Translation of "Yıkarım" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yıkarım" in a sentence and their english translations:

Kendimi yıkarım.

I wash myself.

Bluzü yıkarım.

I wash the blouse.

Ellerimi yıkarım.

I wash my hands.

- Bulaşıkları elde yıkarım.
- Bulaşıkları elle yıkarım.

I do the dishes with my hands.

Genellikle bulaşıkları yıkarım.

I usually do the dishes.

Ben elmalarımı yıkarım.

I wash my apples.

Senin elmanı yıkarım.

I'll wash your apple.

Pazar günleri çamaşır yıkarım.

I do the laundry on Sundays.

Her sabah yüzümü yıkarım.

I wash my face every morning.

Yemekten önce ellerimi yıkarım.

I wash my hands before a meal.

Her gün çamaşır yıkarım.

I wash clothes every day.

Saçımı her gün yıkarım.

I wash my hair every day.

Ben hep bulaşıkları yıkarım.

I always do the dishes.

Annem için bazen bulaşıkları yıkarım.

I sometimes do the dishes for my mother.

Neredeyse her gün arabamı yıkarım.

I wash my car almost every day.

Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.

Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.

Öğle yemeğinden önce ellerimi yıkarım.

I wash my hands before lunch.

Sütyenlerimi her zaman elle yıkarım.

I always hand wash my bras.

Arabamı haftada bir kez yıkarım.

I wash my car once a week.

Neredeyse her gün saçımı yıkarım.

I wash my hair almost every day.

Daima hafta sonları giysilerimi yıkarım.

I always wash my clothes on week ends.

Her duş aldığımda saçlarımı yıkarım.

I wash my hair every time I take a shower.

Öğle yemeği yemeden önce ellerimi yıkarım.

I wash my hands before eating lunch.

- Ellerimi çok yıkıyorum.
- Ellerimi çok yıkarım.

I wash my hands a lot.

Yemek yemeden önce ben ellerimi yıkarım.

I wash my hands before eating.

Kotunu çamaşır makinesine atarsan senin için yıkarım.

If you throw your jeans in the washing machine, I'll wash them for you.

Hiç sorun olmadan evin önünde arabamı yıkarım.

I wash my car in front of the house without any problems.

Ben sık sık şampuan kullanmadan saçımı yıkarım.

I often wash my hair without using shampoo.

Ben her zaman hafta sonunda kıyafetlerimi yıkarım.

I always wash my clothes at the weekend.

Eğer bulaşıkları lavaboda biriktirirsen, onları daha sonra yıkarım.

If you stack the dishes up by the sink, I'll do them later.

Yemek yemeden önce ben her zaman ellerimi yıkarım.

I always wash my hands before eating.

Ben yemek yemeden önce her zaman ellerimi yıkarım.

I always wash my hands before I eat.

Bu benim favori gömleğim ve her zaman onu elimle yıkarım.

That's my favorite shirt, and I always wash it by hand.