Translation of "Uğrar" in English

Buraya uğrar mısın?

Would you come over here?

Tom Boston'tayken uğrar.

Whenever Tom is in Boston, he stops by.

Lisedeyken, koridorda tacize uğrar

In high school, we had to care about geometry

Tom arada bir uğrar.

Tom comes around once in a while.

Tom her zaman uğrar.

Tom comes over all the time.

Tom ara sıra uğrar.

Tom comes around now and then.

O, bazen bana uğrar.

He sometimes drops in on me.

Tom bazen bana uğrar.

Tom sometimes drops in on me.

O, haftada bir kez uğrar.

He comes round once a week.

Tom 40 yılda bir uğrar.

Tom only comes to visit once in a blue moon.

Umarım Tom bugün yerime uğrar.

I hope Tom comes over to my place today.

Kolayca hayal kırıklığına uğrar mısın?

Are you easily frustrated?

O her dışarı gidişinde kitapçıya uğrar.

Every time he goes out, he drops in at the bookstore.

Halley'in Kuyruklu yıldızı her seksen yılda bir uğrar.

Halley's Comet comes round once every eighty years.

Eğer zamanın varsa, 3 civarında ofisime uğrar mısın?

If you have the time, could you stop by my office around 3:00?

Bu tren Wimbledon'a kadar olan tüm istasyonlara uğrar.

This train calls at all stations to Wimbledon.

Tom bu şekilde konuştuğunuzu duyarsa hayal kırıklığına uğrar.

If Tom heard you talk that way, he'd be disappointed.

O, ofisten eve giderken ara sıra bu kitapçıya uğrar.

Every now and then he drops in at this bookstore on his way home from the office.

- Tom bazen bana uğrar.
- Tom bazen beni ziyaret eder.

Tom sometimes drops in on me.

- O, bazen bana uğrar.
- O bazen beni ziyaret eder.

He sometimes drops in on me.

Onun meslektaşlarının geri dönüşümü olmadığında Mary hayal kırıklığına uğrar.

Mary gets frustrated when her colleagues do not recycle.

Babası arada eve uğrar ama uzun süre hiç kalmaz.

His father comes home once in a while, but he never sticks around for long.

Onun doğum günü partisine gitmesek Tom muhtemelen hayal kırıklığına uğrar.

Tom would probably be disappointed if we didn't go to his birthday party.

Eğer onun partisine gitmesek Tom son derece hayal kırıklığına uğrar.

Tom would be terribly disappointed if we didn't go to his party.

Tom sık sık uğrar ve bizim yüzme havuzunda tur yüzer.

Tom often comes over and swims laps in our swimming pool.

- Tom bize iki günde bir gelir.
- Tom günaşırı uğrar bize.

Tom visits us every other day.