Translation of "Kızla" in French

0.011 sec.

Examples of using "Kızla" in a sentence and their french translations:

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

J'ai rencontré une Américaine.

Bana bahsettiğin kızla konuştum.

- J'ai parlé à la fille dont tu m'as parlé.
- J'ai parlé à la fille dont vous m'avez parlé.

Seni güzel bir kızla tanıştıracağım.

Je te présenterai une gentille fille.

Daha önce bu kızla tanıştım.

- J'ai rencontré cette fille auparavant.
- J'ai rencontré cette fille, auparavant.

O, zengin bir kızla evlendi.

Il a épousé une fille riche.

O, Kanadalı bir kızla evlendi.

Il épousa une Canadienne.

Bu hatalı kızla ne yapacağız?

Que devons-nous faire avec cette délinquante ?

Seni hoş bir kızla tanıştıracağım.

Je te présenterai une gentille fille.

Tom Kanadalı bir kızla evlendi.

Tom a épousé une Canadienne.

- Başka bir kızla konuştuğunda onu kıskanıyordu.
- Başka bir kızla konuştuğunda, o kıskanmıştı.

Elle était jalouse quand il parlait avec une autre fille.

Tom daha yaşlı bir kızla evlendi.

Tom a épousé une fille plus âgée que lui.

O başka bir kızla konuştuğunda kıskanıyordu.

Elle était jalouse qu'il parle à une autre fille.

Onun gibi bir kızla evlenmek istiyorum.

Je veux me marier avec une fille comme elle.

Bu küçük kızla ne yapmamı istiyorsun?

Que veux-tu que je fasse avec cette petite fille ?

Beni tatlı bir kızla tanıştır, lütfen.

Présente-moi s'il te plait à une fille mignonne.

Bir kızla buluşmak için dışarı çıktı.

Il s'est glissé dehors pour rencontrer une fille.

Ondan daha yaşlı bir kızla evlendi.

Il s'est marié avec une fille plus âgée que lui.

Lütfen beni sevimli bir kızla tanıştır.

Présente-moi s'il te plait à une fille mignonne.

Bir kızla ilk defa öpüştüğünü bilmiyordum.

Je ne savais pas que c'était la première fois que tu embrassais une fille.

Tom'un başka bir kızla öpüştüğünü gördüm.

- J'ai vu Tom embrasser une autre fille.
- Je vis Tom embrasser une autre fille.

Tom'u başka bir kızla dans ederken gördüm.

J'ai vu Tom danser avec une autre fille.

Dan Linda adında bir kızla birlikte yaşıyor.

Dan a eu une aventure avec une jeune fille du nom de Linda.

Video oyunu oynamayı seven bir kızla evlenmek istiyorum.

J'aimerais marier une fille qui aime jouer aux jeux vidéos.

Geçen gün parkta kızla tanıştım ve onu tekrar gördüm.

J'ai rencontré la fille dans le parc l'autre jour, et je l'ai revue.

- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.

J'ai rencontré cette fille auparavant.

Lokantada bir kızla el sıkışmaya gider . Ve kız ve yiyecek yoluyla,

restaurant. Et à travers la fille et la nourriture, le virus se propage, qui se transmet par la

Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.

Son père n'aurait jamais approuvé ses fiançailles avec une fille qui ne partageait pas les mêmes croyances religieuses que sa famille.

"Ne! Sen hâlâ o kızla birlikte misin?" ve biz cevaplarız: " Ne yapabilirim!, onu seviyorum!"

« Comment ! tu es encore avec un tel ? » et l'on répond : « Que veux-tu ! je l'AIME ! »