Translation of "Başından" in French

0.008 sec.

Examples of using "Başından" in a sentence and their french translations:

Ya başından vazgeçiriyorsunuz

Tu abandonnes ta tête

En başından beri,

Dès le départ,

İşini başından savma.

Ne néglige pas ton travail.

Başından beri haklıydın.

Tu avais raison depuis le début.

Başından beri endişeliydim.

Je me suis fait du souci tout le long.

Başından beri hatalıydım.

J'ai eu tort depuis le début.

Onu başından savdı.

- Elle l'envoya promener.
- Elle l'a envoyé promener.
- Elle l'envoya balader.
- Elle l'a envoyé balader.

Beni başından attı.

Elle m'a largué.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Lui immobiliser la tête avec le bâton, c'était astucieux.

Başından beri bizzat gördüm,

J'ai observé et j'ai fait partie du développement.

Hadi en başından bakalım.

Regardons le début.

Bunu başından beri biliyordum.

Je le savais depuis le début.

Başından beri söylediğim bu.

C'est ce que je disais depuis le début.

Neden beni başından savdın?

- Pourquoi m'as-tu largué ?
- Pourquoi m'as-tu larguée ?

Başından beri dediğim bu.

C'est ce que je dis depuis le début.

Neden sadece başından başlamıyorsun?

- Pourquoi ne commences-tu pas simplement par le début ?
- Pourquoi ne commencez-vous pas simplement par le commencement ?

Biz onu başından beri biliyorduk.

Nous le savions depuis le début.

O, onu başından beri biliyordu.

Il le savait depuis le départ.

Kitabı başından sonuna kadar okudum.

J'ai lu le livre du début jusqu'à la fin.

Özellikle yaptığın şeyleri başından savma!

Surtout, ne néglige pas ce que tu as à faire !

Oyunu başından sonuna kadar izledim.

J'ai regardé le match du début à la fin.

O, başından beri onun planıydı.

- C'était son plan tout du long.
- C'était son plan, depuis le début.

O, başından beri Tom'un planıydı.

C'était le plan de Tom depuis le début.

Onu başından beri biliyor olmalılar.

- Ils doivent l'avoir su tout le temps.
- Elles doivent l'avoir su tout le temps.

Ben başından beri onu biliyordum.

Je l'ai toujours su.

En başından beri şüphelerim vardı.

J'avais des doutes dès le départ.

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Alors, on l'attrape par la queue ou on lui bloque la tête ?

Onu kuyruğundan mı yakalayayım, başından mı?

Alors, on l'attrape par la queue ou on lui bloque la tête ?

Ben sözlüğü başından sonuna kadar okudum.

J'ai lu le dictionnaire de la première à la dernière page.

Başından beri onun yalan söylediğini biliyordum.

Je savais depuis le début qu'il disait un mensonge.

Plan başından beri başarısızlığa mahkum edildi.

Ce projet était voué à l'échec depuis le début.

Tom'un gerçeği söylemediğini başından beri biliyordum.

Je savais depuis le début que Tom ne disait pas la vérité.

O kişiyi böyle problemlerin daha en başından

nous ne motivons pas cette leader

Isterseniz en başından Zoom konusuna bir başlayalım

Commençons par Zoom depuis le début

Sağlık görevlilerinin en başından beri korktuğu buydu.

C'est ce que les autorités sanitaires redoutaient depuis le début.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Bien joué ! Bravo. Lui immobiliser la tête avec le bâton, c'était astucieux.

Yetkili, başvuru sahibini birkaç kuru sözcükle başından savdı.

Les autorités ont signifié une fin de non recevoir au requérant dans des termes secs.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Soit j'essaie de lui attraper la queue en évitant sa tête.

Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Soit j'essaie de lui attraper la queue en évitant la tête.

Sen her şeyi başından sonuna kadar okumak zorunda değilsin.

- Il ne te faut pas lire tout le truc du début à la fin.
- Il ne vous faut pas lire tout le truc du début à la fin.

Bazen başından beri senin haklı olup olmadığını merak ediyorum.

Parfois, je me demande si tu avais ou pas raison depuis le début.

"Asla, imkânsız" tipi insanlar da en başından itibaren bunları bilmiyordu.

À sa naissance, l'homme ne sait pas ce que signifie : « C'est impossible. »

Ya da onu kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Soit j'essaie de lui attraper la queue en évitant la tête.

. Ancak bu fikir başından beri felç oldu ve Irak hükümeti

Mais cette idée a été paralysée dès le départ et le gouvernement irakien s'est tourné vers

Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.

Dès le départ, je n'ai jamais eu l'intention d'habiter dans une grande ville.

- Tom bugün çok meşgul görünüyor.
- Tom'un bugün işi başından aşkın gibi duruyor.

Tom paraît affreusement occupé aujourd'hui.

- Haddini aşıyorsun.
- Çizmeyi aşıyorsun.
- Başından büyük işlere kalkışıyorsun.
- Haddini bilmiyorsun.
- Boyunu aşan işlere girişiyorsun.

Tu es dedans jusqu'au cou.

Eğer özel hayatından hoşnutsuzsan, sana Facebook'a kaydolmanı önenirim. Bunu başından defetmenin en iyi yolu budur.

Si tu es mécontent de ta vie privée, je te conseille de t'inscrire sur Facebook. C'est le meilleur moyen de t'en débarrasser.

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

Quand on a un tel rapport avec un animal et qu'on vit ces choses-là, c'est époustouflant.