Translation of "Kez" in Arabic

0.102 sec.

Examples of using "Kez" in a sentence and their arabic translations:

Kaç kez vuruldun?

كم مرّة أطلقوا النار عليك؟

Kaç kez izlendim?

وكم حصلتُ على مشاهدات؟

Bu kez kaçmayacaksın!

- أنتَ لن تبتعد هذه المرة.
- أنتِ لن تبتعدي هذة المرة.

Bir kez daha.

- مرة أخرى.
- مجدداً.

- Yalnızca bir kez yaşarsın.
- Sadece bir kez yaşarsın.

إنك تعيش مرة واحدة لا غير.

Bir kez ciddi şekilde yaralandı ve bir kez yakalandı.

أصيب مرة واحدة بجروح خطيرة وأسر مرة.

Bu ilk kez değildi ve son kez de olmayacak.

إنها لم تكن أول مرة, ولن تكون الأخيرة.

- Ben iki kez Londra'da bulundum.
- İki kez Londra'da bulundum.

زرت لندن مرتين.

Yıllardır ilk kez gülüyordum.

لأول مرة من سنين.

12 kez hayır denmiş.

أعني 12 مرة أحدهم رفض.

Ben mi? Birçok kez.

‫وأنا؟ في العديد من المرات!‬

Ben mi? Birçok kez!

‫وأنا؟ في العديد من المرات!‬

Saniyede 120 kez titreşiyorlar.

لتصدر هذا الصوت.

Bir kez daha düşünün.

ولكن فكروا مرة أخرى.

Bir kez UFO görmüştüm.

رأيت جسمًا غامضًا (يو إف أو) ذات مرة.

Dünyadakinden katlarca kez fazlaydı.

كان أكثر من مرة في العالم.

Fakat bir kez daha

ولكن مرة أخرى ،

Sana son kez geleceğim.

سيكون لي الأخير لك.

Zili iki kez çalın.

- اضغط على الجرس مرتين.
- اضغطوا على الجرس مرتين.
- اضغطن على الجرس مرتين.
- اضغطا على الجرس مرتين.

Bu ilk kez değildi.

لم تكن أول مرة.

Kyoto'ya iki kez gittim.

ذهبت إلى كيوتو مرتين.

İki kez Pariste bulundum.

زرت باريس مرتين.

Onunla birkaç kez karşılaştım.

قابلته في عدة مناسبات.

Bir kez daha anlatmak istiyorum Atatürk'ün hayatını ama bu kez farklı.

أريد أن أحكي حياة أتاتورك مرة أخرى ولكن بشكل مختلف.

Kaç kez paslaşıldığını saymalarını istediler.

تمرير كرة السلة بين أعضاء الفريق.

Ve modern tarihte ilk kez

ولأول مرة في التاريخ الحديث،

Cam tavan bir kez kırıldığında

ما قد كُسر

Bunu birkaç kez izledik sonra

بعد مشاهدة التجربة عدة مرات،

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

أتعرض لهذا مرة في الأسبوع على الأقل.

Çoğu kez, acılarını dindirebileceğimizi düşünerek

غالبًا ما نندفع لإعادة صنع هذه الأماكن،

Harvard sadece dört kez kazandı.

هارفارد ربحت أربع مرات فقط.

Dört kez yazı çıkma ihtimali

ثم من المحتمل بأن تأتي أربع مرات علامة الذيل

Bu kez Üçüncü Kolordu geçemedi,

هذه المرة لم يستطع الفيلق الثالث اختراقه ،

Toplantı ayda iki kez yapılır.

يُعقد الاجتماع مرتين في الشهر.

Komite ayda iki kez toplanır.

- يجتمع المجلس مرتين في الشهر.
- يعقد المجلس اجتماعا مرتين في الشهر.

Ben haftada bir kez yüzerim.

أسبح مرةً في الأسبوع.

Onların yaptığı ilk kez değildi.

إنها لم تكن أول مرة يفعلوها.

Biz ayda bir kez görüşürüz.

نحن نتقابل مرة في الشهر

Orada üç kez yemek yedik.

لقد أكلنا هناك ثلاث مرات.

'İlk kez bir göktaşı çarptı.

