Translation of "Annemin" in English

- Oscar annemin köpeğiydi.
- Oscar, annemin köpeğiydi.

- Oscar was my mum's dog.
- Oscar was my mom's dog.

- Bu, annemin lokantasıdır.
- Bu, annemin restoranıdır.

This is my mother's restaurant.

- Annemin yemek pişirmesini özlüyorum.
- Annemin aşçılığını özlüyorum.

I miss my mom's cooking.

- Bu annemin bir resmidir.
- Bu, annemin fotoğrafı.

This is a picture of my mother.

O, annemin chihuahuası.

That's my mom's chihuahua.

Annemin ateşi var.

Mom has a fever.

Oscar, annemin köpeğiydi.

- Oscar was my mum's dog.
- Oscar was my mom's dog.

Annemin söylediği doğruydu.

What my mother had said was true.

Annemin dediğini duydun.

You heard what my mother has said.

Annemin endişelenmesini istemiyorum.

I don't want my mother to worry.

Annemin söylediği bu.

That's what my mom said.

Annemin mutfağını özlüyorum.

I miss my mother's cooking.

Annemin izinden gidiyorum.

I follow my mom's example.

O annemin bilgisayarı.

That is my mom's computer.

Annemin bilmesini istemedim.

I didn't want my mom to know.

Annemin söylediğini dinlemeliydim.

- I should've listened to what my mother said.
- I should have listened to what my mother said.

Bu annemin tarifi.

This is my mother's recipe.

Bu, benim annemin.

That's my mother's.

Annemin yüzünü gördüm.

I saw my mother's face.

Annemin adı İna'dır.

My mother's name is Ina.

- Ben annemin örneğini izledim.
- Ben, annemin izinden gittim.

I followed my mother's example.

- Annemin amcası yumurta kadar keldir.
- Annemin amcası dazlaktır.

My mother's uncle is as bald as an egg.

İşte annemin pişirdiği balık.

Here is the fish my mother baked.

Annemin yüzünü hâlâ görebiliyorum.

I can still see my mother's face.

Ben annemin yanına koştum.

I ran to my mother.

Annemin pastayı sakladığını gördüm.

I saw my mother hiding the cake.

Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.

- I am worried about my mother's health.
- I'm worried about my mother's health.

Annemin psişik güçleri vardır.

My mom has psychic powers.

Annemin kim olduğunu bilmiyorum.

I don't know who my mother is.

Küçükken annemin yanında yaşamıyordum.

I didn't live with my mother when I was growing up.

Annemin bir ikizi var.

My mother has a twin.

Bu benim annemin bilgisayarı.

This is my mother's computer.

Bazen annemin rüyasını görüyorum.

I sometimes dream of my mother.

Annemin beni öldüreceğini düşündüm.

I thought that my mother was going to kill me.

Annemin yemeklerini gerçekten özlüyorum.

I really miss my mom's cooking.

Bazen annemin vazolarını temizlerim.

Sometimes I clean my mother's vase collection.

Annemin kız kardeşi halamdır.

My mother's sister is my aunt.

Annemin bir çifti vardır.

My mother has a couple.

Annemin iyi olduğunu umuyorum.

I hope that my mother is well.

Annemin varlığında bundan bahsetme.

Don't talk about it in my mother's presence.

Annemin söylediği şey budur.

This is what my mother used to say.

Bu annemin söylediği şey.

That's what my mother used to say.

Tom annemin erkek kardeşi.

Tom is my mother's brother.

Amcam annemin erkek kardeşidir.

My uncle is my mother's brother.

Annemin çok işi var.

My mother has a lot of work.

Sami annemin erkek arkadaşıdır.

Sami is my mom's boyfriend.

Annemin, teyzemin en büyük endişesi

My mother's, my aunt's greatest fear

annemin de ortak ebeveyni olabilirdi.

my mother would have had a co-parent, too.

