Translation of "Ederler" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Ederler" in a sentence and their japanese translations:

Aptallar düşünmeden hareket ederler.

- 盲ヘビに怖じず。
- 馬鹿は天使が恐れて足を向けない所に飛び込んでいく。
- 君子が恐れて踏み込まぬ所へも愚者は突入する。

Kediler sudan nefret ederler.

猫は水が大嫌いです。

Sincaplar çabuk hareket ederler.

リスは動きがすばやい。

Her buluştuklarında kavga ederler.

会えば必ず喧嘩する。

Kediler ıslanmaktan nefret ederler.

猫は濡れるのを嫌がる。

Fareler batan gemiyi terk ederler.

ねずみはいち早く沈みそうな船を見捨てる。

Kırlangıçlar sıcak iklime göç ederler.

つばめは温かい土地へ移る。

Onlar her Pazar ibadet ederler.

彼らは毎週日曜日に礼拝に行く。

Onlar ona biraz dikkat ederler.

彼らは彼にほとんど注意を払わない。

Kuğular buradan Florida'ya göç ederler.

白鳥は当地からフロリダに移動する。

Papağanlar insanların sözlerini taklit ederler.

オウムは人間の言葉をまねる。

Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.

子供はほうれん草が嫌いなことが多い。

Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.

動物は本能に従って行動する。

Patronlar bazen işçilerini istismar ederler.

雇い主は、時に従業員を搾取する。

Onlar zaman zaman bizi ziyaret ederler.

彼らは時々私たちを訪れる。

Çocuklar sık sık ebeveynlerini rahatsız ederler.

子供はしばしば両親を悩ます。

Genellikle, Amerikalılar büyük arabaları tercih ederler.

一般に、アメリカの人々は大型車の方を好む。

Tom ve Mary sürekli kavga ederler.

トムとメアリーはしょっちゅうケンカしてる。

Çocuklar morino karaciğeri yağından nefret ederler.

子供って、肝油を嫌うね。

Bu insanlar, bütün yabancılardan nefret ederler.

ここの人たちはよそから来た人をみな嫌う。

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.

カッコウは春にここにやってくる。

Onlar sık sık patronla alay ederler.

彼らはしばしば上司を笑いものにする。

Kiskadee sinek avcısı kuşun sesini taklit ederler.

キバラオオタイランチョウの 鳴き声を真似ていて

Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.

競争を奨励し 効率的な コミュニケーションを大事にします

Genel olarak, müşteriler miktarı kaliteye tercih ederler.

一般的に、消費者は質よりも量を選ぶ。

Bazı öğrenciler spor adına derslerini ihmal ederler.

スポーツにかまけて学業を怠る学生もいる。

Rehber köpekler görme özürlü insanlara yardım ederler.

盲導犬は目の見えない人を助ける。

Orada daha uzun kalması için ısrar ederler.

彼らは、彼女がもっと長くそこに滞在するようにと主張するだろう。

Bütün insanlar doğal olarak birbirlerinden nefret ederler.

すべての人間は自然に互いを憎み合う。

Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.

これらの鳥は冬には北アフリカに渡る。

Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.

路面凍結の対策にも使うだろ 砂を使う

Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.

‎そのため獲物を捕って ‎養分を得る ‎つまり肉食だ

Erkek çocuklar sık sık spor kahramanlarını taklit ederler.

男の子はしばしば自分の大好きなスポーツ選手のまねをする。

Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.

- 子供は両親よりもむしろ友達の真似をする。
- 子供は親よりもむしろ友人のまねをする。

Bu sırada İtilaf kuvvetleri Alman Togoland Kolonisini ilhak ederler

連合軍はドイツ植民地 トーゴランド(現トーゴ)を包囲

- Onlar genellikle hikayeler icat ederler.
- Onlar genellikle hikayeler uydururlar.

彼らはありもしない話をしばしばでっち上げる。

- Onların planımızı kabul etmeleri muhtemel.
- Muhtemelen planımızı kabul ederler.

彼らはおそらく私たちの計画に賛成するだろう。

Işık dalgaları uzayda ve farklı türde malzemelerde yolculuk ederler.

光の波は空間や様々な種類の物質の中を通って進む。

Bazı genç Japonlar, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.

若い日本人の中には、結婚するより独身でいることを好む者もいる。

Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler.

トムとメアリーは毎日のように喧嘩している。

Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.

若い人は老人より早く何にでも慣れる。

Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.

彼らはオレンジ、グレープフルーツ、レモンなどたくさんの果物を輸出する。

Arkadaşlar birbirlerine yardım ederler. Sadece neyin yanlış olduğunu bana bildirin.

困っているときはお互い様だろ。何があったか言ってみろよ。