Translation of "Hakim" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Hakim" in a sentence and their spanish translations:

Hakim olmak istemezdim.

No me gustaría ser juez.

Papalığın Avrupa'ya hakim olduğu

El papado domina Europa

İngilizceye hakim olmak zordur.

- Es difícil dominar el inglés.
- Dominar el inglés es difícil.

Bazen duygularıma hakim olamıyorum.

A veces no puedo contener mis emociones.

Tanıklar hakim karşısına çıktı.

Los testigos comparecieron ante el juez.

''Çok kışkırtıcı, kendine hakim olamadı.''

“Era tan tentador que no pudo evitarlo”.

Bunlar, duyguların hakim olduğu eylemler.

Son acciones sobre los sentimientos.

O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.

Intentó dominar el francés.

Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.

El juez empezó a leer la sentencia.

Bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.

donde un juez estableció USD 500 de fianza.

hakim aleyhlerine karar vermiş olsa bile

con los fallos del juez,

Ayağa kalktığında "Hakim hanım, mahkemeye döndüm

Cuando se acercó, dijo: "Juez, volví a la corte

"Hakim hanım benim suçum olduğunu anladım,

"Juez, me di cuenta de que era mi culpa,

Oda, güzel bir göl manzarasına hakim.

La habitación disfruta de una buena vista del lago.

- Kendinize hakim olun.
- Kendini dizginle biraz.

- Un momentito.
- ¡Aguarda te digo!

Hakim konuştuğunda, mahkeme salonundaki herkes dinler.

Cuando el juez habla, todos los que están en la sala escuchan.

Hakim onu bir yıl hapis cezasına çarptırdı.

El juez lo sentenció a un año de prisión.

- Onlar bir hakim atadılar.
- Bir yargıç atadılar.

Designaron a un juez.

Kısa sürede İngilizceye hakim olmak çok önemli.

Es importante dominar el inglés en poco tiempo.

Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.

Pero cuando vio lo que pasó realmente, se puso a llorar.

Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.

Nadie puede dominar el inglés si no se esfuerza.

Hakim onu beş yıllık bir hapis cezasına çarptırdı.

- El juez le sentenció a cinco años de cárcel.
- El juez le condenó a cinco años de prisión.

Gerçek hakim ve kaymakam değildi sadece herkes öyle zannediyordu

no era un juez real y un gobernador de distrito, solo todos pensaban que sí

Ama yinede evin içerisinde kadın biraz daha hakim konuya

Pero aún así, la mujer en la casa es un poco más dominante.

Ama bir kaymakam ve bir hakim her şeyi nasıl değiştirmişti

pero cómo un gobernador de distrito y un juez cambiaron todo

Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.

Es imposible dominar el inglés en un año más o menos.

Yani aslında kısacası erkek kendine hakim olması gerekirken suç kadına yükleniyor

En resumen, mientras el hombre tiene que dominarse a sí mismo, el crimen recae sobre la mujer.