Translation of "öğrenciydi" in English

O günlerde öğrenciydi.

In those days, he was a student.

Kötü bir öğrenciydi.

He was a bad student.

Tom iyi bir öğrenciydi.

Tom used to be a good student.

O mükemmel bir öğrenciydi.

She was an excellent student.

Fadıl örnek bir öğrenciydi.

Fadil was a model student.

Sami yıldız bir öğrenciydi.

Sami was a star student.

Tom gidecek son öğrenciydi.

Tom was the last student to leave.

Tom bir örnek öğrenciydi.

Tom was a model student.

Sami, Kahire Üniversitesinde öğrenciydi.

Sami was an undergraduate at Cairo University.

Sami Müslüman bir öğrenciydi.

Sami was a Muslim student.

O zaman, o bir öğrenciydi.

- At that time, he was a student.
- He was a student at that time.

O o zaman bir öğrenciydi.

- At that time, he was a student.
- He was a student at that time.

2013'te, Tom Boston'da öğrenciydi.

In 2013, Tom was a student in Boston.

O umut verici bir öğrenciydi.

He was a promising pupil.

O geleceği parlak bir öğrenciydi.

She was a promising pupil.

Genç çocuk iyi bir öğrenciydi.

The young boy was a good pupil.

Sami okulumuzdaki tek Müslüman öğrenciydi.

Sami was the only Muslim student in our school.

O zaman, o, Yale'de bir öğrenciydi.

At that time, she was a student at Yale.

Benimle konuşan çocuk yeni bir öğrenciydi.

The boy who spoke to me was a new student.

Bildiğim kadarıyla o iyi bir öğrenciydi.

- So far as I know, he used to be a good student.
- As far as I know, he used to be a good student.

Onunla Bükreş'te tanıştığında Anca bir öğrenciydi.

When I had met her in Bucharest, Anca was a student.

Bildiğim kadarıyla, o iyi bir öğrenciydi.

- So far as I know, he used to be a good student.
- As far as I know, he was a good student.

Tom o zaman Boston'da bir öğrenciydi.

Tom was a student in Boston at that time.

Tom ilkokulda çok iyi bir öğrenciydi.

Tom was a very good student in elementary school.

Tom'la ilk tanıştığımızda o hâlâ bir öğrenciydi.

When I first met Tom, he was still a student.

Tom kendisinden beklenen başarıyı gösteremeyen bir öğrenciydi.

Tom was an underachieving student.

Tom sınıf arkadaşları arasında en uzun boylu öğrenciydi.

Tom was the tallest student among his classmates.

Tom bölüm birincisiydi ve Mary okulu ikincilikle bitiren öğrenciydi.

Tom was valedictorian and Mary was the salutatorian.

- Tom sınıfın en kötü öğrencisiydi.
- Tom sınıftaki en kötü öğrenciydi.

Tom was the worst student in the class.

Eileen çok iyi bir öğrenciydi. O Syracuse Üniversitesinde okumak için bir burs kazandı.

Eileen was a very good student. She earned a scholarship to attend Syracuse University.