Translation of "Bağlantı" in French

0.006 sec.

Examples of using "Bağlantı" in a sentence and their french translations:

Bir bağlantı var.

Il y a une corrélation :

Bu bağlantı sistemleriyle

quand nous créons des liens

Bu bağlantı noktalarında

dans ces espaces de réunion,

Bağlantı için teşekkürler.

Merci pour le lien.

Ama bu bağlantı ne?

Mais quel est ce lien ?

Bu kopuklukta bağlantı buldum.

À travers un acte de déconnexion, j'ai trouvé une connexion.

Diyalog yoluyla bağlantı kurarak -

créant des liens grâce au dialogue --

Onunla henüz bağlantı kuramıyorum.

Je n'arrive pas à le contacter pour l'instant.

Ben bir bağlantı kuramadım.

Je n'arrive pas à détecter de quelconque récurrence.

Onlar arasında bağlantı yok.

Il n'y a pas de connexion entre eux.

Ben bir bağlantı görmüyorum.

Je ne vois pas le lien.

Her türlü insanla bağlantı kurar.

Il est en rapport avec toutes sortes de gens.

Önümüzdeki hafta sizinle bağlantı kuracağım.

- Je vous contacterai la semaine prochaine.
- Je te contacterai la semaine prochaine.

Ben bir bağlantı olduğuna eminim.

- Je suis sûr qu'il y a une connexion.
- Je suis certain qu'il y a un lien.
- Je suis certaine qu'il y a un lien.
- Je suis sure qu'il y a une connexion.

Bir bağlantı olduğunu düşünüyor musun?

- Pensez-vous qu'il y ait une connexion ?
- Penses-tu qu'il y ait une connexion ?

Bu bir mucize! Bağlantı çalışıyor!

Miracle ! Le lien fonctionne !

O, telefonla onunla bağlantı kuramadı.

- Elle ne fut pas en mesure de le contacter par téléphone.
- Elle n'a pas été en mesure de le contacter par téléphone.

Sanırım onunla bağlantı kurmamın zamanıdır.

Je pense qu'il est temps pour moi de prendre contact avec elle.

Tom'la bağlantı kurmayı başardın mı?

As-tu réussi à contacter Tom ?

- Politika ile savaşın arasındaki bağlantı nedir?
- Politika ile savaşın arasındaki bağlantı ne?

Quelle est la relation entre la politique et la guerre ?

Dedem gibi esmer insanlarla bağlantı kurabiliyor

comme mon grand-père, un musulman conservateur.

Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor

Le lien entre les deux est souvent ignoré,

Bir bağlantı için video açıklamasına bakın.

Vérifiez la description de la vidéo pour un lien.

Bir bağlantı olup olmadığını merak ediyorum.

Je me demande s'il y a une relation.

Bu ilaçları satan kişiler arasında bağlantı kuruyor.

et ceux qui vendent leurs reliquats personnels.

Bu, hala çevrimdışı veya bağlantı dışı olan

Ce qui veut dire qu'il y a plus de 600 millions de gens

Eğer adres değişirse, lütfen bizimle bağlantı kurun.

En cas de changement d'adresse, veuillez-nous contacter.

Herhangi bir bağlantı olup olmadığını merak ediyorum.

Je me demande s'il y a la moindre relation.

Kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.

que le lien entre le cœur et les émotions est très intime.

Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir.

Cela dit au médecin qu'il y a un lien avec le monde extérieur.

Ama neredeyse Avrupa'ya kadar bağlantı olduğu iddia ediliyor

mais prétendument en Europe

- Seninle nasıl temas kurabilirim?
- Seninle nasıl bağlantı kurabilirim?

Comment puis-je vous joindre ?

Dan ve kurbanın ailesi arasında hiçbir bağlantı yoktu.

Il n'y avait aucun lien entre Dan et la famille de la victime.

- Yarın benimle irtibat kur.
- Yarın benimle bağlantı kur.

- Contacte-moi demain.
- Contactez-moi demain.

Tom, Mary ile e-posta vasıtasıyla bağlantı kurabilir.

- Tom peut contacter Mari par e-mail.
- Tom peut entrer en contact avec Marie via e-mail.

Diğer insanlarla bağlantı kurabilmem ve belki onları daha az

c'est de sentir que je peux créer un lien avec d'autres personnes

Bence heralde gümrükten bi bağlantı olması lazım ki kaçırsınlar

Je pense qu'il doit y avoir un lien avec les douanes pour qu'ils puissent manquer

Sigara içmekle akciğer kanseri arasında bir bağlantı var mı?

Y a-t-il un lien entre fumer et le cancer du poumon ?

Bağlantı için çok teşekkürler, çeviri yapmayı ve dilleri öğrenmeyi severim!

Merci beaucoup pour le lien, j'aime traduire et apprendre les langues !

O bağlantı beni web sitenize götürürdü ama artık işe yaramıyor.

Ce lien me conduisait à votre site, mais il ne marche plus.

- Tom, Mary ile temasa geçti.
- Tom, Mary ile bağlantı kurdu.

Tom a contacté Marie.

İşte Einstein uzayla zamanın arasında böyle bir bağlantı olduğunu ileri sürüyor

Einstein soutient qu'il existe une telle connexion entre l'espace et le temps.

- Daha fazla bilgi için bana ulaşın.
- Daha fazla bilgi için benimle bağlantı kurun.

- Contactez-moi pour plus d’informations.
- Contacte-moi pour plus d’informations.

Bir diğer tanım şeklide şöyle söyleyebiliriz. Hareketle zamanın geçişi sırasında temel bir bağlantı vardır.

Dans une autre définition, nous pouvons dire ce qui suit. Il y a une connexion de base pendant le passage du temps avec le mouvement.

Bu tarihi olaylar ile Ragnar'ın ölümünün destan hikayesi arasında herhangi bir bağlantı var mı?

Y a-t-il un lien entre ces événements historiques et la saga de la mort de Ragnar?

Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.

Les policiers soupçonnaient qu'il existait un lien entre la voiture abandonnée et le cadavre trouvé trois kilomètres plus loin.