Translation of "Sigarayı" in French

0.007 sec.

Examples of using "Sigarayı" in a sentence and their french translations:

Sigarayı bırakmalısın.

- Tu devrais cesser de fumer.
- Vous devriez cesser de fumer.

Sigarayı bırakmakmalısın.

- Tu devrais cesser de fumer.
- Tu devrais arrêter de fumer.
- Tu ferais mieux d'arrêter de fumer.
- Vous devriez arrêter de fumer.

Sigarayı bırakamam.

Je ne parviens pas à m'arrêter de fumer.

Sigarayı bıraktı.

Il a arrêté de fumer.

Sigarayı bırakıyorum.

J'arrête de fumer.

- O sigarayı bıraktı.
- O, sigarayı bıraktı.

Elle a arrêté de fumer.

- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.

Bill a arrêté de fumer.

- O, sigarayı bıraktı mı?
- O, sigarayı bıraktı.

Elle a arrêté de fumer.

Sigarayı bırakmak zordur.

Il est difficile d'arrêter de fumer.

Neden sigarayı bırakmıyorsunuz?

- Pourquoi n'arrêtes-tu pas de fumer ?
- Pourquoi n'arrêtez-vous pas de fumer ?

Sigarayı içmeyi bırak.

Arrête de fumer.

Babam sigarayı bıraktı.

Mon père a arrêté de fumer.

Sigarayı bıraktırmayı, egzersize başlamayı

rend les gens plus susceptibles d'arrêter de fumer,

O sigarayı tutkuyla içerdi.

- C'était un fumeur de cigarettes passionné.
- Il fumait la cigarette avec passion.

O sigarayı bırakmak zorundadır.

Il lui faut arrêter de fumer.

O, sigarayı bırakmakta haklıydı.

Il a eu raison d'arrêter de fumer.

Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.

Je te conseille d'arrêter de fumer.

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

Il décida d'arrêter de fumer.

O, sigarayı bıraktı mı?

- Est-ce qu'il a arrêté de fumer ?
- Est-ce qu'il a arrêté la cigarette ?
- A-t-il laissé tombé la cigarette ?

Doktorum sigarayı bırakmamı söyledi.

Mon médecin m'a dit d'arrêter de fumer.

Sigarayı bırakmaya karar verdiniz.

Tu as décidé d'arrêter de fumer.

Ne zaman sigarayı bıraktın?

- Depuis quand t’as arrêté de fumer ?
- Quand avez-vous cessé de fumer ?

Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.

Il a cessé de fumer, parce que sa femme et ses enfants le lui ont demandé.

Doktorum sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

Mon médecin m'a conseillé d'arrêter de fumer.

Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.

- Vous feriez mieux d'arrêter de fumer.
- Tu ferais mieux d'arrêter de fumer.

Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.

Il lui est impossible d'arrêter de fumer.

Uzun yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.

Arrête de fumer si tu veux vivre longtemps.

O, doktorunun tavsiyesiyle sigarayı bıraktı.

Il a arrêté de fumer sur les conseils du docteur.

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

Mon père a arrêté de fumer pour sa santé.

İki yıl önce sigarayı bıraktı.

Il a arrêté de fumer il y a deux ans.

Sigarayı ne zaman bırakmayı tasarlıyorsun?

Quand as-tu l'intention d'arrêter de fumer ?

Çok yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.

Cesse de fumer, si tu veux vivre longtemps !

Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.

Tom a décidé d'arrêter de fumer.

Boş yere sigarayı bırakmayı denedi.

Il a tenté, en vain, d'arrêter de fumer.

Babam geçen yıl sigarayı bıraktı.

Mon père a arrêté de fumer l'année dernière.

Mary sigarayı bırakmaya karar verdi.

Marie a pris la résolution d'arrêter de fumer.

O sigarayı tutkuyla içen biriydi.

C'était un fumeur de cigarettes passionné.

O sigarayı bırakmaya karar verdi.

Elle décida d'arrêter de fumer.

Üç yıl önce sigarayı bıraktım.

J'ai arrêté de fumer il y a trois ans.

Derhal sigarayı bıraksan iyi olur.

Tu ferais mieux d'arrêter de fumer immédiatement.

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

J'ai arrêté de fumer il y a six mois.

- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Doktoru ona sigarayı bırakması tavsiyesinde bulundu.

Son médecin lui conseilla d'arrêter de fumer.

O, sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor

Il fait des efforts pour arrêter de fumer.

Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

Le médecin a conseillé à mon père d'arrêter de fumer.

Doktor, babama sigarayı azaltmasını tavsiye etti.

Le médecin a conseillé à mon père de couper court à la cigarette.

Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alır.

Certaines personnes grossissent après avoir arrêté de fumer.

Yoko'yu sigarayı bırakması için ikna ettim.

J'ai convaincu Yoko d'arrêter de fumer.

O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.

Il essaya d'arrêter de fumer, mais ce fut inutile.

Sigarayı bırakmak için çok gayret ediyor.

Il fait des efforts pour arrêter de fumer.

O, sigarayı bırakmak için söz verdi.

- Il a exprimé sa volonté d'arrêter la cigarette.
- Il a affirmé vouloir arrêter la cigarette.

Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

Son médecin lui conseilla d'arrêter de fumer.

