Translation of "Vermemek" in English

0.006 sec.

Examples of using "Vermemek" in a sentence and their english translations:

Doğasına zarar vermemek

not to harm the nature

Cevap vermemek de bir cevaptır.

No answer is also an answer.

Kişisel bilgiyi vermemek bizim prensibimizdir.

It is our policy not to give out personal information.

Asla borç para vermemek prensibimdir.

I make it a rule never to borrow money.

Bir garsona bahşiş vermemek kabalıktır.

It is rude not to tip a waiter.

Sanırım bizim işimiz onun olmasına izin vermemek.

I guess our job is not to let that happen.

Doktorlar kimseye zarar vermemek için yemin ederler.

Doctors take an oath not to harm anyone.

Biri sizi sinirlendirirse en iyisi hemen tepki vermemek.

If someone irritates you, it is best not to react immediately.

Tom Mary'ye hediye vermemek için bir neden düşünemedi.

Tom couldn't think of any reason for not giving Mary the present.

Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.

Sometimes we lie to keep from hurting someone else's feelings.

Günlük hayatımda sağlığıma zarar vermemek için vücudumla çeşitli şekillerde ilgileniyorum.

In my daily life I take care in various ways of my body so as not to damage my health.

Bunun tekrar olmasına izin vermemek için her zaman dikkatli olmalıyız.

We'll always have to be careful not to let this happen again.

Endotrakeal tüp takarken gırtlağa zarar vermemek her zaman önem arz eden bir konudur.

Epiglottal damage is always a concern when inserting an endotracheal tube.

- Asla borç para vermemek prensibimdir.
- Asla borç para almamayı prensip edinirim.
- Asla ödünç para almamayı prensip edinirim.

I make it a rule never to borrow money.