Translation of "Geçirdim" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Geçirdim" in a sentence and their japanese translations:

Felç geçirdim.

私は脳卒中を起こした。

İnanılmaz vakit geçirdim.

それはもう楽しかったです

Bir kaza geçirdim.

- 事故にあいました。
- 事故に遭ってしまいましたが。

Tatilimi sahilde geçirdim.

- 私は海で休暇を過ごしました。
- 休暇は海辺で過ごしたんだ。

- Geçen yıl bir inme geçirdim.
- Geçen sene felç geçirdim.

去年脳卒中を起こしました。

Zor bir zaman geçirdim.

ひどい目に遭ったよ。

Bir astım krizi geçirdim.

喘息の発作が起きました。

Partide iyi vakit geçirdim.

- 私はパーティーで楽しんだ。
- 私はパーティーで楽しい時間を過ごした。

Ben tatilimi Hakone'de geçirdim.

私は休暇を箱根で過ごした。

Bütün sabahı Tom'la geçirdim.

午前中ずっとトムと一緒に過ごしました。

Bütün günü sahilde geçirdim.

- 私は一日中海辺で過ごした。
- 私はビーチで丸一日を過ごした。

Hastanede bir hafta geçirdim.

一週間入院していたです。

Hafta sonunu arkadaşlarımla geçirdim.

私は友達と週末を過ごした。

Ben iyi vakit geçirdim.

私は楽しいひとときを過ごしました。

Zamanımı radyo dinleyerek geçirdim.

私はラジオを聞いて時を過ごした。

Harika bir zaman geçirdim.

とても楽しい時を過ごした。

Avustralya'da üç ay geçirdim.

オーストラリアで三ヶ月間過ごした。

- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

最近自動車事故に遭いました。

Ben bir anjin krizi geçirdim.

狭心症の発作が起きました。

Bütün günü odamı temizleyerek geçirdim.

- 丸一日かけて部屋を掃除した。
- 一日中部屋の片付けをしていた。

Çok yoğun bir sabah geçirdim.

本当に忙しい朝だった。

Ben raporu tekrar gözden geçirdim.

報告書をよく調べた。

Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.

旅行中楽しい思いをした。

Yaz tatilini teyzemin evinde geçirdim.

夏休みは叔母さんの家で過ごしました。

Rusya'da okulda bir yıl geçirdim.

私はロシアの学校で1年過ごしました。

Amcamın evinde bir hafta geçirdim.

私は叔父の家で1週間過ごした。

Bütün günü çocuklarımla oynayarak geçirdim.

私は一日中子供たちと遊んで過ごした。

Kırsalda kalırken iyi zaman geçirdim.

田舎に滞在している間、私は楽しく過ごした。

Sonunda istediğim kitabı ele geçirdim.

やっとほしい本を手に入れた。

Ben bir kalp krizi geçirdim.

心臓発作を起こしました。

Bugün kötü bir gün geçirdim.

今日、大変な一日を送った。

İş yerinde bir kaza geçirdim.

私は仕事中に事故に遭った。

Tatilimin önemli bölümünü amcamlarda geçirdim.

私は休暇の大部分を叔父の家で過ごした。

Piyano çalarak iki saat geçirdim.

私はピアノを弾いて2時間すごした。

Ben hoş bir akşam geçirdim.

今晩はおかげで楽しい晩でした。

Karuizawa'da çok iyi vakit geçirdim.

軽井沢ではとても楽しかった。

Bugün bir burun kanaması geçirdim.

今日、私は鼻血が出た。

Konferansta berbat bir zaman geçirdim.

私は会議でひどい時間を過ごした。

Geçen Pazarı romanlar okuyarak geçirdim.

この前の日曜日は小説を読んで過ごした。

Ben harika bir gece geçirdim.

今晩は大変楽しかったです。

Bütün günü roman okuyarak geçirdim.

私は1日中その小説を読んで過ごした。

Trende on iki saat geçirdim.

電車で12時間過ごした。

Geçen ay idrar yolu enfeksiyonu geçirdim.

先月膀胱炎にかかりました。

Londra'da keyifli bir iki hafta geçirdim.

ロンドンで楽しく2週間を過ごした。

Bugün oldukça meşgul bir gün geçirdim.

今日はずいぶん忙しかった。

Tahtaya ne yazdıysa aynen defterime geçirdim.

彼が黒板に書くことはすべてノートに写した。

Dün akşam partide hoşça vakit geçirdim.

昨晩のパーティーはたいへん楽しかった。

Geçen yıl büyük bir ameliyat geçirdim.

私は去年大手術を受けた。

Öğleden sonrayı bir resim yaparak geçirdim.

私は午後は絵を描いて過ごした。

Tüm öğleden sonrayı evimi temizleyerek geçirdim.

私は午後ずっと家の掃除をして過ごした。

Geçen Pazarı bir roman okuyarak geçirdim.

この前の日曜日は小説を読んで過ごした。

Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim.

- 子供の時に、水ぼうそうにかかったんだ。
- 子供の時、水疱瘡になったよ。

Bütün hafta sonunu evde bilgisayarda geçirdim.

