Translation of "Bakalım" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Bakalım" in a sentence and their polish translations:

Bakalım.

Niech sprawdzę.

Buraya bakalım.

Spójrzcie tutaj.

Hadi bakalım.

Chodźmy.

Verilere bakalım,

Spójrzmy na liczby,

Yaylan bakalım.

Spadaj!

Oraya bir bakalım.

Chodźmy tam.

Sonra tavanlarına bakalım.

Ale spójrzcie na ich sufity.

Hadi verilere bakalım.

Popatrzmy na dane.

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

Okej, no to spróbujmy!

Burada ne var bakalım?

Co tu mamy?

Bakalım bu nereye çıkıyor.

Zobaczmy, dokąd ten prowadzi.

Tamam, içine girelim bakalım.

Dobrze, wejdźmy.

Şu deliklerden aşağı bakalım.

Przyjrzyjmy się niektórym z tych dołów.

Onu yakaladım, hadi bakalım.

Trzymam go.

Çatal bıçak çekmecesine bakalım.

Zobaczmy ich szufladę na sztućce.

Şimdi geleceğe bir bakalım.

Spójrzmy w przyszłość.

Bizden ne gizlediğine bakalım.

Zobaczmy co przed nami ukrywałaś.

Buna daha yakından bakalım.

Przyjrzyjmy się temu bliżej.

Pekâlâ. Hadi başlayalım! Hadi bakalım.

W porządku, chodźmy.

İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.

Wejdźmy i zobaczmy, co tam znajdziemy.

Ya da buradan. Biraz bakalım.

lub tą. Spójrzmy.

Bakalım altında ne var? Yok.

Zobaczę, co jest pod tym.

Bu resimde neler olduğuna bakalım.

Zastanówmy się nad taką sytuacją...

Bu gecenin ne getireceğine bakalım.

Zobaczmy co przyniesie ta noc.

Bakalım bu kapıyı açabilecek miyiz?

Zobaczmy, czy umiemy otworzyć te drzwi.

Dışarı çıkalım ve yıldızlara bakalım.

Chodźmy na zewnątrz i popatrzmy w gwiazdy.

Tom aç olup olmadığına bakalım.

Będę widział, gdy Tom zgłodnieje.

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

Zobaczmy, co tam znajdziemy. Chodźcie!

Gidip şuraya bir bakalım. Vay canına.

Sprawdźmy to miejsce.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

Do dzieła. Mamy patyk, unieruchomimy go.

Tamam, bir "eee" sesi ver bakalım.

Zaprezentuj nam swobodne "e".

Birleşik Krallık ve monarşisine bir bakalım:

Chociażby Wielka Brytania i jej monarchia.

Tom hakkında başka ne bulabileceğime bakalım.

Zobaczę, czego jeszcze mogę dowiedzieć się na temat Toma.

"Sözlüğünü kullanabilir miyim?" "Tabii. Al bakalım.

"Czy mogę skorzystać z twojego słownika?" "Tak, proszę."

Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.

Mocny rdzeń, mocne nogi. Zaczynamy.

Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.

Ściągnijmy linę i zobaczmy, jak wygląda.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

Do dzieła. Mamy patyk, unieruchomimy go. Mam go!

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

Rozejrzyjmy się w terenie.

Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.

Rozejrzyjmy się, czy jest gdzieś inna droga.

Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.

Zobaczmy, według lokalizatora Dana musi być w pobliżu.

Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.

Rzućmy świetlik i zobaczmy, gdzie spadnie.

Tamam, bakalım yaptığımız akrep tuzağı işe yaradı mı?

Dobrze, sprawdźmy, czy nasza pułapka na skorpiona okazała się skuteczna.

Tamam, bakalım kurduğumuz akrep tuzağı işe yaramış mı?

Dobrze, sprawdźmy, czy nasza pułapka na skorpiona okazała się skuteczna.

Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.

Okej, rozejrzyjmy się w terenie. Samolot powinien być tam.

Etrafa bakalım ve parkta birilerinin olup olmadığını görelim.

Rozejrzyjmy się, czy ktoś jest w parku.

Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.

Zejdźmy więc na dół i sprawdźmy... sprawdźmy te leki.

Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.

Tam chyba jest kopalnia. Sprawdźmy.

Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.

Więc mam kopać, by wydobyć ptasznika? Do dzieła!

- Bil bakalım kimle tanıştım bugün!
- Tahmin et bugün kimle tanıştım!

Zgadnij kogo dzisiaj spotkałem!

Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?

Okej, trzeba się zastanowić. Może znajdę tu jakieś ślady łap.

Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.

Bierzemy długi, prosty kij. Chodźcie!