"أول شخص يصيبه نيزك.

Biz birçok kez Tokyo'da bulunduk.

زرنا طوكيو مرات عديدة.

Bu, incili ilk kez okuyuşum.

هذه أول مرة أقرأ فيها الكتاب المقدس.

O bana birkaç kez oldu.

حدث ذلك لي مرّات عدّة.

Çöpümüz haftada üç kez toplanır.

تُجمع القمامة ثلاثة مرات في الأسبوع.

Paris'i bir kez ziyaret ettim.

لقد زرتُ باريس مرة.

Ayda üç kez Hiroshima'ya giderim.

أذهب إلى هيروشيما ثلاثة مرات في الشهر.

O videoyu üç kez izledim.

شاهدت ذلك الفيديو ثلاث مرات.

Bu bazen günde birkaç kez olurdu.

وأحيانًا لعدة مرات في اليوم.

Bu CEO ile bir kez çalıştım

عملت مع مدير تنفيذي ذات مرة،

İki kez Birleşmiş Milletler elçişi oldum.

الان، لقد كنت سفيرا للولايات المتحدة مرتين

ABD'nin her yerinde haftada dört kez

إلى حتى أربع مرات أسبوعيًا في جميع أنحاء (الولايات المتحدة)

Bir çok kez bu sözü tekrarladı

كرر هذه الكلمة عدة مرات

Son kez yaptığın aynı hatayı yaptın.

أخطأت نفس خطإكَ المرة السابقة.

Bir kez başladın mı, devam etmelisin.

- بمجردٍ أن بدأتَ يجب أن تستمرَّ.
- بمجردٍ أن بدأتِ يجب أن تستمرّي.
- بمجردٍ أن بدأتُم يجب أن تستمرّوا.
- بمجردٍ أن بدأتنَّ يجب أن تستمرِرنَ.
- حالما تبدأ عليك أن تستمرَّ.
- حالما تبدأ عليك الإستمرارُ.
- حالما تبدأ عليك اكماله.

Onu bir kez daha okuyun, lütfen.

إقرأها مرة أخرى من فضلك.

O haftada bir kez pazara gitti.

ذهبت إلى السوق مرة في الأسبوع.

O, ayda bir kez bana yazar.

تكتب لي مرةً كل شهر.

O, yılda bir kez Tokyo'ya gelir.

هو يأتي إلى طوكيو مرة في العام.

Hepsine burada, sizlerin huzurunda binlerce kez

كلهم هنا، وأشكرهم ألف مرة

- Milyonlarca teşekkürler.
- Binlerce kez teşekkür ederim.

ألف ألف شكر.

10 yıldır ilk kez memleketime gittim.

عدتُ إلى البلدة التي وُلدتُ فيها لأول مرة منذ عشر سنوات.

Birkaç kez yeniden okuduğum kitaplarım var.

لدي كُتب قرأتها مرارا وتكرارا.

Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.

- لدينا أربع حصص للغة الفرنسية في الأسبوع.
- لدينا أربع حصص للفرنسية أسبوعيًا.

Sami yastıkla Leyla'ya iki kez vurdu.

أطلق سامي النّار على ليلى مرّتين عبر وسادة.

- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.

المؤمن لا يُلدغ مرتين من جحر واحد.

- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.

أفرش أسناني مرتين في اليوم.

Kim hayatında bir kez olsun yalnız hissetmedi?

من منكم لم يشعر بالوحدة، على الأقل لمرة واحدة في حياته؟

Bu ifade TEDx sahnesinde ilk kez kullanılıyor.

إنها أول مرة يتم استخدام هذا التعبير على مسرح TEDx.

O zamandan beri iki kez daha görüştük.

قابلتهم مرتين من وقتها.

Ancak, ilk kez, bu beni umutsuzlukla doldurmadı.

لأول مرة باستثناء لم أدع اليأس يغمرني

Washington Anıtı bizzat kendim, binlerce kez gördüm

لقد رأيت نصب واشنطن آلاف المرات،

Hepimiz bunu gün içinde birçok kez yapıyoruz.

نقومُ جميعًا بذلك عدة مرات يوميًا،

Bu kez karşılaştığımız zorluk ise günümüze mahsus.

