalan söylemememi söyledi.

他告訴我不要說謊。

O, benim yalan söylediğimden şüpheleniyor.

他懷疑我說謊。

Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyorum.

我觉得汤姆对我们撒谎了。

Tom'un da yalan söylediğini sanıyordum.

我想汤姆也撒谎了。

Tom başından beri yalan söylüyor.

湯姆一直在說謊。

Biz onun yalan söylediğinden şüpheleniyoruz.

我们怀疑他在说谎。

Bundan sonra asla yalan söylemeyeceğim.

我從今以後不會再說謊了。

O bize bir yalan söyledi.

他對我們說了一個謊。

Ona yalan söylememem gerektiğini biliyorum.

我知道我不应该跟他说谎。

Tom yalan söylüyor gibi görünüyor.

看來湯姆在說謊。

Belli ki biri yalan söylüyor.

顯然有人在撒謊。

Onun yalan söylediğini hiç duymadım.

我沒有聽過他騙人。

O benim yüzüme yalan söyledi.

他在我面前撒谎.

Sen bana yalan söyledin, değil mi?

你對我說了謊, 沒有嗎?

O, bir yalan söylemiş gibi görünüyor.

他似乎已經說了謊。

Tom'un sana yalan söylemiş olması mümkündür.

汤姆有可能对你撒谎了。

O her zaman sana yalan söylüyor.

她一直在对你撒谎。

Eminim ki birçok insan yalan söyler.

很多人說那是謊話。

O yine yalan söylememeye söz verdi.

他保證不再撒謊。

Sana inanmıyorum. Her zaman yalan söylüyorsun.

我不相信你。你总是说谎。

Onu kızdırmaktansa yalan söylemeyi tercih ederim.

你宁愿说谎也不愿让他生气吗?

Tom yalan söyleyemeyecek kadar dürüst bir çocuktur.

汤姆太老实了,连撒谎都不会。

Ona güvenilemez çünkü sık sık yalan söylüyor.

她不靠谱因为她经常说谎。

Tom'a neden yalan söylediğimi bilmek istiyor musun?

你想知道为什么我对Tom说话吗?

Tom bana daha önce hiç yalan söylememişti.

湯姆以前從不向我說謊。

Onun bana yalan söyleme nedenini asla bilmeyeceğim.

我永远无法知道他对我说谎的理由。

O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.

他凭直觉发现她在撒谎。

Bunun yalan olduğunu söyleyen birçok kişi var.

很多人說那是謊話。

Yalan söylemek her zaman bir günah mıdır?

说谎总是一种罪吗?

O yalan söylüyor, ben her zaman söyleyebilirim.

他在撒谎,我每次都看得出来。

- Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.

当他的上司察觉他的谎言,麻烦来了。

Mario bana yalan söylediğinden beri artık onunla konuşmuyorum.

自从马里奥对我撒了谎,我就再也不跟他说话了。

O bana yalan söyledi. Bu nedenle ona kızgınım.

他对我说了谎,这就是为什么我生他的气了。

O, nefes alışı kadar çok kolay yalan söyler.

他明显在撒谎。

Anne ve baba çocuklarına yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretir.

父母教育他们的孩子说谎是不好的。

- İyi niyetle söylenen yalan mübahtır.
- Hedefe giden her yol mübahtır.

為了正當目的可以不擇手段。

O, daha önce gelenleri gizlemek için için yeni bir yalan söylüyor.

他說新的謊話來圓以前說的謊話。