Translation of "ölümün" in French

0.008 sec.

Examples of using "ölümün" in a sentence and their french translations:

Ölümün kapısındaydı.

Il était aux portes de la mort.

Yaşamın... ...ve ölümün...

Où la vie et la mort...

Adam ölümün eşiğindeydi.

L'homme était à l'agonie.

Yaşam, ölümün başlangıcıdır.

La vie est le début de la mort.

Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü.

Il était impuissant face à la mort.

- Doğum bir şekilde ölümün başlangıcıdır.
- Doğum bir anlamda ölümün başlangıcıdır.

La naissance est, d'une certaine manière, le début de la mort.

Hayat ölümün söndürdüğü bir alevdir.

La vie est une flamme que la mort étouffe.

Ölümün bir örnek teşkil edecek.

- Votre mort servira d'exemple.
- Ta mort servira d'exemple.

- Ölüme çare yok.
- Ölümün ilacı yok.

Il n'y a pas de remède à la mort.

Güneşin ya da ölümün yüzüne doğrudan bakamazsınız.

Le soleil ni la mort ne se peuvent regarder en face.

Büyük yaş ölümün etrafını saran bir adadır.

Le grand âge est une île entourée par la mort.

Alkolle ilgili ölümün dört ana nedeni vardır. Araba kazalarından ya da şiddetten yaralanma biri, karaciğer sirozu, kanser, kalp ve kan sistemi gibi hastalıklar diğerleri.

Il y a quatre causes principales de décès liés à l'alcool. Les blessures dans les accidents automobiles ou la violence en est une. Les maladies comme la cirrhose, le cancer, les maladies cardio-vasculaires en sont les autres.