إن التحدي الذي نواجهه هذه المرة، هو الوقت.

2008'de yaşadığımız krizden katlarca kez fazla

عدة مرات أكثر مما شهدناه في عام 2008

Sekiz yıldır ilk kez yüz yüze tanışıyorlardı.

كانت هذه هي المرة الأولى التي التقيا فيها وجهًا لوجه منذ ثماني سنوات.

kez daha İmparator ile paylaşma kararı aldı.

القرار المصيري بإلقاء نصيبه مع الإمبراطور مرة أخرى.

Sonra anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçiyor,

وتعدت الأم الضوء الأحمر مجددًا،

Arabası nehre düşmeden önce birkaç kez döndü.

انقلبت سيارته عدة مرات قبل سقوطها في النهر.

Bence bu filmi iki kez görmeye değer.

أظنّ أنّ هذا الفلم يستحقّ المشاهدة مرّتين.

İlk kez mi bir Japon yemeği yiyorsun?

أهذه أول مرة تأكل فيها الطعام الياباني؟

Fadil Rami'yi bir kez sırtından vurmayı başardı.

توصّل فاضل من إصابة رامي بطلقة في الظّهر.

Sami sarhoş bir müşteriyi üç kez uyardı.

طلب سامي من زابون سكران أن يسدّد ثمن مشروباته ثلاث مرّات.

Çok kez, hip-hop kendi insanlarını yüzüstü bıraktı.

في كثير من الحالات الهيب هوب أفشل مجتمعات.

Bir kez başarısız olmuşsan yine başarısız olacağını düşünürsün.

إذا فشلنا مرة , فمن المرجح أن نظن أننا سنفشل مرارا .

Kaybolmuş gibiydim ve bu döngüye bir kez girince

شعرت بالضياع، وعندما بدأت أعلق في الروتين

Beş kez sesli bir şekilde çıkarırsanız bu sesi

إذا قلت ذلك بصوت عال خمس مرات،

Tupamaro'lar bir kez daha uluslararası basında manşet oldu.

وصلت "توباماروس" مجدّداً إلى عناوين الأخبار العالمية.

Bir çok kez ara ara kapatılarak bakım yapıldı

عدة مرات مغلقة وصيانتها بشكل متقطع

Savaşarak, mükemmel taktik becerilerini bir kez daha gösterdi

قاتل سلسلة من حركات الحرس الخلفي التي أبقت قوات ولينغتون في مأزق.

Paris'teki herkes aniden bir kraliyetçiydi, bir kez daha.

كان الجميع في باريس فجأة ملكيين ، مرة أخرى.

Onu gördü, onunla tanıştı. Defalarca kez yanına gittik.

‫لقد رآها وقابلها.‬ ‫لقد اصطحبته إلى هناك مرات عديدة.‬

20 yıl boyunca Everest Dağı'na 21 kez tırmandı.

على مدار عقدين، وصل إلى قمة جبل إفرست 21 مرة؛

Amerika tarihinde üçüncü kez bir Başkan mahkemeye verildi.

للمرة الثالثة في التاريخ تم محاكمة رئيس أمريكي

- Bir kez Avrupa'ya gittim.
- Bir zamanlar Avrupa'ya gittim.

ذهبت إلى أوروبا مرة.

- Bunu çok kez yaptım.
- Bunu birçok defa yaptım.

لقد فعلت ذلك مرات عديدة.

Ben ikinci kez doğacak olsam Kanadalı olmak isterim.

لو هُيئ لي الولادةَ مرةً ثانية، لرغبت أن أكون كندياً.

- Bir kere daha dene.
- Bir kez daha deneyin.

جرب مرة أخرى.

Bütün bu yıllar boyunca pek çok kez ölmeyi istedim.

في هذه الأعوام كانت هناك العديد من اللحظات التي تمنيت أن أموت فيها.

Sonuç şu; ABD çoğu kez mültecileri sınır dışı edip

والناتج هو ترحيل الولايات المتحدة المتكرر للاجئين

Bir kez daha deneyeceğim, bir kere daha kovalamaya çalışacağım.

‫سأحاول لآخر مرة، ‬ ‫سأسعى للوصول لها مرة أخيرة.‬