Translation of "çalışmalıyız" in German

0.005 sec.

Examples of using "çalışmalıyız" in a sentence and their german translations:

Çalışmalıyız.

Wir sollten lernen.

Birlikte çalışmalıyız.

Wir müssen zusammenarbeiten.

Yaşadığımız kadar çalışmalıyız.

- Wir müssen arbeiten, solange wir leben.
- Wir müssen das ganze Leben arbeiten.

Daha hızlı çalışmalıyız.

Wir sollten schneller arbeiten.

Biraz uyumaya çalışmalıyız.

Wir sollten versuchen, etwas zu schlafen.

Çevreyi korumaya çalışmalıyız.

Wir müssen versuchen, unsere Umwelt zu schützen.

Daha çok çalışmalıyız.

- Wir sollten uns mehr Mühe geben.
- Wir sollten uns größere Mühe geben.

Biz çok çalışmalıyız.

Wir müssen fleißig arbeiten.

Bunun üzerinde çalışmalıyız!

Daran sollten wir arbeiten!

Biz daha çok çalışmalıyız.

Wir müssen mehr lernen.

Biz birbirimizi anlamaya çalışmalıyız.

Wir sollten versuchen, uns gegenseitig zu verstehen.

Gerçekten daha çok çalışmalıyız.

- Wir sollten uns wirklich mehr Mühe geben.
- Wir sollten uns wirklich mehr anstrengen.
- Wir sollten uns wirklich größere Mühe geben.

Antik uygarlıkların kalıntılarını korumaya çalışmalıyız.

Wir müssen versuchen, die Überbleibsel alter Zivilisationen zu bewahren.

Her zaman başkalarına hizmet etmeye çalışmalıyız.

Wir müssen immer versuchen anderen behilflich zu sein.

Kaybedilen zamanı telafi etmek için çok çalışmalıyız.

Wir müssen fleißig arbeiten, um die verlorene Zeit wieder wettzumachen.

Biz başka insanlara karşı kibar olmaya çalışmalıyız.

Wir müssen versuchen, anderen Menschen gegenüber nett zu sein.

İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız.

Um dem Klimawandel zu trotzen müssen wir zusammenarbeiten.

Daha iyi bir dünya inşa etmek için birlikte çalışmalıyız.

Wir müssen zusammenarbeiten, um eine bessere Welt zu schaffen.

- Bir takım olarak çalışmamız gerekiyor.
- Bir takım olarak çalışmalıyız.

Wir müssen zusammenarbeiten.

Bizimle birkaç gün kalması için Tom'u ikna etmeye çalışmalıyız.

Wir müssen versuchen, Tom davon zu überzeugen, dass er ein paar Tage bei uns bleibt.

Tatoeba'yı daha iyi bir internet sitesi yapmak için birlikte çalışmalıyız.

Wir müssen zusammenarbeiten, um aus Tatoeba einen besseren Platz im Netz zu machen.