Translation of "Bakmaktan" in German

0.007 sec.

Examples of using "Bakmaktan" in a sentence and their german translations:

Çocuklara bakmaktan hoşlandı.

Sie kümmerte sich gern um die Kinder.

Bana bakmaktan vazgeç.

Hör auf mich anzuschauen.

O ona bakmaktan kaçındı.

Er vermied es, sie anzusehen.

Tom bakmaktan kendini alamadı.

Tom konnte es sich nicht verkneifen hinzusehen.

Tom Mary'ye bakmaktan sakındı.

Tom vermied zu Mary zu schauen.

Bana öyle bakmaktan vazgeç.

- Hör auf, mich so anzustarren.
- Hören Sie auf, mich so anzustarren.

Onun gözlerine bakmaktan kaçınmaya çalıştım.

Ich versuchte es zu vermeiden, ihr in die Augen zu sehen.

Aynada kendine bakmaktan hoşlanır mısın?

- Betrachtest du dich gern im Spiegel?
- Betrachten Sie sich gern im Spiegel?

Tom hayvanların resimlerine bakmaktan hoşlanır.

Der kleine Tom schaut sich gerne Bilder von Tieren an.

Tom ve Mary birbirlerine bakmaktan kendilerini alamadılar.

Tom und Maria konnten nicht anders, als sich anzusehen.

Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan vazgeçemedi.

Maria konnte den Blick nicht von dem Bild abwenden, das Tom von Dornröschen gezeichnet hatte.

Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan kendini alamadı.

Maria konnte den Blick nicht von dem Bild abwenden, das Tom von Dornröschen gezeichnet hatte.

Hastalıklı erkek kardeşime bakmaktan dolayı bir doktor olma arzum arttı.

Mein Wunsch, Arzt zu werden, entstand, als ich mich um meinen kränkelnden Bruder kümmerte.

- Aynada kendine bakmak ister misin?
- Aynada kendinize bakmaktan hoşlanır mısınız?

Betrachtest du dich gern im Spiegel?