Translation of "Tanıştığında" in English

Ve aniden insanlara yakından tanıştığında,

And suddenly, when you meet people in their onlyness,

Tom Mary ile tanıştığında tatildeydi.

Tom was on vacation when he met Mary.

Onunla Bükreş'te tanıştığında Anca bir öğrenciydi.

When I had met her in Bucharest, Anca was a student.

Tom onunla ilk tanıştığında Mary'ye aşık oldu.

- Tom fell in love with Mary the first time he met her.
- Tom fell in love with Mary the first time that he met her.

Ben, benimle ilk tanıştığında olduğum aynı kişi değilim.

- I am not the man I was when you knew me first.
- I'm not the same person I was when you first met me.

Tom Mary'nin ebeveynleriyle ilk kez tanıştığında terbiyesini takınmak zorundaydı.

Tom had to mind his P's and Q's when he met Mary's parents for the first time.

İnsanlarla ilk kez tanıştığında, onlara ne kadar yakın durduğuna dikkat etmelisin.

- The first time you meet people, you should be careful about how near you stand to them.
- The first time that you meet people, you should be careful about how near you stand to them.

Tom'un ilk karısı onu aldattı, ve o, Mary ile tanıştığında beş parasızdı.

Tom's first wife fleeced him, and he was broke when he met Mary.

Biriyle ilk kez tanıştığında o kişiye ne kadar yakın durduğun hakkında dikkat et.

When you meet someone for the first time, be careful about how close you stand to that person.

Mary Tom'la ilk tanıştığında bir erkek olarak kendini hiç kimse için tehlikeye atmayan bir insanla karşılaştı.

The first time Mary met Tom, he came across as a guy who wouldn't stick his neck out for anyone.

Tom yeni bir kadınla tanıştığında yaptığı ilk şey onun bir alyans takıp takmadığını görmek için kontrol etmektir.

The first thing Tom does when he meets a new woman is check to see if she's wearing a wedding ring.