Translation of "öldü" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "öldü" in a sentence and their chinese translations:

- Kollarında öldü.
- Onun kollarında öldü.
- O, onun kollarında öldü.
- O, kollarında öldü.

她死在他的怀里。

Kim öldü?

谁死了?

Tom öldü.

汤姆去世了。

O öldü.

她死了。

- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?

- 死了?
- 你说什么?死了?

Babam kanserden öldü.

父亲因癌症过世了。

Cadıların kraliçesi öldü.

女王魔女死亡。

54 yaşında öldü.

54岁去世。

Oğlu kazada öldü.

她儿子在车祸中丧生。

O, dün öldü.

- 他昨天死了。
- 他昨天去世了。

Kaç kişi öldü?

死了多少人?

Dün kedim öldü.

我養的貓昨天死了。

O, savaşta öldü.

他死於战争。

O geçenlerde öldü.

他最近去世了。

Tom'un annesi öldü.

汤姆的妈妈去世了。

Komşumun köpeği öldü.

我鄰居的狗死了。

Tom savaşta öldü.

湯姆在戰鬥中死了。

İskender Babil'de öldü.

亞歷山大大帝死在巴比倫。

Tom geçenlerde öldü.

汤姆最近死了。

Juan tüberkülozdan öldü.

Juan死於結核病。

- O, 54 yaşında öldü.
- O, 54 yaşındayken öldü.

54岁去世。

- O, üç yıl önce öldü.
- Üç yıl önce öldü.

他三年前死了。

Binlerce insan açlıktan öldü.

數千人死於飢餓。

Oğlu geçen yıl öldü.

他儿子去年死了。

O akciğer kanserinden öldü.

他死於肺癌。

Lincoln 1865 yılında öldü.

林肯於1865年去世。

Babam akciğer kanserinden öldü.

我的父親死於肺癌。

Dedem ben çocukken öldü.

當我是個小男孩的時候,我的祖父就過世了。

O, mide kanserinden öldü.

她死于胃癌。

Babası geçen hafta öldü.

她的父親上週去世了。

Savaşta binlerce asker öldü.

- 這場戰爭死了數以百萬計的軍人。
- 數以百萬計的軍人戰死沙場。

Üç yıl önce öldü.

他去世三年了。

O, 54 yaşında öldü.

- 54岁去世。
- 他享年54岁。

Cookie'nin annesi kanserden öldü.

Cookie的母親死於癌症。

Birçok işçi açlıktan öldü.

许多工作者饿死了。

Annesi geçen yıl öldü.

她的母親去年去世了。

O yaşlı açlıktan öldü.

那個老人餓死了。

- Ben yedi yaşındayken babam öldü.
- Babam, ben yedi yaşındayken öldü.

我七岁时,我父亲去世了。

Benim evcil kedim dün öldü.

我養的貓昨天死了。

Adam bir araba kazasında öldü.

这个男人死于车祸。

Oğlu bir trafik kazasında öldü.

他的儿子于交通事故去世了

O, bir araba kazasında öldü.

他死於一場車禍。

O, kazadan hemen sonra öldü.

他在事故後不久就去世了。

Büyükbabam beş yıl önce öldü.

我祖父五年前去世了。

Babam dört yıl önce öldü.

我的父親四年前去世了。

Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.

我的朋友因为受伤去世了。

Tom, üç ay önce öldü.

湯姆三個月前死了。

Büyükbabam İkinci Dünya Savaşı'nda öldü.

我的祖父死于二战。

Ben yedi yaşındayken babam öldü.

我七岁时,我父亲去世了。

Tanrı öldü. Biz onu öldürdük.

上帝死了。我们杀死了他。

Onun babası geçen yıl öldü.

他的父親去年過世了。

Büyük patlamada altı kişi öldü.

大爆炸致死六人。

50'den az yolcu öldü.

不下50个乘客死了。

Tom bir trafik kazasında öldü.

湯姆死於交通事故。

O üç yaşındayken babası öldü

她父亲在她三岁时死了。

Babam, ben doğmadan önce öldü.

我出生前,我父亲就死了。

Tom aşırı dozda uyuşturucudan öldü.

汤姆死于服药过量。

Üç ay sonra, Tom öldü.

三個月后,湯姆死了。

Aralık ayında soğuk bir gecede öldü.

- 她在十二月的一個寒夜裏去世了。
- 她在一个寒冷的十二月晚上死了。

Onun amcası beş yıl önce öldü.

他的叔叔五年前去世了。

Erkek kardeşim bir trafik kazasında öldü.

我哥哥在一次交通意外中喪生了。

Oğlu kanserden genç bir yaşta öldü.

他儿子小时候就死于癌症了。

O ben varmadan önce o öldü.

她在我到達之前去世了。

Her iki oğlu da savaşta öldü.

她的孩子都死于战乱。

Erkek kardeşim geçen yıl kanserden öldü.

我弟弟去年死於癌症。

Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü.

那場戰爭死了很多人。

Geçen yıl iki yüz kişi koleradan öldü.

去年有两百人因霍乱死亡。

Sadako Sasaki 25 Ekim 1955 tarihinde öldü.

佐佐木貞子死於1955年10月25日。

Büyükanne bütün aileyi buz kesilmiş bırakarak öldü.

奶奶死了,全家大惊。

Bir araba tarafından çarpıldı ve anında öldü.

他被車撞了之後便過世了。

- Hayvanlar birbiri ardına öldü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldüler.

動物一個接一個的死亡。

Tom iki yıl önce bir uçak kazasında öldü.

汤姆死于两年前的一次空难。

O adam bir hafta önce akciğer kanserinden öldü.

那个男人在一周前死于肺癌。

- Babası geçen sene ölmüş.
- Babası geçen yıl öldü.

去年他的爸爸死。

Tom, o ve Mary'nin evlendiği günün akşamında öldü.

汤姆死在了他和玛丽结婚的那天傍晚。

Ben on dört yaşındayken babam subaraknoid kanama yüzünden öldü.

我十四岁的时候,父亲死于蛛网膜下出血。

- Tom bir kazada öldü.
- Tom bir kazada hayatını kaybetti.

湯姆在一場意外中喪生。

Doktorun tüm çabaları boşunaydı ve adam çok geçmeden öldü.

醫生雖然已經竭盡全力,但不久病人還是死了。

Rio'da bir yüksek bisiklet yolu çöktüğünde iki kişi öldü.

当里约热内卢的一条高架自行车道倒塌时,有2人被砸死了。

Üç Malay ve bir Filipinli, Mindanao'daki Davao bombalamasında öldü.

- 3个马来西亚侨民与一个菲律宾国民在棉兰老岛达沃市爆炸里被炸死了。
- 3个马来西亚侨民与一个菲律宾国民在棉兰老岛纳卯市爆炸里被炸死了。

- On yıl önce, velilerimiz bir araba kazasında öldüler.
- On yıl önce, ebeveynlerim bir araba kazasında öldü.

十年前,我们的父母死于一场车祸。

- Yılan diri mi yoksa ölü mü?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
- Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?

這條蛇是活的還是死的?