Translation of "Karşılaştım" in French

0.023 sec.

Examples of using "Karşılaştım" in a sentence and their french translations:

Tesadüfen onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontrée accidentellement.

Onunla caddede karşılaştım.

- Je l'ai vu dans la rue.
- Je l'ai rencontré dans la rue.

Onunla defalarca karşılaştım.

Je l'ai rencontré à de nombreuses reprises.

Kütüphanede Tom'la karşılaştım.

J'ai rencontré Tom à la bibliothèque.

Boston'da Tom'la karşılaştım.

J'ai rencontré Tom à Boston.

Birçok zorluklarla karşılaştım.

Je fus confronté à de nombreuses difficultés.

Ben onunla karşılaştım.

- Je l'ai rencontré par hasard.
- Je suis tombé sur lui.

Onunla sokakta karşılaştım.

Je l'ai rencontrée dans la rue.

Parkta Ken'le karşılaştım.

J'ai rencontré Ken au parc.

- Okula giderken Tom ile karşılaştım.
- Okuluma giderken Tom'la karşılaştım.

J'ai rencontré Tom en allant à l'école.

Orada bir arkadaşla karşılaştım.

- J'ai rencontré un ami là-bas.
- J'ai rencontré une amie là-bas.

Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré à plusieurs occasions.

Kazara Jane ile karşılaştım.

J'ai croisé Jane par hasard.

Ben tesadüfen onunla karşılaştım.

- Je l'ai rencontrée par hasard.
- Je suis tombé sur elle par hasard.

Yaklaşık öğleyin onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré vers midi.

Tesadüfen caddede onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré par chance dans la rue.

Onunla berber dükkanında karşılaştım.

Je l'ai rencontré chez le barbier.

Caddede tesadüfen onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontrée par hasard dans la rue.

Havaalanında bir arkadaşımla karşılaştım.

J'ai rencontré un de mes amis à l'aéroport.

Az önce onunla karşılaştım.

Je viens de le rencontrer.

Geçen gün Tom'la karşılaştım.

J'ai rencontré Tom l'autre jour.

Küçük bir sorunla karşılaştım.

Je me suis heurté à quelques ennuis.

Onunla evvelsi gün karşılaştım.

Je l'ai rencontré avant-hier.

- Onunla karşılaştım.
- Onunla tanıştım.

Je l'ai rencontré.

Onunla Tokyo İstasyonunda karşılaştım.

Je l'ai rencontrée à la gare de Tokyo.

Onunla birkaç kez karşılaştım.

Je l'ai rencontré à plusieurs occasions.

Onunla tesadüfen yolda karşılaştım.

Je l'ai rencontrée par hasard dans la rue.

Bir keresinde babanla karşılaştım.

J'ai rencontré ton père dans le passé.

Dağda bazı yürüyüşçülerle karşılaştım.

J'ai rencontré des randonneurs dans la montagne.

Onunla ilk kez karşılaştım.

Je l'ai rencontré pour la première fois.

Az önce babanla karşılaştım.

Je viens de rencontrer ton père à l'instant.

Okula giderken onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontrée en allant à l'école.

Okula giderken Tom'la karşılaştım.

J'ai croisé Tom sur le chemin de l'école.

Dün sokakta Tom'la karşılaştım.

Hier j'ai rencontré par hasard Tom dans la rue.

- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontrée par hasard sur la 3e avenue.

Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.

Je l'ai rencontré pour la première fois à Kyoto.

Londra'dayken Mary ve John'la karşılaştım.

J'ai rencontré Marie et John à Londres.

Londra'da eski bir öğrencimle karşılaştım.

J'ai croisé un de mes anciens étudiants à Londres.

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.

- Je l'ai rencontré par hasard hier à l'aéroport.
- Je l'ai croisé par hasard hier à l'aéroport.

Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.

J'ai rencontré un ami de Mary.

Otobüs beklerken bazı arkadaşlarla karşılaştım.

- J'ai rencontré des amis tandis que j'attendais un bus.
- J'ai rencontré des amies tandis que j'attendais un bus.

Okuldan eve giderken onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré sur le chemin de l'école à la maison.

Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaştım.

J'ai rencontré un vieil ami par hasard.

Onunla sadece bir kez karşılaştım.

Je ne l'ai rencontré qu'une seule fois.

Dükkandan çıkar çıkmaz öğretmenimle karşılaştım.

À peine avais-je quitté le magasin, que je rencontrai mon professeur.

Eve geri giderken onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré en rentrant chez moi.

