Translation of "Durduğunu" in German

Onun durduğunu gördüm.

Mir fiel auf, dass er aufgehört hatte.

Tom Mary'nin şöminenin yanında durduğunu gördü ve onunla konuşmak için uğradı.

Tom sah Maria am Kamin stehen und ging hin, um sich mit ihr zu unterhalten.

Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.

Tom hätte fast einen Herzinfarkt erlitten, als er Maria am Rand des Daches stehen sah.

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

Dann sah ich, dass beide Tiere ziemlich entspannt waren und erkannte: "Ok, jetzt fängt die Paarung an."

Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.

Als Tom die Tür öffnete, sah er Maria dort mit einem Sechserpack Bier und einer Pizza stehen.