Translation of "Yağış" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yağış" in a sentence and their english translations:

Yoğun yağış başlamıştı.

A heavy rain began to fall.

Yarın şiddetli yağış bekliyoruz.

We anticipate a heavy rainfall tomorrow.

Yüksek yağış olasılığı var.

There is a high chance of precipitation.

Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı.

The rivers were flooded by the heavy rain.

Bu ay çok yağış aldık.

We've had a lot of rain this month.

Şiddetli yağış dışarı çıkmamızı engelledi.

The heavy rain prevented us from going out.

Parka gitmedim çünkü yağış vardı.

I didn't go to the park because it rained.

Yağış yokluğu nedeniyle bahçedeki çiçekler öldü.

The flowers in the garden died from the absence of rain.

Yağış mevsimi nihayet bitti gibi görünüyor.

It seems that the rainy season is over at last.

Kuvvetli yağış dışarı çıkmama izin vermedi.

The heavy rain prevented me from going out.

Kuvvetli yağış dışarı çıkmama engel oldu.

The heavy rain prevented me from going out.

Burada temmuz için ortalama yağış nedir?

What is the average rainfall for July here?

Mısır'da Japonya'dakinden daha az yağış var.

They have less rain in Egypt than in Japan.

- Yağmur durdu.
- Yağmur dindi.
- Yağış dindi.

- It has ceased raining.
- The rain stopped.
- It stopped raining.

- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
- Yağış kesildi.

- It has stopped raining.
- It has ceased raining.

Atletizm karşılaşması yoğun yağış nedeniyle iptal edildi.

The track meet was called off on account of the heavy rain.

Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.

- In the wake of the heavy rain, there was a major flood.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.

Biz dün gece şiddetli bir yağış aldık.

We had a heavy rainfall last night.

Geçen yaza nazaran bu yıl pek yağış yoktu.

- As compared with last summer, we haven't had so much rain this year.
- Compared to last summer, we haven't had so much rain this year.

- Bu gece yağmur yağabilir.
- Bu gece yağış olabilir.

It might rain tonight.

Hava durumu raporuna göre, yağış mevsimi gelecek hafta başlayacak.

According to the weather report, the rainy season will start next week.

Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.

Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation.

- Boston'a çok yağmur yağar mı?
- Boston'da çok yağış oluyor mu?

Does it rain a lot in Boston?

- Onlarca yıldır böyle yağmur yağmadı.
- On yıllardır böyle yağış olmadı.

It's not rained like this in several decades.

Şiddetli yağış son iki ayın günlük sebze fiyatlarının artmasına sebep oldu.

The heavy rainfall has caused vegetable prices to rise daily for the last two months.

Yoğun yağış bütün trenlerin durmasına sebep olduğu için bir taksiye binmek zorunda kaldım.

I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop.

Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.

Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.

Japonya'da yağış mevsimi boyunca haziran ayı ortalarından temmuz ortasına kadar sık sık yağmur yağar.

In Japan, it rains quite a bit during our rainy season which is from mid-June until mid-July.

- Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.

The dam burst owing to the heavy rain.

- Yarın yağış olup olmayacağını biliyor musun?
- Yarın havanın yağışlı olup olmayacağını biliyor musun?
- Yarın yağmur olup olmadığını biliyor musun?

- Do you know whether or not it will rain tomorrow?
- Do you know whether or not it'll rain tomorrow?