Translation of "Halkın" in French

0.004 sec.

Examples of using "Halkın" in a sentence and their french translations:

Halkın

les personnes

Res Publica: Halkın Şeyi.

Res-publica, la chose du peuple.

Bu, halkın parasının çarçur edilmesidir.

Ce n'est qu'un gaspillage de l'argent des contribuables.

Halkın geneli mevcut hükümetten memnun değil.

La population est mécontente du gouvernement actuel.

Ben halkın önünde konuşmakta iyi değilim.

- Je ne suis pas bon pour parler en public.
- Je ne suis pas bonne pour parler en public.

Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.

Tom ne chante jamais en public.

Halkın yasal bir duruş sergileme hakkı yok.

le public n'a pas voix au chapitre.

Halkın sığınması gereken yer katiller mafyalar mıdır

Les assassins sont-ils la mafia où les gens devraient se réfugier

Demokrasi; halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.

La démocratie est le gouvernement du peuple, par le peuple, pour le peuple.

Halkın içinde konuşmak Tom için bir çileydi.

Parler en public était une épreuve pour Tom.

Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.

Nos enquêtes indiquent que la population soutiendrait la législation proposée.

Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi.

Dan a exprimé ses convictions racistes en public.

Halkın çıkarı uğruna bu tarz adamlara neler verdiği ortada

dans l'intérêt du public

Ardından şüpheli hainleri, halkın gözü önünde kazığa geçirtme emri verdi

Il ordonna d'empaler les traîtres présumés à la vue des habitants et tenta

Ve diğerleri yıllarca halkın sınırlı sınıflarına yönelirken çok sınırlı kaldı .

pendant la guerre, et d’autres se sont tournés vers des classes limitées de la population pendant des années.

Halkın düne sadece bugüne karşı bir silah olarak ihtiyacı vardır.

Le public a besoin d'hier seulement comme une arme contre aujourd'hui.

Mafyanın eline 3 kuruşlarını bile kaptıran halkın kurtarıcısı yine mafya olacaktı

Le sauveur du peuple, qui a même capturé 3 cents entre les mains de la mafia, serait à nouveau la mafia

Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum.

Je ne pense pas que nous pouvons faire confiance aux sondages pour nous dire ce que pense la population en général au sujet des candidats.

Alman filozof ve ekonomist Karl Marx şunu söyledi: Din halkın afyonudur.

Karl Marx, un philosophe et économiste Allemand, disait: La religion est l'opium du peuple.

Suriye'de iktidara gelirken , Esma Suriye'ye geldi . Halkın son bakışı, daha fazla değil,

le Le dernier regard étant du peuple, pas plus, avant de passer d' une fille

Günbe gün gazeteler Başkanın evliliğine sadakatsizliği hakkında korkunç detaylarla halkın içini gıcıkladılar.

Jour après jour, les journaux à sensation tenaient le public en haleine avec des détails salaces sur l'infidélité conjugale du président.

- Öyle bir şarkıyı asla halkın içinde söyleyemezdim.
- Öyle bir şarkıyı herkesin önünde asla söyleyemem.

- Je ne pourrais jamais entonner une chanson telle que celle-là en public.
- Je ne pourrais jamais entonner une telle chanson en public.