週末はずっと家にこもってパソコンに向かってました。

Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.

昨日の晩は楽しかったです。

Arabayı tamir ederek üç saat geçirdim.

私はその車を修理するのに3時間かかった。

Cumartesi öğleden sonrayı TV izleyerek geçirdim.

私はその土曜日の午後をテレビを見てすごした。

Pekala, maalesef gitmeliyim. Güzel vakit geçirdim.

さて、そろそろ帰らなければなりません。楽しかったです。

Bugün çok iyi bir zaman geçirdim.

今日はとても楽しかったわ。

Bu akşam çok iyi zaman geçirdim.

今夜はとても楽しかったです。

Bütün günü bir roman okuyarak geçirdim.

私は終日小説を読んで過ごした。

Bütün günümü o romanı okuyarak geçirdim.

私は1日中その小説を読んで過ごした。

Teröristler, cihatçılar ve eski aşırılık yanlılarıyla geçirdim.

元過激派に取材をしました

Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.

ネパールを旅行中、ちょっとした事故にあった。

- Dün iyi vakit geçirdim.
- Dün iyi eğlendim.

昨日は楽しかった。

Dün gece iki saati kitap okuyarak geçirdim.

昨夜は2時間本を読んで過ごした。

Bu gece gerçekten harika bir zaman geçirdim.

今夜はとても素晴らしい時間を過ごすことができました。

Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.

僕は昨夜2時間テレビを見ていた。

Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.

午後はずっと友人とおしゃべりをして過ごした。

Hafta sonunu uzun bir roman okuyarak geçirdim.

私は週末を長編小説を読んで過ごした。

Dün tüm öğleden sonrayı odamı temizleyerek geçirdim.

昨日の午後はずっと、私の部屋を掃除するのに費やした。

Tatillerde, ben günleri hiçbir şey yapmadan geçirdim.

休みの日には、何もせずに過ごしていた。

Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.

私はナマケモノの動きに見とれながら 何時間も幸せな時間を過ごしました

Bütçeyi gözden geçirdim ve maliyetleri düşürmeye karar verdim.

予算を検討し、コストを削減することにした。

Ben bütün akşamı Kenji Miyazawa'nın şiirini okuyarak geçirdim.

その晩ずっと、私は宮澤賢治の詩を読んで過ごした。

Ben dünü dışarı çıkma yerine kitap okuyarak geçirdim.

昨日はでかけないで読書で日を過ごした。

Bir ay tatilimi Japonya'da geçirdim ve bu harikaydı.

日本で1ヶ月休暇を過ごしたが、素晴らしかった。

Çocukluğumun çoğunu kayalık havuzlarında geçirdim. Sığ yosun ormanlarına dalardım.

‎当時はよく潮溜りに行き ‎浅いケルプの森に潜った

Geçen yıl Floransa'da bir hafta geçirdim. Hoşuna gideceğine eminim.

昨年一週間、フィレンツェで過ごしたんだ。君もきっと気に入ると思うよ。

Onun raporunu tekrar gözden geçirdim ama hiçbir hata bulamadım.

私は彼のレポートを詳しく調べたが、間違いを見つけることはできなかった。

Üniversiteden mezun olduktan sonra, dünyayı gezerek iki yıl geçirdim.

大学を卒業した後、2年間世界中を旅して回った。

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

小さな村と道を作り

Altı ay önce sağ gözümdeki katarakt için bir ameliyat geçirdim.

半年前に右目の白内障の手術をしました。

- Az önce bir kaza gördüm.
- Az önce bir kaza geçirdim.

事故にあいました。

Başkan olarak uzun yıllar geçirdim, zamanın geldiğini hissettiğim için istifa ettim.

私は長年議長を務めてきたので、もうそろそろ引退しようかと思っている。

- Geçinirken zor zamanlar geçirdim.
- Zar zor iki yakamı bir araya getirmeye çalışıyordum.

- 私は収支を合わすのに苦労しました。
- 家計のやりくりに苦労した。

- Onu yolculuğa çıkmaktan vazgeçirmeye çalışırken zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

彼を説得して旅行を中止させるのに苦労しました。

Benim ABD'deyi ziyaretim sırasında pek çok sorunum vardı, fakat genel olarak iyi bir zaman geçirdim.

アメリカにいる間、いろいろ大変なことがありましたが、全般に楽しかったです。

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

彼を説得して旅行を中止させるのに苦労しました。

Geçen yıl tek başıma o kadar uzun bir zaman geçirdim ki diğerleriyle etkili şekilde nasıl iletişim kuracağımı neredeyse unuttum.

去年は、他人とどうやってコミュニケーション取ればいいか忘れてしまいかけるくらい、それほど長い間僕は孤独に過ごした。

- Ben kayboldum ve otele geri dönüş yolumu bulmada zor bir zaman geçirdim.
- Kaybolup da otele geri dönmeye çalışırken epey zorlandım.

私は道に迷ってホテルにたどり着くのに苦労した。

- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.

私たちは昨日兄弟や友達と素敵な夜を過ごしたが、バーベキューも本当によかった。