Translation of "Havaalanında" in French

0.007 sec.

Examples of using "Havaalanında" in a sentence and their french translations:

- Havaalanında birbirimize denk geldik.
- Havaalanında karşılaştık.
- Havaalanında birbirimize rastladık.

Nous nous sommes rencontrés à l'aéroport.

Tom havaalanında.

Tom est à l'aéroport.

Havaalanında görüşürüz.

- Je te verrai à l'aéroport.
- Je vous verrai à l'aéroport.

Havaalanında çalışıyorum.

Je travaille à l'aéroport.

John havaalanında.

John est à l'aéroport.

Seni havaalanında karşılayabilirdim.

- J'aurais pu vous rencontrer à l'aéroport.
- J'aurais pu te rencontrer à l'aérodrome.
- J'aurais pu te rencontrer à l'aéroport !

Havaalanında buluştuklarında tokalaştılar.

Ils se serrèrent la main lorsqu'ils se rencontrèrent à l'aéroport.

Onu havaalanında uğurladım.

Je l'ai vu à l'aéroport.

Tom havaalanında bekliyor.

- Tom attend à l'aéroport.
- Tom est en train d'attendre à l'aéroport.

Havaalanında bir arkadaşımla karşılaştım.

J'ai rencontré un de mes amis à l'aéroport.

Onlar seninle havaalanında buluşabilirlerdi.

Ils auraient pu vous rencontrer à l'aéroport.

Siz birbirinizle havaalanında karşılaştınız.

Vous vous êtes rencontrées à l'aéroport.

Tüm çantalar havaalanında incelenmiştir.

On examine tous les sacs à l'aéroport.

Dün havaalanında ona rastladım.

Je l'ai rencontré par hasard hier à l'aéroport.

Havaalanında servis otobüsüne nerede binebilirim?

Où puis-je trouver une navette pour l'aéroport ?

Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.

Tom est agent de sécurité à l'aéroport.

Ben havaalanında bir arkadaşla karşılaştım.

J'ai rencontré un ami à l'aéroport.

Havaalanında şans eseri ona rastladım.

Je l'ai rencontré par hasard à l'aéroport.

Bilgiler her havaalanında İngilizce olarak verilir.

Les indications sont données en anglais dans chaque aéroport.

Bu havaalanında tam vücut tarayıcıları vardır.

Il y a des scanners corporels dans cet aéroport.

Tom havaalanında Mary'yi almamı rica etti.

Tom m'a demandé d'aller chercher Mary à l'aéroport.

Dün havaalanında beklenmedik bir anda onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré par hasard hier à l'aéroport.

Bu havaalanında çok sayıda hava yolu var.

Il y a beaucoup de lignes aériennes dans cet aéroport.

Ben seni havaalanında karşılamak için bir araba ayarladım.

J'ai prévu pour toi une voiture qui vient te chercher à l'aéroport.

Tamamen şans eseri, havaalanında benim eski arkadaşımla karşılaştım.

Tout à fait par chance, je rencontrai mon vieil ami à l'aéroport.

Erkek kardeşim ve ben havaalanında John'u uğurlamak için gittik.

Mon frère et moi sommes allés dire au revoir à John à l’aéroport.

Amcam Amerika'ya gittiğinde, birçok kişi havaalanında onu görmeye geldi.

Quand mon oncle partit pour l'Amérique, beaucoup de gens sont venus lui dire au revoir à l'aéroport.

Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.

Une bombe à retardement a explosé dans l’aéroport tuant treize personnes.

Aslında 81 yaşındayım ama ben havaalanında benim çantalarımı almak için beklediğim zamanı çıkarırsam, ben sadece 43 yaşındayım.

J'ai actuellement quatre-vingt un ans. Mais si je déduis le temps que j'ai passé à retrouver mes bagages dans les aéroports, je n'en ai que quarante-trois.