Translation of "Tutarak" in French

0.003 sec.

Examples of using "Tutarak" in a sentence and their french translations:

Nefesinizi tutarak kendinizi öldüremezsiniz.

- Vous ne pouvez pas vous tuer en retenant votre souffle.
- Tu ne peux pas te tuer en retenant ta respiration.

Tom zamanın çoğunu balık tutarak geçirdi.

Tom passait le plus clair de son temps à pêcher.

Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?

Vous voulez capturer ce serpent à sonnette en le prenant par la queue ?

Hokabaz havada on portakalı tutarak kalabalığı büyüledi.

Le jongleur enthousiasma la foule en gardant dix oranges en l'air.

Onu omuzlarından tutarak, onu salladı ve bağırdı, "Kendine hakim ol!"

Le saisissant par les épaules, elle le secoua et cria : « Remets-toi ! »

Napolyon'un tahttan çekilmesinin ardından Suchet, hala Fransız sınırını elinde tutarak namağlup kaldı.

Sur l'abdication de Napoléon, Suchet est resté invaincu, tenant toujours la frontière française.