Translation of "Yazılı" in French

0.004 sec.

Examples of using "Yazılı" in a sentence and their french translations:

Yazılı olarak koyun.

- Mets ça par écrit.
- Mettez ça par écrit.
- Écris-le.

Yazılı sınavda başarısız oldum.

- J'ai échoué au test écrit.
- J'ai raté le test écrit.

Gelecek taşta yazılı değil.

Le futur n'est pas inscrit dans la pierre.

Yazılı olarak müracaat edin.

- Posez votre candidature par écrit.
- Pose ta candidature par écrit.
- Postulez par écrit.
- Postule par écrit.

Soruyu yazılı hale getirin.

Écrivez la question.

Yarın yazılı sınavım var.

J'ai l'examen écrit demain.

Senin yazılı izne ihtiyacın var.

- Il vous faut une permission écrite.
- Il te faut une permission écrite.

- Bunların hepsi yazıldı.
- Hepsi yazılı.

Tout a été écrit.

Burada yazılı adresten bana ulaşabilirsiniz.

Tu peux me joindre à l'adresse écrite ici.

Tahtada yazılı olan benim adımdı.

Mon nom était écrit sur le tableau.

- Yol işaretinde ne yazılı? - TEK YÖN.
- Trafik işaretinde ne yazılı? - TEK YÖN.

Qu'est-il écrit sur ce panneau ? SENS UNIQUE.

Fransızlar İnternet'i yazılı basına tercih ediyorlar.

Les Français préfèrent internet à la presse écrite.

Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.

Il y avait beaucoup d'écrits sur l'homosexualité.

Bellek silinir ama yazılı söz kalır.

La mémoire s'estompe mais les écrits restent.

Tahtada ne yazılı olduğunu okuyabiliyor musun?

- Parvenez-vous à lire ce qui est écrit au tableau ?
- Parviens-tu à lire ce qui est écrit au tableau ?
- Pouvez-vous lire ce qui est écrit au tableau ?
- Peux-tu lire ce qui est écrit au tableau ?

Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır

En fait, il existe une règle sur les rues non écrites

Getirilmedi . Kurye tarafından gönderilen yazılı talimatlar hazırlayarak , generalin

Un chef d'état-major dirigeait la section d'état-major, qui était chargée de traduire les ordres

Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.

Tom a regardé un film japonais sous-titré en français.

Kısa, yazılı emirlere dönüştürme yeteneğine sahipti . Napolyon ve Berthier

Napoléon et Berthier établissent une relation de travail très efficace

Yarın ilk iş, elimde yazılı bir rapor olmasını istiyorum.

Je veux avoir en mains un rapport écrit à la première heure, demain matin.

Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.

Vous devriez vraiment obtenir cet accord par écrit.

Televizyon gösterilerinin alt yazılı veya dublajlı olmasını tercih eder misin?

Est-ce que tu préfères que les émissions télé soient sous-titrées ou doublées ?

Bizler dijital bir çağda yaşıyoruz ve istediğimiz her bilginin de bize bir yerlerde, yazılı olarak bir kitap, kütüphane ya da bir veritabanı aracılığıyla erişilebilir olduğunu düşünmükten zevk alıyoruz. Ne var ki bu gerçek olmaktan uzak bir durum; dillerin büyük bir kısmı hiçbir zaman ne yazıldı ne de kayıt altına alındı.

Nous vivons à l'ère numérique et nous aimons à penser que n'importe quelle information nous est accessible, quelque part, écrite, dans un livre ou une bibliothèque ou une banque de données, et que nous pouvons la trouver sur Google, mais cela est loin d'être vrai ; la plupart des langues n'ont jamais été écrites où que ce soit, ni enregistrées.