Translation of "Teyzemin" in English

Ben teyzemin evinde uyuyacağım.

I will sleep at my aunt's.

Teyzemin kalemi mürekkep dolu.

My aunt's pen is full of ink.

Teyzemin üç çocuğu var.

My aunt has three children.

Bugün teyzemin doğum günü.

Today is my aunt's birthday.

Teyzemin üç çocuğu vardı.

- My aunt had three kids.
- My aunt had three children.

Tom teyzemin eski kocası.

Tom is my aunt's ex-husband.

Annemin, teyzemin en büyük endişesi

My mother's, my aunt's greatest fear

Yaz tatilini teyzemin evinde geçirdim.

I spent the summer vacation at my aunt's house.

Üç gün teyzemin evinde kaldım.

I stayed at my aunt's house for three days.

Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.

We stayed at my aunt's during the vacation.

"Bunlar kimin çantaları?" "Onlar teyzemin."

"Whose bags are these?" "They are my aunt's."

Teyzemin kocasının yeğeni ile evlenebilir miyim?

Can I marry my aunt's husband's nephew?

Teyzemin bilgisayarında bir sürü virüs buldum.

- I've found a lot of viruses on my aunt's computer.
- I found a lot of viruses on my aunt's computer.
- I found lots of malwares in my aunt's computer.

Bir kuş teyzemin arabasına kaka yaptı.

A bird shat on my aunt's car.

Eğer teyzemin taşakları olsaydı, amcam olurdu.

If my aunt had balls, she'd be my uncle.

Teyzemin aylık 550 dolara kiralık bir dairesi var.

My aunt has an apartment for rent for 550 dollars a month.

- Halamın üç çocuğu var.
- Teyzemin üç çocuğu var.

My aunt has three children.

- Teyzemin nerede oturduğunu bilmiyorum.
- Halamın nerede yaşadığını bilmiyorum.

I don't know where my aunt lives.