Translation of "Spikeri" in English

Onlar spikeri gülerek susturdular.

They laughed the speaker down.

İnsanlar spikeri dikkatlice dinledi.

The people listened to the speaker attentively.

Tom bir spor spikeri olmak ister.

Tom would like to become a sports announcer.

Günümüzde yalnızca yüzlerce insan spor spikeri olabiliyor.

only hundreds of people today get to be sports announcers.

Haber spikeri gıda krizine çok fazla vurgu yapıyor.

The newscaster puts too much emphasis on the food crisis.

Hava durumu spikeri öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

- The weatherman says we'll have rain in the afternoon.
- The weatherman says that it'll rain in the afternoon.
- The weatherman says that we'll have rain in the afternoon.

- Tom sunucu olarak televizyonda çalışıyor.
- Tom TV spikeri olarak çalışır.

- Tom works as an announcer on television.
- Tom works as a TV announcer.