Otobüs durağında onunla kazara karşılaştım.

Je l'ai rencontrée par hasard à un arrêt de bus.

Caddede tesadüfen erkek kardeşinle karşılaştım.

J'ai rencontré ton frère dans la rue par hasard.

Ben havaalanında bir arkadaşla karşılaştım.

J'ai rencontré un ami à l'aéroport.

Eve dönerken bir köpekle karşılaştım.

En rentrant chez moi, je suis tombé sur un chien.

- Okula giderken Tom ile karşılaştım.
- Okuluma giderken Tom'la karşılaştım.
- Okula giderken Tom'a rastladım.

J'ai rencontré Tom en allant à l'école.

Ve aşağıda tanıdık bir isimle karşılaştım.

et j'ai remarqué un nom bien connu sur la porte d'en bas.

Onunla ilk kez o zaman karşılaştım.

Je le rencontrai alors pour la première fois.

Dönüş yolumda bir trafik kazasıyla karşılaştım.

Il y avait un accident de la route sur le chemin du retour.

Ben bir saat önce onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontrée il y a une heure.

Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.

- Je l'ai rencontrée à Londres.
- Je l'ai rencontrée pour la première fois à Londres.

Bu sabah trende tesadüfen onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré par hasard dans le train, ce matin.

"Arkadaşlarımla karşılaştım." "Onlarla ne zaman karşılaştın?"

« J'ai rencontré mes amis. » « Quand les as-tu rencontrés ? »

Bugün sabahleyin okuldan gelirken Tom'la karşılaştım.

Ce matin, en revenant de l'école, j'ai rencontré Tom.

Ben adamla karşılaştım, bana yol gösterdi.

J'ai rencontré l'homme qui m'a montré le chemin.

Buraya gelirken eski bir arkadaşımla karşılaştım.

Je suis tombé sur un vieil ami en venant ici.

Dün tesadüfen bir lokantada Bernhard ile karşılaştım.

J'ai rencontré Bernard par hasard dans un restaurant hier.

Dün havaalanında beklenmedik bir anda onunla karşılaştım.

Je l'ai rencontré par hasard hier à l'aéroport.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.

J'avais rencontré mon professeur par hasard au restaurant la nuit dernière.

O zamandan önce onunla birçok kez karşılaştım.

Je l'avais rencontrée à de nombreuses reprises auparavant.

Kate'i beklerken Bob ve Mary ile karşılaştım.

J'ai rencontré Bob et Marie tandis que j'attendais Kate.

- Az önce onunla karşılaştım.
- Onunla yeni tanıştım.

Je viens de le rencontrer.

- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.

J'ai rencontré Ken hier.

3 yıldan beri görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım.

J'ai rencontré un ami que je n'avais pas vu depuis trois ans.

Brezilya'daki üniversitede çok hoş polonyalı hanımlarla karşılaştım ve burada çok sempatik ve polonyaca konuşan insanlarla da karşılaştım.

J'ai rencontré de jolies jeunes femmes polonaises à l'université au Brésil et j'y ai aussi rencontré des gens très sympathiques qui parlaient polonais.

Tamamen şans eseri, havaalanında benim eski arkadaşımla karşılaştım.

Tout à fait par chance, je rencontrai mon vieil ami à l'aéroport.

Ben New York'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım.

Lorsque j'étais à New-York, j'ai rencontré un vieil ami.

- Onunla tesadüfen istasyonda tanıştık.
- Onunla tesadüfen istasyonda karşılaştım.

Je l'ai incidemment rencontrée à la gare.

- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.

J'ai rencontré ton père hier.

Dün uzun süre görmediğim eski bir arkadaşımla karşılaştım.

J'ai rencontré hier un vieil ami, que je n'avais plus vu depuis longtemps.

Dün senin oğlununla karşılaştım ve o beni kibarca selamladı.

- J'ai rencontré votre fils hier et il m'a poliment salué.
- J'ai rencontré votre fils hier et il m'a poliment saluée.
- J'ai rencontré ton fils hier et il m'a poliment salué.
- J'ai rencontré ton fils hier et il m'a poliment saluée.

- Onunla ilk karşılaşmam Kyoto'da oldu.
- Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.

Je l'ai rencontré pour la première fois à Kyoto.

- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.

J'ai rencontré cette fille auparavant.

Şehirde bir arkadaşla karşılaştım ve onunla bir kafede bir fincan kahve içtim.

J'ai rencontré en ville une amie, et j'ai bu avec elle au café une tasse de café.

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

J'ai rencontré une Américaine.