Translation of "Anlamaya" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Anlamaya" in a sentence and their japanese translations:

anlamaya çalıştım.

引き寄せられる理由を 理解したかったのですが

Anlamaya başlıyorum.

わかり始めています。

anlamaya hazırlıklı değil.

理解する訓練を受けていないのです

Birbirimizi anlamaya çalışalım.

お互いを理解し合うようにしようではありませんか。

Tüm yörüngeyi anlamaya koyuldular.

その全軌道を明らかにしました

Ve anlamaya çalışmak istiyor.

それでも 努力したいと言って くれました

Bunu kendin anlamaya çalışmalısın.

自分で解いてみようとすべきだ。

Onun görüşlerini anlamaya çalıştım.

彼の考えを打診しようとした。

Yavaş yavaş anlamaya başladı.

彼女は次第に理解しはじめた。

Biz birbirimizi anlamaya çalışmalıyız.

私たちはお互いを理解してみるべきだ。

Bana ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

私自身に起こったことだったと 気がつきました

Onun ne kastettiğini anlamaya başladım.

彼のねらいが何だかわかってきた。

Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.

驚くこと、不思議に思うことは理解し始めるということなんだ。

Ama yine de anlamaya çalışmak istiyorum."

理解する努力をしたいんだ」

Bir ergeni anlamaya hiç çalıştınız mı?

ティーンエイジャーを理解しようと したことはありますか?

Ve sosyal hayatta bunu anlamaya çalışıyoruz.

ソーシャルプラットフォームでは それを見極めている状況です

Özellikle de beynimizin duyguları nasıl oluşturduğunu anlamaya.

特に 脳が感情を どのように引き起こすかです

Öncelikle, onun niçin öyle düşündüğünü anlamaya çalışacağım.

まず、なぜ彼がそのように考えるか理解してみよう。

Yaşlandıkça sağlığın her şey olduğunu anlamaya başlarsın.

年を取ると、無病息災であることが何よりだと思うようになる。

Onun benden nefret etme nedenini anlamaya başladım.

彼が私を憎む理由がわかりはじめた。

Ve dünyanın ilerlemesine nasıl katkıda bulunacağımızı anlamaya çalışıyorum.

それにより 世界をより良いものにすべく 貢献をするために研究しています

- Ülkemin siyasetini anlamaya çalışıyorum.
- Ülkemin politikasını anlamayı deniyorum.

私は、自分の国の政治のことを理解しようとしているところなの。

O hâlde, onun genç olduğunu ama anlamaya başladığını gösteriyor.

つまり彼女は幼いながら 理解し始めていたと分かりました

Ve benim gibi insanlardan neden nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım

私を知りもしないのに 私のような人を嫌う理由を

Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

‎生物蛍光の仕組みについては ‎まだ謎が多い

Bilimle ilgili her şeyi anlamaya yönelik esrarengiz bir yeteneğim var,

科学について全てを理解できる 不思議な力を持っているんです

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.

私たちは、分かり合おうと近づいては傷つけあって泣いてしまいます。

Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.

‎その理由は まだ研究途中だ ‎獲物をおびき寄せるため?