Translation of "Getirin" in French

Yedek getirin.

Envoyez des renforts.

- Lütfen bana faturamı getirin.
- Lütfen hesabımı getirin.

L'addition s'il vous plaît.

Onu bana getirin!

Amenez-le-moi.

Onu içeri getirin.

Fais-le entrer.

Arkadaşlarınızı yanınızda getirin.

Vos amis sont les bienvenus.

Hesabı getirin, lütfen.

L'addition, s'il vous plaît.

Çocuklarınızı yanınızda getirin.

- Amenez vos enfants.
- Amène tes enfants.

Onu bana getirin.

Amène-le-moi.

Lütfen bana menüyü getirin!

- Apportez le menu, je vous prie !
- Apportez-moi le menu, s'il vous plaît !

Soruyu yazılı hale getirin.

Écrivez la question.

Bana kuru bir havlu getirin.

Apporte-moi une serviette sèche.

Bana bir kova su getirin.

Apportez-moi un seau d'eau.

Bana nemli bir havlu getirin.

Apporte-moi une serviette humide.

Bana biraz soğuk su getirin.

Apportez-moi de l'eau froide.

Dağlar için yün çorap getirin.

Apportez des chaussettes de laine pour la montagne.

İkincisi, ilgili unsurları bir araya getirin.

Collectez les données pertinentes.

Görevi yapabildiğiniz kadar iyi yerine getirin.

Effectuez la tâche du mieux que vous pouvez.

- Onu bana getir.
- Onu bana getirin!

- Amenez-le-moi.
- Amène-le-moi !

Sınavınız için bir kalem getirin, lütfen.

Apportez un stylo à votre examen, s'il vous plaît.

Lütfen bana başka bir çatal getirin.

Apportez-moi une autre fourchette, je vous en prie.

- Onları bana getirin.
- Onları bana getir.

- Apportez-les-moi.
- Apporte-les-moi.

Lütfen bana yarım şişe şarap getirin.

- Merci de m'apporter une demi-bouteille de vin.
- Veuillez m'apporter une demi-bouteille de vin.

- Bastonumu getirin bana.
- Bana bastonumu getir.

- Apportez-moi ma canne.
- Apporte-moi ma canne.

Bana suyla dolu bir bardak getirin.

Donnez-moi un verre plein d'eau.

- Kova ile su getirin.
- Kovayla su getirin.
- Kova ile su getir.
- Kovayla su getir.

Apporte de l'eau avec le seau.

- Tepeleme pilav alabilir miyim lüten?
- Bana büyük porsiyon pilav getirin lütfen.

J'aimerais une grande portion de riz.

- Lütfen bana bir sandalye al.
- Lütfen bana bir sandalye getir.
- Bana bir sandalye getirin lütfen.

Merci de m'apporter une chaise.