Translation of "Bakalım" in French

0.009 sec.

Examples of using "Bakalım" in a sentence and their french translations:

Buraya bakalım.

Regardez par ici.

Hadi bakalım.

Venez.

Verilere bakalım,

Regardons les données,

Haritaya bakalım!

Regardons le plan de la ville !

Gerçeklere bakalım.

Regardons les faits.

Yaylan bakalım.

- Dégage !
- Dégage.

Üçüncü evreye bakalım.

Regardons le stade 3.

Borsaya bakalım mesela.

Prenons les cours de la Bourse.

Oraya bir bakalım.

Allons donc à cet endroit

Sonra tavanlarına bakalım.

Regardez leurs plafonds.

Haydi bir bakalım

nous allons jeter un coup d'oeil

Bir bakalım isterseniz

voyons si tu veux

Kendimize bir bakalım

Jetons un regard sur nous-mêmes

Kendimize dönüp bakalım

Tournons-nous vers nous-mêmes

Görelim bakalım marifetini.

- On va voir de quoi tu es fait.
- Voyons de quel bois tu te chauffes.

Olumlu taraftan bakalım.

Regardons du bon côté.

Yatağın altına bakalım.

Regardons sous le lit.

İçeriye bir bakalım.

Jetons un œil à l'intérieur.

Oraya git bakalım!

Vas-y !

Bil bakalım neredeydim?

Devine où j'ai été.

Bir dene bakalım.

- Tente-le !
- Tentez-le !
- Essaie.

Şehrin haritasına bakalım!

Regardons le plan de la ville !

Olayın bütününe bakalım.

Regardons la situation dans son ensemble.

Gel, pencereden bakalım.

Viens, regardons par la fenêtre.

Bir bakalım. Evet, doğru.

Attendez. Oui, c'est bien ça.

Bilin bakalım gerçek ne.

Vous savez quoi ?

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

Bon allez, on goûte !

Burada ne var bakalım?

C'est quoi, ça ?

Bakalım bu nereye çıkıyor.

Voyons où celui-là mène.

Tamam, içine girelim bakalım.

Bon, on y va.

Şu deliklerden aşağı bakalım.

Regardons dans ces trous.

Onu yakaladım, hadi bakalım.

C'est bon, je l'ai.

Çatal bıçak çekmecesine bakalım.

Regardons le tiroir à couverts.

Şimdi geleceğe bir bakalım.

Quelles sont les perspectives futures ?

Bir de ona bakalım

Regardons-le

Hadi en başından bakalım.

Regardons le début.

Bil bakalım ne oldu?

Devinez quoi ?

Buna daha yakından bakalım.

Regardons ça de plus près.

İşler nasıl gidiyor bakalım?

Comment avance la situation?

Sonucun ne olduğuna bakalım.

- Voyons le résultat.
- Voyons ce qui en ressort.

Raporun ne dediğine bakalım.

Regardons ce que dit le rapport.

Bir de boksörün beynine bakalım.

Regardons le cerveau d'un boxeur.

Peki, bir de içine bakalım.

Regardons à l'intérieur, OK ?

Pekâlâ. Hadi başlayalım! Hadi bakalım.

Bon, on y va. C'est parti !

İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.

Montons et voyons ce qu'on trouvera.

Ya da buradan. Biraz bakalım.

soit par ici. Jetons-y un œil.

Bakalım altında ne var? Yok.

Voyons ce qu'il y a sous celle-là.

Bu resimde neler olduğuna bakalım.

Observons comment ça se traduit dans notre tableau.

ACL ve PCL'e hızlıca bakalım.

Jetons un coup d'œil aux ligaments croisés.

Önce ne olduğuna bir bakalım

Voyons ce qui s'est passé en premier

O zaman bilim açısından bakalım

Alors regardons la science

Ekolojide ki önemine bir bakalım

Jetons un coup d'œil à son importance en écologie

Bunu nasıl yaptı bir bakalım

Voyons comment il l'a fait

Yalan nedir bir bakalım şimdi

Voyons ce qu'est un mensonge maintenant

Gelin Steve Jobs'a bir bakalım

Jetons un coup d'œil à Steve Jobs

Bir bakın bakalım nasıl yaşıyorlar?

Jetez un oeil et voyez comment ils vivent?

