Translation of "Tadına" in French

0.004 sec.

Examples of using "Tadına" in a sentence and their french translations:

Tadına bak.

- Goûte !
- Goûtez !

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

Bon allez, on goûte !

Dokundu, hissetti, tadına baktı.

Elle la touche, elle la goûte.

Yaptığı kekin tadına baktım.

J'ai goûté le gâteau qu'elle a fait.

Gel de tadına bak!

- Venez goûter !
- Viens goûter !
- Venez déguster !
- Viens déguster !

Tadına bakmak ister misin?

Voulez-vous goûter ?

Tom kekin tadına baktı.

Tom a goûté le gâteau.

Buyur, bir tadına bak.

Tiens, goûte.

Ağzındaki alıcılar havanın tadına bakıyor.

Des récepteurs dans sa bouche goûtent l'air.

Balığı kızartır kızartmaz tadına bakabilirsin.

Dès que j'ai grillé le poisson, tu auras le droit de le goûter.

- Bunu bir dene.
- Tadına bir bak.

- Goûtez-moi ça.
- Goûte-moi ça.

Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.

C'est la première fois que les petits mangent de la viande.

- Annem sütü tattı.
- Annem sütün tadına baktı.

Ma mère a goûté le lait.

Tom asla balina etinin tadına bakmadığını söylüyor.

Tom dit qu'il n'a jamais goûté de la viande de baleine.

- Tom şarabı tattı.
- Tom şarabın tadına baktı.

- Tom goûta le vin.
- Tom a goûté le vin.

Hiç böyle iyi bir çorbanın tadına baktın mı?

Avez-vous jamais goûté une si bonne soupe ?

Bu peynir şimdiye kadar tadına baktığım en iyisi.

C'est le meilleur fromage que j'ai goûté.

- En azından deneseydin!
- Hiç olmadı bir tadına bak!

Essaie, au moins !

Tom çorbanın tadına baktı ve onun lezzetli olduğunu söyledi.

Tom a goûté la soupe et a dit que c'était délicieux.

Onun yeterince tatlı olup olmadığını anlamak için kekin tadına baktı.

Elle goûta le gâteau pour voir s'il était assez sucré.

''Gündüzleri sevecen ve sıcakkanlı bayanları severim. Bir kahve fincanın tadına varmayı

Une humaine et une fille chaleureuse durant le jour. Une fille classe, quelqu'un qui sait profiter