Translation of "çalışacak" in French

0.017 sec.

Examples of using "çalışacak" in a sentence and their french translations:

O çalışacak.

Ça fonctionnera.

Tom çalışacak.

Tom travaillera.

Şimdi çalışacak.

Ça fonctionnera dorénavant.

O, Fransızca çalışacak.

Il apprendra le français.

Tom çok çalışacak.

Tom travaillera dur.

Yarın çalışacak mısınız?

Travaillerez-vous demain ?

Karanlık benim yararıma çalışacak.

L'obscurité sera à mon avantage.

- 10:00'a kadar çalışacak mısın?
- Saat ona kadar çalışacak mısın?

- Vas-tu continuer ton travail jusqu'à dix heures ?
- Allez-vous continuer votre travail jusqu'à dix heures ?
- Vas-tu travailler jusqu'à dix heures ?
- Vas-tu travailler jusqu'à vingt-deux heures ?
- Allez-vous travailler jusqu'à dix heures ?
- Allez-vous travailler jusqu'à vingt-deux heures ?

Evde ders çalışacak kalemim yok."

que je n'ai pas de crayons à la maison pour faire mes devoirs. »

Senin yerine çalışacak birini bulacağım.

Je trouverai quelqu'un pour te remplacer.

Onun çalışacak bir yeri yok.

Il n'a pas de chambre pour étudier.

Çalışacak başka bir şeyim yok.

Je n'ai rien d'autre à étudier.

- Emi İngilizce eğitimi alacak.
- Emi İngilizce çalışacak.

Emi va apprendre l'anglais.

Yapay zekâ insanlarla analitik bir araç olarak çalışacak,

l'IA va travailler avec les humains comme un outil analytique

Yoksa yeni iddialar ortaya atabilmek için çalışacak mıyız?

ou allons-nous travailler pour faire de nouvelles réclamations?

"Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın?" "Evet, çalışacağım."

« Feras-tu tes devoirs après dîner ? » « Oui, je les ferai. »

İşi bitirmek için bütün gece yatmayıp çalışacak mısın?

Resteras-tu debout à travailler toute la nuit pour finir le boulot ?

O yüzden, yerli şirketlerle bir arada çalışacak eğitim sistemi tasarladı.

Ils ont alors mis en place un système éducatif qui allait de pair avec les entreprises du pays.

- Japonca çalışacak mıyız?
- Japonca öğrenecek miyiz?
- Japonca eğitimi alacak mıyız?

Allons-nous étudier le japonais ?

Bugün kendimi daha iyi hissediyorum, ancak çalışacak kadar iyi değilim.

- Pourquoi ferais-tu cela sans nous le dire ?
- Pourquoi feriez-vous cela sans nous le dire ?

Senin önerini kabul etmesi için Tom Mary'yi ikna etmeye çalışacak.

Tom essaiera de convaincre Mary d'accepter votre offre.

Bu noktada sona erecek ve Emma Londra'da bankalarda çalışacak ve babasının

ce stade et Emma restera à Londres pour travailler dans les banques et aider son père à