Translation of "Amerikalı" in French

0.011 sec.

Examples of using "Amerikalı" in a sentence and their french translations:

- O bir Amerikalı.
- O, Amerikalı.

Il est Américain.

Annesi Amerikalı.

Sa mère est américaine.

Amerikalı mısınız?

- Êtes-vous Étasunien ?
- Es-tu Étasunien ?
- Es-tu Étasunienne ?
- Êtes-vous Étasunienne ?
- Êtes-vous Étasuniens ?
- Êtes-vous Étasuniennes ?

O, Amerikalı.

Il est Américain.

- O bir Amerikalı değildir.
- O bir Amerikalı değil.
- O, Amerikalı değil.

- Il n'est pas américain.
- Il n'est pas étasunien.

Afrikalı Amerikalı, Asyalı Amerikalı, Fransız, Alman, Rus

un Afro-américain, un Asio-Américain, un Français, un Allemand, un Russe,

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

J'ai rencontré une Américaine.

O, Amerikalı mı?

Est-il Américain ?

Biz Amerikalı değiliz.

- Nous ne sommes pas des Américains.
- Nous ne sommes pas des Étasuniens.

Amerikalı bir şarkıcıyım.

- Je suis un chanteur américain.
- Je suis une chanteuse américaine.

Onlar Amerikalı görünüyor.

Ils ont l'air américains.

Onlar Amerikalı mı?

Sont-ils Américains ?

Onlar Amerikalı olmalılar.

Ils doivent être américains.

Onlar muhtemelen Amerikalı.

- Ils sont probablement étasuniens.
- Elles sont probablement étasuniennes.

Muhtemelen onlar Amerikalı.

- Ils sont probablement étasuniens.
- Elles sont probablement étasuniennes.

O bir Amerikalı.

Il est Américain.

Amerikalı bir oğlansın.

Tu es un garçon américain.

- Birçok Amerikalı Jazzla ilgilidir.
- Birçok Amerikalı Caz'a ilgi duyuyor.

- De nombreux Américains s'intéressent au Jazz.
- De nombreux Américains sont intéressés par le jazz.

- O bir Asyalı-Amerikalı.
- O Asya kökenli bir Amerikalı.

- C'est une Américaine d'origine asiatique.
- C'est une Étasunienne d'origine asiatique.

"Bunlar Afro-Amerikalı kızlar,

« Filles afro-américaines,

Çoğu Amerikalı ve Avrupalı

et beaucoup d'Américains et d'Européens

O bir Amerikalı olmalı.

Il doit être américain.

Onu bir Amerikalı sandım.

Je l'ai prise pour une Américaine.

O bir Amerikalı değildir.

Il n'est pas américain.

Okulumuzun müdürü bir Amerikalı.

Le principal de notre école est un Américain.

O bir Afrikalı Amerikalı.

Il est afro-américain.

Sen Amerikalı bir çocuksun.

Tu es un garçon américain.

Herkesin Amerikalı olduğu görülüyor.

Il semble que tout le monde soit américain.

Harry Amerikalı bir aktördür.

Harry est un acteur étasunien.

John Amerikalı bir çocuk.

John est un jeune homme américain.

Bir Amerikalı gibi görünmüyor.

Il ne semble pas être Américain.

Onu bir Amerikalı sandık.

Nous l'avons pris par erreur pour un Américain.

On üç Amerikalı öldürüldü.

Treize américains ont été tués.

Bir Amerikalı mücadelede öldürüldü.

Un Américain a été tué dans l'avion.

Birçok Amerikalı İspanya'yı suçladı.

- Beaucoup d'Américains ont accusé l'Espagne.
- Beaucoup d'Américains accusèrent l'Espagne.

Onlar Amerikalı değiller mi?

- Ne sont-ils pas Américains ?
- Ne sont-ils pas Étatsuniens ?

- Muhatabım bir Amerikalı değil Almandı.
- Konuştuğum adam Amerikalı değil Almandı.

L'homme à qui j'ai parlé était allemand, pas américain.

- O Çin kökenli bir Amerikalı.
- O Çin asıllı bir Amerikalı.

C'est un Étasunien d'origine chinoise.

Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”

L'industrie des États-Unis proclame que les bénéfices sont rois.

Afrikan Amerikalı bir çöpçünün kızıyım.

et qui passait ses étés dans le Sud ségrégué.

Amerikalı bir aileye evlatlık verildi

Une famille américaine a été adoptée

Onun bir Amerikalı olduğunu düşündük.

Nous pensions qu'il était étasunien.

Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.

Un Américain m'a parlé à la gare.

Frank Zappa Amerikalı bir müzisyendi.

Frank Zappa était un musicien américain.

O, bir Amerikalı ile evlidir.

Elle est mariée à un Américain.

Birçok Amerikalı altın standartı istedi.

De nombreux Étasuniens voulaient un étalon or.

O, Amerikalı bir hanım ile evli.

Il est marié à une Américaine.

- O bir Amerikalı.
- O, bir Amerikalıdır.

Elle est américaine.

Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.

J'étais chez une famille américaine.

Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.

