Translation of "Takımdaki" in English

Takımdaki en iyi yüzücüydüm.

I was the best swimmer on the team.

Takımdaki tek Kanadalı değildim.

I wasn't the only Canadian on the team.

Takımdaki tek Kanadalı değilim.

I'm not the only Canadian on the team.

Tom takımdaki en iyi oyuncu.

Tom is the best player on the team.

Tom bizim takımdaki en iyi oyuncuydu.

Tom used to be the best player on our team.

Tom takımdaki en iyi güreşçilerden biri.

Tom is one of the best wrestlers on the team.

Tom takımdaki diğer çocuklar gibi değil.

Tom isn't like the other boys on the team.

Ben takımdaki en kötü oyuncu değilim.

I'm not the worst player on the team.

Tom takımdaki en iyi futbolcu olmasından övündü.

Tom bragged that he was the best player on the team.

Tom takımdaki başka bir oyuncudan daha iyidir.

Tom is better than any other player on the team.

O, takımdaki herhangi bir oyuncudan daha iyidir.

He is better than any other player in the team.

O, takımdaki herhangi bir çocuk kadar hızlı koştu.

He ran as fast as any boy in the team.