Gün bazlı kıyaslamasına bir bakalım

Jetons un coup d'œil à la comparaison basée sur le jour

Önce şu ünlü fotoğrafa bakalım.

D'abord regardons cette célèbre photo.

Bir bakalım iyi anlamış mıyım.

Voyons si j'ai compris.

Bil bakalım elimde ne var.

- Devine ce que je tiens dans la main !
- Devinez ce que je tiens dans la main !

Tom'un bize ne bıraktığına bakalım.

Voyons ce que Tom nous a laissé.

- Buraya gel bakalım!
- Buraya gelsene!

- Viens ici.
- Venez ici !

Bil bakalım? Üniversiteye kabul edildim.

Devine quoi ? J'ai été accepté à l'université !

Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım.

- Voyons voir ce que vous avez dans votre valise.
- Voyons voir ce que tu as dans ta valise.

Tom'un yardım edebilip edemeyeceğine bakalım.

Voyons si Tom peut aider.

Tom'un uzak durabilip duramayacağına bakalım.

Voyons si Tom peut rester à distance.

Dedim ki, "Bakalım doğru anladım mı.

J'ai dit « Voyons si j'ai compris.

Hiç kimse "Durun bakalım, bu yanlış.

Personne n'a dit : « Attends ! Ce n'est pas juste ! »

Sıklıkla kullandığın bir stratejiye yakından bakalım.

que vous devez sans doute utiliser souvent.

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

Voyons ce qu'on trouvera là-bas. Bon, allez !

Gidip şuraya bir bakalım. Vay canına.

Allons voir cet endroit.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

C'est parti. On va l'immobiliser avec le bâton.

Tamam, bir "eee" sesi ver bakalım.

Bien, fais-nous un beau « e ».

Şimdi bu duruma Belle'in hikâyesinde bakalım.

Considérons cela pour l'histoire de Belle.

Birleşik Krallık ve monarşisine bir bakalım:

Par exemple, le Royaume-Uni et sa monarchie.

Aslında dönüp menisküse hızlıca bir bakalım.

Jetons donc un coup d'oeil rapide au ménisque.

şimdi bir geriye dönüp bir bakalım

Revenons maintenant et jetons un coup d'œil

Virüs nereden ortaya çıkmış bir bakalım

Voyons d'où vient le virus

şimdi bir bakalım bu yarasalar insanlara

Jetons un coup d'œil à ces chauves-souris

şimdi birazda teknik özelliklere bakalım mı?

Regardons maintenant les spécifications techniques?

şimdi birde durumun ciddi tarafından bakalım

regardons maintenant le côté grave de la situation

şimdi işin diğer bir boyutuna bakalım

regardons maintenant un autre aspect du travail

O zaman manyetik alana bir bakalım

Jetons un coup d'œil au champ magnétique

- Neler olacağını görelim.
- Bakalım neler olacak.

On attend voir que va se passer.

"Sözlüğünü kullanabilir miyim?" "Tabii. Al bakalım.

« Puis-je utiliser votre dictionnaire ? » « Oui, je vous en prie. »

Sana yardım edebilip edemeyeceğimize bir bakalım.

- Voyons si nous pouvons vous aider.
- Voyons si on peut t'aider.

Bil bakalım başka kim Boston'a taşındı.

- Devinez qui d'autre a déménagé à Boston.
- Devine qui d'autre a déménagé à Boston.

Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

Attends, tu essaies de faire quoi là?

Tom'un bize yardım edebilip edemeyeceğine bakalım.

Voyons voir si Tom peut nous aider.

Onların konuşmana izin verip vermeyeceklerine bakalım.

Voyons s'ils te laissent parler.

Tom'un ona nasıl tepki yapacağına bakalım.

Voyons comment Tom réagit à cela.

Birinin bize yardım edebilip edemeyeceğine bakalım.

Voyons si quelqu'un peut nous aider.

Bakalım bunu yapmayı önce kim bitirebilecek?

Voyons qui peut finir ceci en premier.

Bir süre burada oturup manzaraya bakalım.

Asseyons-nous ici un moment à contempler la vue !

Tahmin et bakalım, kaç kişi çalıştırıyorum.

Devine combien j'ai d'employés.

Ne olduğunu anlayabilip anlayamayacağımıza bir bakalım.

Voyons si nous pouvons comprendre ce qu'il s'est passé.

Bakalım, sizin için çok şey var.

Voyons, j'en ai encore.