Translation of "Haftada" in English

0.016 sec.

Examples of using "Haftada" in a sentence and their english translations:

- Haftada kaç saat çalışırsın?
- Haftada kaç saat çalışıyorsun?
- Haftada kaç saat çalışırsınız?
- Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?

How many hours a week do you work?

haftada 60 saatten

has fallen from 60 hours a week

- Onlar haftada bir kez buluşurlar.
- Haftada bir buluşurlar.

They meet once a week.

- Haftada kaç hasta bakıyorsun?
- Haftada kaç hasta bakıyorsunuz?

How many patients do you see in a week?

haftada 15 saate düştü.

to fewer than 15 hours a week.

Toplantılar haftada bir düzenlenir.

Meetings are held every other week.

Bir haftada öğrenebileceğine şaşırırdın.

You'd be surprised what you can learn in a week.

Haftada bir birlikte yüzeriz.

We swim together once a week.

Haftada kaç saat çalışırsın?

How many hours a week do you work?

Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?

How many hours do you work per week?

Haftada ne kadar kazanıyorsun?

How much do you earn per week?

Haftada 168 saat var.

There are 168 hours in a week.

Haftada bir bahçeyi sular.

He waters the garden once a week.

Haftada yedi gün açığız.

We're open seven days a week.

Haftada iki kez koşarım.

I run two times per week.

Haftada iki defa koşarım.

I run twice a week.

Haftada beş gün çalışırım.

I work five days a week.

Haftada kaç gün çalışıyorsunuz?

How many days a week do you work?

"Haftada kaç kez tenis oynarsın?" "Haftada üç kez tenis oynarım."

"How many times a week do you play tennis?" "I play tennis three times a week."

- Ben haftada bir kez sinemaya giderim.
- Haftada bir kez sinemaya giderim.

I go to the cinema once a week.

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

I get that at least once a week.

Haftada kaç kez banyo yaparsınız?

- How often a week do you take a bath?
- How often, in a week, do you take a bath?
- How many times a week do you take a bath?

Ben haftada bir kez yüzerim.

I swim once a week.

Sınıf haftada bir kez toplanır.

The class meets once a week.

Dergi haftada bir kez çıkar.

The magazine comes out once a week.

Haftada bir kez burada buluşalım.

Let's get together here once a week.

Bir haftada raporu bitirmek imkansız.

It is impossible to finish the report in a week.

Haftada bir kez onunla buluşurum.

I meet her once a week.

Haftada üç kez et yerim.

I eat meat three times a week.

O, haftada bir kez uğrar.

He comes round once a week.

Haftada bir kez yüzmeye gidiyorum.

I go swimming once a week.

Haftada kaç gün okula gidiyorsun?

How many days a week do you go to school?

Haftada bir kez süpermarkete gider.

She goes to the supermarket once a week.

Annesi haftada bir aerobik yapar.

Her mother does aerobics once a week.

Haftada bir kez burada toplanırız.

We gather here once a week.

Onlara haftada 500 euro ödüyorlar.

They pay them €500 every week.

Oraya haftada üç kez gider.

He goes there three times a week.

Haftada iki kez dedemlere giderim.

I visit my grandparents twice a week.

Bir haftada yedi gün vardır.

In one week there are seven days.

Haftada iki kez televizyon izlerim.

- I watch television twice a week.
- I watch TV twice a week.

Haftada dört kez tıraş olur.

He shaves four times a week.

Haftada beş gün okula giderim.

I go to school five days a week.

Ben haftada iki kez koşarım.

I jog twice a week.

Haftada bir kez bunu yapmalıyız.

We should do this once a week.

Arabamı haftada bir kez yıkarım.

I wash my car once a week.

Haftada bir kez yüzmeye giderim.

I go swimming once a week.

Bir haftada kaç gün vardır?

How many days are there in a week?

Onu haftada bir kez yaparım.

I do that once a week.

Haftada kaç kez alışverişe gidersin?

How many times a week do you go shopping?

Haftada ortalama 40 saat çalışırsanız,

If you work an average of 40 hours per week,

Haftada bir kez sinemaya gider.

She goes to the movies once a week.

Haftada kaç kez dışarıda yersiniz?

How many times a week do you eat out?

Çöpümüz haftada üç kez toplanır.

Our garbage is collected three times a week.

Haftada bir kez burada buluşuruz.

We meet here once a week.

Tom haftada üç kez koşar.

Tom jogs three times a week.

Onu haftada bir kez yaparız.

We do that once a week.

Her üç haftada bir toplanırız.

We meet every three weeks.

Haftada üç kilogram nasıl kaybedebilirim?

How can I lose three kilograms in a week?

Haftada kaç kez egzersiz yapıyorsunuz?

How many times a week do you exercise?

Tom bunu haftada bir yapar.

Tom does that once a week.

Onu haftada iki kez yaparım.

I do that twice a week.

Sami Kuran'ı bir haftada okudu.

Sami read the Quran in just a week.

Haftada kaç defa buraya gelirsiniz?

- How many times a week do you come here?
- How many days a week do you come here?

Tom, haftada birkaç şiir yazar.

Tom writes several poems a week.

Haftada kaç tane yumurta yiyorsun?

How many eggs do you eat a week?

Bir haftada ne kadar harcıyorsun?

How much do you spend a week?

Haftada kaç saat televizyon izliyorsun?

How many hours a week do you watch TV?

Haftada kaç gün Tom'la görüşüyorsun?

How many days a week do you see Tom?

Sami haftada altı gün çalıştı.

Sami worked six days a week.

Haftada kaç saat ders veriyorsun?

How many hours a week do you teach?

Tom annesini haftada bir arar.

Tom calls his mother once a week.

Haftada bir kez Boston'a gidiyorum.

I go to Boston once a week.

Haftada ne kadar para harcarsın?

How much money do you spend a week?

Haftada kaç saatini sınıfta geçiriyorsun?

How many hours a week do you spend in the classroom?

- Haftada iki üç kez dedemle görüşüyordum.
- Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.

I saw grandpa two or three times a week.

- Doktor haftada iki gün operasyon yapar.
- Doktor, haftada iki kez ameliyat yapar.

The doctor operates two days a week.

- Tom haftada bir kez ekmek pişirir.
- Tom haftada bir kez yemek pişirir.

Tom bakes bread once a week.

- Babası haftada iki kez orada yer.
- Babası orada haftada iki kez yer.

His father eats there twice a week.

- Tom haftada bir kez bana yazar.
- Tom haftada bir defa bana yazar.

Tom writes to me once a week.

- Tom annesini haftada bir arar.
- Tom annesine haftada bir kez telefon ediyor.

Tom calls his mother once a week.

- Sami haftada en az altı kere koştu.
- Sami haftada en az altı kez koşuyordu.
- Sami haftada en az altı defa koştu.
- Sami haftada en az altı sefer koştu.

Sami ran at least six times a week.

- Haftada en az bir kere kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir kez kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir sefer kütüphaneye giderim.

I go to the library at least once a week.

Ve diğer üç haftada öğrencileri ödüllendiriyoruz.

and the other three weeks, we're rewarding the students.

ABD'nin her yerinde haftada dört kez

to as often as four times a week all over the United States

Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.

We have four French classes a week.

Bir haftada beş İngilizce dersimiz var.

We have five English classes a week.

O program iki haftada bir yayınlanır.

That program is broadcast every other week.

Babası ona haftada 2000 yen verir.

His father allows him 2000 yen a week.

O, haftada bir kez kitapçıya gider.

She goes to the bookstore once a week.