Translation of "Dikkatlice" in English

0.053 sec.

Examples of using "Dikkatlice" in a sentence and their english translations:

dikkatlice dinlemenin,

listening attentively,

Dikkatlice seçin.

Choose carefully.

Dikkatlice dinle.

- Listen carefully.
- Listen carefully!

Dikkatlice sür.

- Drive carefully.
- Drive safely.
- Drive cautiously.

- Arkadaşlarını dikkatlice seç.
- Arkadaşlarınızı dikkatlice seçin.

Pick your friends carefully.

Kitapları dikkatlice seçin.

- Choose a book carefully.
- Choose books carefully.

Sorumu dikkatlice cevapla.

Answer my question carefully.

Söylediğimi dikkatlice dinle.

- Listen carefully to what I say.
- Listen attentively to what I say.

Önerimi dikkatlice düşün.

Consider my offer carefully.

Sözleşmeye dikkatlice bak.

Look at the contract carefully.

Çok dikkatlice dinle.

Listen very closely.

Talimatları dikkatlice okuyun.

Read the instructions carefully.

Etiketi dikkatlice okuyun.

Read the label carefully.

Hamlelerinizi dikkatlice planlayın.

Plan your moves carefully.

Bunu dikkatlice oku.

Read this carefully.

Sözlerini dikkatlice seç.

Choose your words carefully.

Beni dikkatlice dinle.

Listen to me very carefully.

Tom dikkatlice yaklaştı.

Tom approached cautiously.

Tom dikkatlice dinledi.

Tom listened attentively.

Tom dikkatlice izledi.

Tom watched carefully.

Onlar dikkatlice girdiler.

They entered cautiously.

Şimdi dikkatlice dinle.

Now listen up.

Tom'u dikkatlice izledim.

I watched Tom carefully.

Onu dikkatlice izledim.

I watched him carefully.

Sorunları dikkatlice düşünmeliyiz.

We must think over the issues carefully.

Çocuklar dikkatlice dinliyorlar.

The children are listening attentively.

Seçimlerinizi dikkatlice tartın.

Weigh your choices carefully.

Dikkatlice etrafıma baktım.

I looked around carefully.

Tom'a dikkatlice baktım.

I looked at Tom carefully.

- Tom dikkatlice kapağı kaldırdı.
- Tom kapağı dikkatlice kaldırdı.

- Tom lifted the lid carefully.
- Tom carefully lifted the lid.

Lütfen kartları dikkatlice karıştır.

Please shuffle the cards carefully.

Lütfen söylediğimi dikkatlice dinle.

- Please listen carefully to what I have to say.
- Listen well to what I say.
- Please listen carefully to what I say.

O, kuşu dikkatlice izledi.

She watched the bird carefully.

O, sözlerini dikkatlice seçti.

He chose his words carefully.

Toplantı için dikkatlice hazırlandı.

He prepared carefully for the meeting.

Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.

He prepared his speech very carefully.

Onun yüzüne dikkatlice baktım.

I looked at his face carefully.

Sana söyleyeceklerimi dikkatlice dinle.

Listen carefully to what I am going to tell you.

Onlar dikkatlice Tom'u izledi.

They watched Tom carefully.

Herkes Tom'u dikkatlice izledi.

Everyone watched Tom carefully.

Bu kez dikkatlice izleyeceğim.

I'll watch carefully this time.

Tom sözlerini dikkatlice seçti.

Tom picked his words carefully.

Tom peçeteleri dikkatlice katladı.

Tom folded the napkins carefully.

Tom arkadaşlarını dikkatlice seçer.

Tom chooses his friends carefully.

Tom odaya dikkatlice bakındı.

Tom looked around the room carefully.

Bunu çok dikkatlice düşündüm.

I have considered that very carefully.

O onu dikkatlice yaptı.

She did it carefully.

Tom işi dikkatlice yaptı.

Tom did the work carefully.

Tom dikkatlice zarfı açtı.

Tom cautiously opened the envelope.

Montaj talimatlarını dikkatlice okuyun.

Read the assembly instructions carefully.

Tom heykele dikkatlice baktı.

Tom regarded the statue carefully.

İnsanlar spikeri dikkatlice dinledi.

The people listened to the speaker attentively.

Bunu dikkatlice düşünmek zorundayım.

I have to think this over carefully.

Annem kapağı dikkatlice açtı.

My mother carefully opened the door.

Tom dikkatlice bir iyimserdi.

Tom is cautiously optimistic.

Tüm talimatları dikkatlice okuyun.

Read all the instructions carefully.

Onun üzerinde dikkatlice düşüneceğim.

I'll think it over carefully.

Bunun hakkında dikkatlice düşün.

Think about it carefully.

O kapıyı dikkatlice kapat.

Shut that door carefully.

Onlar dikkatlice devam etti.

They continued cautiously.

Tom cihazı dikkatlice inceledi.

Tom inspected the equipment carefully.

Duvardaki haritaya dikkatlice bak.

Look at the map on the wall carefully.

Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.

Think carefully before answering.

Tom beni dikkatlice izledi.

Tom watched me carefully.

Herkes bizi dikkatlice izledi.

Everyone watched us carefully.

Herkes onları dikkatlice izledi.

Everyone watched them carefully.

Herkes beni dikkatlice izledi.

Everyone watched me carefully.

Herkes onu dikkatlice izledi.

Everyone watched him carefully.

Ben daha dikkatlice okuyacağım.

I'll read more attentively.

Oğlunu överken dikkatlice dinledi.

She listened very carefully when I praised her son.

Dikkatlice sür! Yollar tehlikeli.

- Drive carefully! Those are treacherous roads up there.
- Drive carefully! The roads are treacherous.

Lütfen beni dikkatlice dinle.

Please listen to me attentively.

Tom beni dikkatlice dinledi.

Tom listened to me carefully.

Bu teleskop dikkatlice kullanılmalı.

This telescope must be used carefully.

Şimdi dikkatlice dinlemeni istiyorum.

Now, I want you to listen carefully.

Şimdi, beni dikkatlice dinle.

Now, listen to me carefully.

Ben cevapları dikkatlice yazdım.

I wrote the answers carefully.

Gaz pedalına dikkatlice bastım.

I stepped carefully on the accelerator.

O, saldırıyı dikkatlice planladı.

He planned the attack carefully.

Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.

The policeman lifted the box carefully.

Mektubunu dikkatlice gözden geçirdik.

We have looked through your letter carefully.

Ben bunu dikkatlice yaptım.

I did it carefully.

Sami, öldürmeleri dikkatlice planladı.

Sami carefully planned the killings.

Bunu çok dikkatlice yaptım.

I did that very carefully.

Tom resme dikkatlice baktı.

Tom looked at the picture carefully.

Herkes ona dikkatlice baktı.

- Everyone looked at it carefully.
- Everybody looked at it carefully.

Tom dikkatlice kapağı kaldırdı.

- Tom lifted the lid carefully.
- Tom carefully lifted the lid.

Beni dikkatlice takip etmelisin.

You must follow me carefully.