Translation of "Yokluğu" in English

Onun yokluğu fırtına yüzündendi.

His absence was due to the storm.

Onun yokluğu konuyu zorlaştırmaktadır.

His being absent complicates matters.

Yiyecek yokluğu onları çok acıktırdı.

Lack of food made them very hungry.

Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.

Absence of evidence is not evidence of absence.

Onun yokluğu hastalıktan dolayı idi.

His absence was due to illness.

Yağış yokluğu nedeniyle bahçedeki çiçekler öldü.

The flowers in the garden died from the absence of rain.

Onun yokluğu benim için çok hoştu.

His absence was very pleasant for me.

Onun görgü yokluğu yüzünden dehşete düştüm.

I was appalled by her lack of good manners.

Esneklik yokluğu birinin gelişmesinde bir engeldir.

Lack of flexibility is an obstacle to one's progress.

Su yokluğu nedeniyle kötü hasat hasat yaptık.

- We've had a poor crop due to lack of water.
- We had a poor harvest because of the lack of water.

Onun yokluğu toplantının sonuna kadar gözlerden kaçtı.

- Her absence went unnoticed until the end of the meeting.
- No one noticed her absence until the end of the meeting.
- Nobody noticed that she was absent until the end of the meeting.
- Nobody noticed that she was absent until the meeting ended.
- No one noticed her absence until the meeting ended.

Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.

His absence gave birth to all sorts of rumors.

Barış şiddetin yokluğu değildir ancak adaletin varlığıdır.

Peace is not the absence of violence but the presence of justice.

İş yokluğu yüzünden, personelin yarısı işten çıkartıldı.

Because of a shortage of work, half the staff was discharged.

- Avrupa'da kamusal alanın yokluğu artan bir şiddetle hissediliyor.
- Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor.

The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly.

Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.

People living in this area are dying because of the lack of water.

Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.

I had to leave out this problem for lack of space.

Alternatiflerin yokluğu zihni hayret verici bir şekilde temizler.

The absence of alternatives clears the mind marvelously.