Les femmes étasuniennes n'avaient pas le droit de vote.

Biz onu bir Amerikalı ile karıştırdık.

Nous l'avons pris pour un Américain.

Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?

Êtes-vous américain ou français ?

O, İngiliz Kanalında yüzmüş tek Amerikalı.

Il est le seul américain ayant traversé la Manche à la nage.

- İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- Hem iş arkadaşım hem de onun kocası Amerikalı.

Ma collègue et son mari, ils sont Américains tous les deux.

Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri

Ces lois ont pour but principal d'empêcher les Américains Centraux

Amerikalı yetkililer salak mı? İnanmıyor tabii ki

Les officiels américains sont-ils idiots? Bien sûr, il ne croit pas

O bir Amerikalı değil ama bir İngilizdir.

Il n'est pas étatsunien mais anglais.

Benjamin Franklin Amerikalı bir politikacı ve mucit.

Benjamin Franklin était un inventeur et homme politique américain.

Gittikçe daha fazla Amerikalı yurt dışına gidiyor.

De plus en plus d'Étatsuniens se rendent à l'étranger.

Her yıl 20.000 'den fazla Amerikalı öldürülüyor.

Plus de 20 000 Américains sont assassinés chaque année.

Noh çalmakla ilgilenen bir Amerikalı ile tanıştım.

J'ai rencontré un Américain qui s'intéressait au théâtre Nô.

Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.

Ce roman a été écrit par un auteur américain.

Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.

Les généraux étasuniens croyaient qu'ils pouvaient remporter une victoire facile.

Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

De nombreux Étasuniens protestèrent contre l'acquisition de l'Alaska.

O bir Amerikalı değil ama bir Fransızdır.

Il n'est pas américain mais français.

45 milyondan fazla Amerikalı fakirlik içinde yaşıyor.

Plus de quarante-cinq millions d'américains vivent dans la pauvreté.

Seçme ilanı diyor ki: "Bunlar Afro-Amerikalı kızlar,

Voici l'appel à casting : « Filles afro-américaines,

Amerikalı bir siyah olarak, bu kafamda çınladı durdu.

En tant qu'homme noir américain, cela a retenti en moi.

Japoncayı çok iyi konuşan bir Amerikalı kız tanıyorum.

Je connais une fille Américaine qui parle très bien le japonais.

"Norman Finkelstein kimdir?" "O Amerikalı bir siyaset bilimcidir"

« Qui est Norman Finkelstein ? » « C'est un politologue américain. »

Bir Amerikalı olarak, bu cümle bana doğal gelmiyor.

En tant qu'Américain, cette phrase ne me semble pas naturelle.

Birçok Amerikalı hâlâ savaş sırasında biriktirdikleri paraya sahipti.

De nombreux Étatsuniens disposaient toujours d'argent qu'ils avaient épargné durant la guerre.

Başarılı, iyi eğitim almış, beyaz ırktan Amerikalı bir erkektim.

J'étais riche, instruit, blanc, américain et homme.

Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor

De plus, des responsables américains et européens disent que

Kıdemli pilotu, uzayda yürüyen ilk Amerikalı olan Ed White'dı.

Son pilote senior était Ed White, le premier Américain à marcher dans l'espace.

Onun Amerikalı kadar akıcı bir biçimde İngilizce konuştuğunu duydum.

Je l'ai entendue parler anglais aussi couramment qu'une Étasunienne.

Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.

Et des entreprises de cette taille n'emploient qu'environ 20% des travailleurs américains.

Rehber ve Amerikalı turistler, Loire Vadisi kalelerini ziyaret edecekler.

Le guide et les touristes américains vont visiter les châteaux de la Loire.

Bir Amerikalı ve bir Kanadalı arasındaki farkı söyleyebilir misin?

Peux-tu dire la différence entre un Étatsunien et un Canadien ?

Güney Amerikalı bir kampçının bir anakonda tarafından yenildiğini duydum.

J'ai entendu dire qu'un campeur sud-américain a été mangé par un anaconda.

Bizim Amerikalı komşumuz önümüzdeki yıl beş yıldır Japonya'da yaşıyor olacak.

Cela fera 5 ans l'année prochaine que notre voisin américain habite au Japon.

Onun Amerikalı olduğunu düşünüyordum ama onun İngiliz olduğu ortaya çıktı.

Je pensais qu'il était Américain mais il s'est avéré qu'il était Anglais.

Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık % 65'i sağlıkları için iyi olmayan aşırı kiloludurlar.

À peu près 65% des Américains sont en surpoids, ce qui n'est pas bon pour leur santé.

The Marmara Otele 1 gün önce yerleşen Amerikalı, kimlikleri hiç belirlenemeyen kişilerce

L'Américain qui s'est installé à l'hôtel Marmara il y a 1 jour, était

- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.

Marie m'a donné une poupée américaine.

Brent bir Amerikalı, ama o sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.

Brent est Américain, mais il parle japonais comme si c'était sa langue maternelle.

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,

Plus de 16 missions avec équipage en seulement cinq ans, les astronautes américains ont appris à manger, dormir,