Translation of "Mürekkep" in English

Mürekkep hala ıslak.

The ink is still wet.

Kalem, mürekkep akıtıyor.

The pen is spilling ink.

Bu mürekkep değil.

This isn't ink.

Mürekkep kuruduğunda bilgiyi değiştiremezdiniz.

once the ink had dried, you couldn't change the information.

Teyzemin kalemi mürekkep dolu.

My aunt's pen is full of ink.

Bu mürekkep en iyisidir.

This ink is the best.

Kağıtta mürekkep lekeleri vardı.

- The paper was blotted with ink.
- There were ink blots on the paper.

Bu en iyi mürekkep.

- This ink is the best.
- This is the best ink.

Mürekkep kullanmak zorunda mıyım?

Do I have to use ink?

Bu kağıt mürekkep emmez.

- This paper does not absorb ink.
- This paper doesn't absorb ink.

Mürekkep lekesi, yıkayarak çıkarılamaz.

The ink stain will not wash out.

Mürekkep kartuşu geri dönüştürülebilir.

The ink cartridge can be recycled.

Bir ahtapot korktuğunda mürekkep atar.

An octopus inks away when in fright.

Bazı mürekkep balıklarının kabukları vardır.

Some cuttlefish have shells.

Tom masanın üzerine mürekkep döktü.

Tom spilled ink on the desk.

Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.

- I don't think these ink stains will come off.
- I don't think that these ink stains will come off.

Bu mürekkep lekesi yıkayarak çıkmaz.

This ink stain will not wash out.

- Ellerim mürekkep oldu.
- Ellerim mürekkeplendi.

My hands are stained with ink.

Bence bu mürekkep lekesi çıkar.

- I think it'll be possible to get this ink stain out.
- I think that it'll be possible to get this ink stain out.

Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.

Please replace the empty ink cartridge in the printer.

Dev mürekkep balığının bilimsel ismi nedir?

What is the scientific name of the giant squid?

Sadece bana mürekkep getir, tamam mı?

Just bring me the ink, will you?

Of, dolma kalemimde hiç mürekkep kalmamış.

Oops, my pen has run out of ink.

Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım.

I got an ink blot on this form.

Sami, günlüğüne görünmez mürekkep kullanarak yazdı.

Sami wrote in his diary using invisible ink.

Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,

And if it does, just add a few lines of ink to connect --

O kitabın kapağında bazı mürekkep lekeleri vardı.

There were some ink stains on the cover of that book.

Japonlar, ateş böceği mürekkep balığını çok lezzetli bulur.

The Japanese consider firefly squid a delicacy.

Tom yazıcısı için üç paket mürekkep satın aldı.

Tom bought three packages of ink for his printer.

Lazer yazıcılar genelde mürekkep püskürtmeli yazıcılardan daha ucuzdur.

Laser printers are generally cheaper to maintain than inkjet printers.

- Yere kim mürekkep döktü?
- Mürekkebi yere kim döktü?

Who spilled the ink on the floor?

Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.

But the black ink prompts your brain to project food into a void.

Şişede mürekkep yerine, ne olduğu belirsiz bir sıvı vardı.

Instead of ink, there was some unidentified liquid in the bottle.

Şişede mürekkep yerine bir tür garip bir sıvı vardı.

Instead of ink there was some kind of strange fluid in the bottle.

Biraz kağıt, kalem, mürekkep ve bunun gibi şeylere ihtiyacım var.

I need some paper, pencils, ink and so on.

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.

Firefly squid make their own light, using special cells called photophores.

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

This female firefly squid is migrating hundreds of meters up from the abyss.

- Tom'un eğitimli biri olduğunu biliyorum.
- Tom'un mürekkep yalamış biri olduğunu biliyorum.
- Tom'un okumuş biri olduğunu biliyorum.

- I know Tom is educated.
- I know that Tom is educated.