O sigarayı bırakmaya kesin karar verdi.

Elle a pris la résolution d'arrêter de fumer.

İlk ve son defa sigarayı bıraktım.

J'ai arrêté de fumer une bonne fois pour toutes.

Doktor Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.

Le médecin a dit à M. Smith d'arrêter de fumer.

Doktor babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

Le médecin a conseillé à mon père d'arrêter de fumer.

- Sigarayı bıraktı.
- O, sigara içmeyi bıraktı.

- Il a arrêté de fumer.
- Il s'est arrêté de fumer.

O ona sigarayı azaltmasını tavsiye etti.

- Elle lui conseilla de diminuer le tabac.
- Elle lui a conseillé de diminuer le tabac.

O ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

- Elle lui conseilla d'arrêter de fumer.
- Elle lui a conseillé d'arrêter de fumer.

"Biliyorsun, sigarayı bırakırsan sporda daha iyi olacaksın."

« Arrêter de fumer te permettra d'être meilleur dans ton sport. »

Doktor sigarayı bırakması için onu ikna etti.

Le médecin l'a persuadé d'arrêter de fumer.

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

J'ai complètement arrêté de fumer il y a trois mois.

- O sigara içmekten vazgeçti.
- O, sigarayı bıraktı.

- Elle a arrêté de fumer.
- Elle s'arrêta de fumer d'elle-même.
- Elle a cessé de fumer.

Onun öksürüğü gittikçe kötüleşiyor, sigarayı bırakması gerekir!

Sa toux empire, il devrait arrêter de fumer !

İlk defa bitirmeden önce bir sigarayı söndürdüm.

C'est la première fois que je jette une cigarette avant de la finir.

Sigarayı bırakmak kolaydır. Bunu yüzlerce kez yaptım.

Il est facile de s'arrêter de fumer. Je l'ai fait des centaines de fois.

Sigarayı bırakmak hayatımda yaptığım en zor şeydi.

Arrêter de fumer a été la chose la plus difficile que j'ai entreprise dans ma vie.

Tom'un sigarayı bırakmak için irade gücü yok.

Tom n'a pas la volonté d'arrêter de fumer.

Herhangi bir doktor size sigarayı brakmanızı söylerdi.

N'importe quel docteur vous dirait d'arrêter de fumer.

Birçok kez sigarayı bırakmaya çalıştı ama boşuna.

À plusieurs reprises, elle a essayé d'arrêter de fumer, mais en vain.

Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.

Bob essaie souvent d'arrêter de fumer.

Sigarayı bırakmak kolay, seni bırakmak çok zor.

Renoncer à la cigarette n'est pas dur, renoncer à toi l'es trop.

Doktor bu hastaya sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

Le docteur recommanda à ce patient de cesser de fumer.

Ona onun tarafından sigarayı bırakması tavsiye edildi.

Il lui a conseillé d'arrêter de fumer.

Ne yapsam da sigarayı bir türlü bırakamıyorum.

Quoi que je tente, il semble que je n'arrive pas à arrêter de fumer.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

La troisième tentative de cet homme pour arrêter de fumer a échoué.

Tom sigarayı bırakacak güçlü bir iradeye sahip değil.

Tom n'a pas la volonté d'arrêter de fumer.

- Sigarayı bırakmalısın.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
- Sigara içmekten vazgeçmeliisin.

- Tu dois t'arrêter de fumer.
- Tu dois arrêter de fumer des cigarettes.

Sigarayı bırakması için ona onun tarafından nasihat edildi.

- Il lui a conseillé d'arrêter de fumer.
- Il lui conseilla d'arrêter de fumer.

- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.

Il arrêta de fumer pour sa santé.

Ama bu cihazların sigarayı bırakmaya yardım edip etmediğini hâlâ bilmiyoruz

nous ignorons toujours si ces appareils aident les fumeurs à arrêter de fumer

O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.

Il a essayé d'arrêter de fumer plusieurs fois mais il a échoué.

- Sigarayı bırakmaya nasıl karar verdin?
- Sigara içmeyi bırakmaya nasıl karar verdin?

Qu'est-ce qui t'a décidé à arrêter de fumer ?

Kadın diyet yapacağına, sigarayı bırakacağına ve fiziksel egzersiz yapacağına söz verdi.

La femme promit de faire un régime, d'arrêter de fumer et de faire des exercices physiques.

Sigarayı bırakmak dünyadaki en kolay şeydir. Binlerce defa bıraktığım için biliyorum.

S'arrêter de fumer, c'est ce qu'il y a de plus facile. Je le sais bien pour l'avoir fait moi-même des milliers de fois.

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

Tom a arrêté de fumer.

Sigarayı bırakmazsam beni terk edeceğini söyledi. Bana bir ultimatom gibi görünüyor!

Elle m'a dit que si je n'arrête pas de fumer, elle va me larguer. Ça ressemble à ultimatum, selon moi !

Birçok kişi bana sigarayı bırakmayı nasıl başardığımı soruyor. İnanılmaz ama sadece sigaraları ağzıma sokmayı ve yakmayı kestim ve bu işe yaradı!

Plusieurs me demandent comment j'ai arrêté de fumer. Dur à croire, mais j'ai simplement cessé de mettre des cigarettes dans ma bouche et de les allumer. Et ça a marché!