Mesela biri hapşırdığında annemin evindeysem

If somebody sneezed in my mother's home,

Annemin mutfağı temizlemesine yardım ettim.

I helped my mother clean the kitchen.

Annemin hazırladığı akşam yemeğinden hoşlandık.

We enjoyed the dinner my mother prepared.

Annemin beni dörtte uyandırmasını istedim.

I asked my mother to wake me up at four.

O, annemin halini hatırını sordu.

She asked after my mother.

Annemin dört erkek kardeşi var.

My mother has four brothers.

Annemin kötü ruh hali geçicidir.

My mother's bad mood is transient.

Annemin üç tane köpeği var.

My mum has three dogs.

"Bunlar kimin yüzükleri?" "Onlar annemin"

"Whose rings are these?" "They are my mother's."

Annemin erkek kardeşi benim dayımdır.

The brother of my mother is my uncle.

Annemin kız kardeşi benim teyzemdir.

The sister of my mother is my aunt.

Annemin ne zaman döneceğini bilmiyorum.

- I don't know when my mother will come back.
- I don't know when my mother will be back.

Annemin nerede doğduğunu bile bilmiyorum.

I don't even know where my mother was born.

Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.

My grandmother on my mother's side lives in Osaka.

Annemin duşta şarkı söylediğini duydum.

I heard my mother singing in the shower.

Annemin kırmızı bir önlüğü var.

My mother has a red apron.

O annemin halini hatırını sordu.

He asked after my mother.

Annemin bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.

I helped my mother wash the dishes.

Annemin bana alfabeyi öğrettiğini hatırlıyorum.

I remember my mother teaching me the alphabet.

Annemin kızken güzel olduğunu söylerler.

My mother is said to have been beautiful when she was a girl.

Annemin yemek pişirmesine yardım ettim.

I helped mom cook.

Annemin babası, anne tarafından dedemdir.

My mother's father is my maternal grandfather.

Yıllardır annemin uçma korkusu vardı.

For years, my mother has had a fear of flying.

O, annemin yaptığı bir şey.

- It is something my mother made.
- It's something my mother used to do.

Annemin evlendiğimde bana verdiği budur.

This is what my mother gave me when I got married.

Annemin iki erkek kardeşi var.

My mother has two brothers.

Sana annemin yemek tarifini göndereceğim.

I'll send you my mother's recipe.

Ana dilim annemin dili değildir.

My native language is not the language of my mother.

Annemin şarkı söylediğini hiç duymamıştım.

I've never heard my mother sing.

Bu, annemin tavuk çorbası tarifi.

This is my mother's chicken soup recipe.

Annemin yine çikolata krizi tuttu.

Mom is bingeing on chocolate again.

- Bu yemekler bana annemin mutfağını hatırlatıyor.
- Bu yemekler bana annemin yemek pişirmesini hatırlatıyor.

These dishes remind me of my mother's cooking.

Dayı Tom benim annemin erkek kardeşidir.

Uncle Tom is my mother's brother.

Annemin doğum günü için zamanında döneceğim.

I'll be back in time for my mother's birthday.

Ben evlenene kadar annemin yaşayacağını umuyordum.

I had hoped that my mother would live until I got married.

Annemin ehliyeti var fakat araba sürmez.

- My mother has a driver's license, but she doesn't drive a car.
- My mother has a driver's license, but she doesn't drive.

Annemin halısında uyuyan üç köpek var.

There are three dogs sleeping on mum's carpet.

Annemin erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.

My mother's brother's wife is my aunt.

Annemin kız kardeşinin kocası benim eniştemdir.

My mother's sister's husband is my uncle.

Annemin beni affetmesi için dua ettim.

I prayed that my mother would forgive me.

Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.

I've never heard my mother sing a song.

Annemin bana anlattığı hikayeyi kızıma anlattım.

I told the story that my mom used to tell me to my daughter.

Annemin çok fazla acı çektiğini görebiliyordum.

I could see that my mother was in a lot of pain.