Translation of "Hemşire" in English

Hemşire hasta.

The nurse is ill.

- Bir hemşire olmak istiyorum.
- Hemşire olmak istiyorum.

I want to be a nurse.

Hemşire beyaz giyindi.

The nurse is dressed in white.

Hemşire bebeklere baktı.

The nurse looked after the babies.

Kız bir hemşire.

The girl is a nurse.

Hemşire hastayla ilgilendi.

The nurse attended the patient.

Hemşire olmak istiyorum.

I want to be a nurse.

Onların kızı hemşire.

- Her daughter is a nurse.
- Their daughter is a nurse.

O bir hemşire.

She is a nurse.

Hemşire burada değil.

- The nurse is not here.
- The nurse isn't here.

Hemşire odadan ayrıldı.

The nurse left the room.

Nöbetçi hemşire benim.

- I am the night shift nurse.
- I'm the night shift nurse.

- Kız kardeşim hemşiredir.
- Kız kardeşim hemşire.
- Kardeşim hemşire.

My sister's a nurse.

- Mary bir hemşire olmak istiyordu.
- Mary hemşire olmak istiyordu.

Mary wanted to be a nurse.

Hemşire olmayı düşlediniz mi?

Have you ever thought of becoming a nurse?

Hemşire termometreyle ateşini ölçtü.

The nurse took his temperature with a thermometer.

Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı.

The nurse soothed the crying child.

Bir hemşire beyaz giyer.

A nurse wears white.

Hemşire onun ateşini ölçtü.

The nurse took his temperature.

Tom yetenekli bir hemşire.

Tom is a competent nurse.

Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.

The nurse hit a blood vessel.

Hemşire Tom'un sıcaklığını ölçtü.

The nurse took Tom's temperature.

O bir hemşire oldu.

She became a nurse.

Bir hemşire olmak istiyorum.

I want to be a nurse.

Hemşire, hastasına aşık oldu.

The nurse fell in love with her patient.

Hemşire Tom'un nabzını ölçtü.

The nurse checked Tom's pulse.

Bir hemşire ateşimi ölçtü.

A nurse took my temperature.

O kadın bir hemşire.

The woman is a nurse.

Hemşire benim tansiyonumu ölçtü.

The nurse has taken my blood pressure.

Hemşire, Tom'a sakinleştirici verdi.

The nurse has given Tom a sedative.

Hemşire Tom'un tansiyonunu ölçtü.

The nurse checked Tom's blood pressure.

Mary emekli bir hemşire.

Mary is a retired nurse.

Hemşire ameliyat önlüğü giydi.

The nurse wore scrubs.

Mary yetenekli bir hemşire.

Mary is a capable nurse.

Hemşire, Tom'un bandajlarını çıkardı.

The nurse removed Tom's bandages.

Hemşire bana bir iğne yaptı.

The nurse gave me a shot.

Brown'ın evlendiği kız bir hemşire.

The girl who Brown married is a nurse.

Niçin bir hemşire olmak istiyorsun?

Why do you want to be a nurse?

Bir hemşire olabilir, Emin değilim.

She may be a nurse. I am not sure.

İki hemşire hasta ile ilgilendi.

Two nurses attended to the patient.

O, bir hemşire olarak niteliklidir.

She is qualified as a nurse.

Baş hemşire ile konuşmak istiyorum.

I would like to speak to the head nurse.

Onun hayali bir hemşire olmaktı.

Her dream is to become a nurse.

Bir hemşire olduğunu hayal etti.

She dreamed of becoming a nurse.

Hemşire hastalarından birine aşık oldu.

The nurse fell in love with one of her patients.

Mary hep hemşire olmak istemişti.

Mary had always wanted to be a nurse.

Sen gerçek bir hemşire misin?

Are you a real nurse?

Başka bir hemşire odaya geldi.

Another nurse came into the room.

“Benim babam doktor annem hemşire.”

"My dad is a doctor, and mom is a nurse."

Senin bir hemşire olduğunu sanıyordum.

- I thought you were a nurse.
- I thought that you were a nurse.

Hemşire benim kan basıncımı ölçtü.

The nurse took my blood pressure.

Artık bir hemşire olmak istemiyorum.

I don't want to be a nurse any more.

Hemşire sana bir sakinleştirici verdi.

The nurse gave you a sedative.

Hemşire Tom'a grip aşısı vurdu.

The nurse gave Tom a flu shot.

Mary iyi bir hemşire olacak.

Mary will make a good nurse.

Hemşire ona grip aşısı yaptı.

The nurse gave her a flu shot.

Hemşire şimdi neşterleri yıkamakla meşgul.

The nurse is busy washing scalpels now.

Hemşire bize grip aşısı yaptı

The nurse gave us flu shots.

Hemşire onlara grip aşısı yaptı.

The nurse gave them flu shots.

Hemşire bana grip aşısı yaptı.

The nurse gave me a flu shot.

Baş hemşire ile konuşabilir miyim?

Can I speak to the head nurse?

Hiç hemşire olmayı düşündün mü?

Have you ever thought of becoming a nurse?

Tom bir hemşire ile evlendi.

Tom married a nurse.

Kardeşim, eğitim hastanesinde bir hemşire.

My brother is a nurse at the teaching hospital.

Leyla bir hemşire olmak istiyordu.

Layla wanted to be a nurse.

Ben bir hemşire ile evliyim.

I'm married to a nurse.

Leyla şu anda özel hemşire.

Layla is a private nurse now.

Hemşire olan bir kızım var.

I have a daughter who's a nurse.

Hafta sonu nöbetindeki hemşire benim.

- I am the weekend nurse.
- I'm the weekend nurse.

Ama hemşire kontrol noktalarına devam etti.

But the nurse kept going with her checkpoints.

Hemşire onun bütün isteklerini tahmin etti.

The nurse anticipated all his wishes.

Hemşire onun yürümeyi denemesini tavsiye etti.

The nurse recommended that he try walking.

Hemşire onu nasıl yapacağını sana söyleyecek.

The nurse will tell you how to do it.

Hemşire, bu hastayı gözünüzün önünden ayırmayın.

Sister, don't let this patient out of your sight.

Hemşire sana onu nasıl yapacağını söyleyebilir.

The nurse can tell you how to do it.

O doktor değil, sadece bir hemşire.

He's not a doctor, but a nurse.

Hemşire bana onun yaralanmasının beklenmediğini söyledi.

The nurse told me that it wasn't supposed to hurt.

Bu günlerde, birçok erkek hemşire var.

Nowadays, there are many male nurses.

Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.

I don’t want a nurse who swoons at the sight of blood.

Hemşire hastayı hastanenin üst katına taşıdı.

The nurse moved the patient to the top floor of the hospital.

Peki,sen gerçekten bir hemşire misin?

So, are you really a nurse?

Hemşire termometre ile onun ateşini ölçtü.

The nurse took his temperature with the thermometer.

O hemşire çok nazik ve kibardır.

That nurse is very kind and polite.

O bir hemşire ve burada çalışıyor.

She's a nurse and she works here.

Tom Mary'nin bir hemşire olduğunu düşündü.

- Tom thought Mary was a nurse.
- Tom thought that Mary was a nurse.

O halde, neden hemşire olmak istiyorsun?

Why do you want to become a nurse, then?

Tom Mary'nin bir hemşire olduğunu düşünmüyor.

Tom doesn't think that Mary is a nurse.