Translation of "Yaşlıların" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaşlıların" in a sentence and their english translations:

Yaşlıların sözünü kesme.

Don't interrupt the elderly.

Organizasyon yaşlıların refahı ile ilgilidir.

The organization is concerned with the welfare of the aged.

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.

The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.

Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.

The blind nurse devoted herself to caring for the elderly.

çocuklar ve gençler, öte yanda yaşlıların uyarılardan en az ihtimalle

kids and teenagers on the one hand, and the elderly on the other hand,

- Yaşı yüksek olanların koronadan ölme ihtimali daha yüksek.
- Yaşlıların korona virüsünden dolayı hayatlarını kaybetme ihtimalleri daha fazla.

Elderly people are more likely to die from the coronavirus.

- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.