Translation of "Yarıştı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yarıştı" in a sentence and their english translations:

Tom profesyonelce yarıştı.

Tom raced professionally.

O bir yarıştı.

It wasn't a race.

O Paralimpik Oyunları'nda yarıştı.

She competed in the Paralympic Games.

O güzel bir yarıştı.

It was a nice race.

O iyi bir yarıştı.

It was a good race.

O büyük bir yarıştı.

It was a great race.

Bu zor bir yarıştı.

It was a tough race.

Sadece üç at yarıştı.

Only three horses raced.

Zamana karşı bir yarıştı.

It was a race against time.

Sadece dört at yarışta yarıştı.

Only four horses competed in the race.

On takım ödül için yarıştı.

Ten teams competed for the prize.

Çok sayıda iyi sporculara karşı yarıştı.

She competed against many fine athletes.

İki çocuk eve kadar birbiriyle yarıştı.

The two boys raced each other home.

O artık zamana karşı bir yarıştı.

It was now a race against time.

Lise beyzbol takımları turnuvada birbirleriyle yarıştı.

High school baseball teams competed with one another at the tournament.

Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.

A hare raced with a tortoise.

O onunla tepeden aşağıya doğru yarıştı.

She raced him down the hill.

İki adam onun dikkatini çekmek için yarıştı.

The two men competed for her attention.

İki adam genç kızın kalbi için yarıştı.

The two men competed for the young maiden's heart.

İki adam Lady Mary'nin kalbi için yarıştı.

The two men competed for Lady Mary's heart.

Tom tepeden aşağıya doğru Mary ile yarıştı.

Tom raced Mary down the hill.

Fadıl'ın hayatını kurtarmak için zamana karşı bir yarıştı.

It was a race against the clock to save Fadil's life.

Hem Louis hem de Paul Mary'nin kalbi için yarıştı.

Louis and Paul both competed for Mary's heart.

- Tom belediye başkanlığı için yarıştı.
- Tom belediye başkanlığına aday oldu.

Tom ran for mayor.