Translation of "Kanıtlamak" in German

0.006 sec.

Examples of using "Kanıtlamak" in a sentence and their german translations:

Hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilim.

Ich muss überhaupt nichts beweisen.

Bize hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin.

Du musst uns nichts beweisen.

Tom benim için bir şey kanıtlamak zorunda değil.

Tom muss mir nichts beweisen.

O sadece senin bir yalancı olduğunu kanıtlamak için gidiyor.

- Das beweist nur, dass du ein Lügner bist.
- Das beweist nur, dass Sie ein Lügner sind.

Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.

Die Ankläger bei Gericht müssen ihre Klagen erhärten, um einen Verdächtigen als schuldig zu beweisen.

Şimdi, bu yardımcı önermenin nasıl ana önermemizi kanıtlamak için kullanılabileceğini gösteriyoruz.

Wir zeigen nun, wie dieses Lemma angewendet werden kann, um unser Haupttheorem zu beweisen.

Tom'un suçsuzluğunu kanıtlamak için herhangi bir kanıt bulmamızın hala olası olmadığını düşünüyorum.

Ich halte es noch immer für unwahrscheinlich, dass wir Beweise finden werden, die Toms Schuld belegen.