Translation of "Yağacağını" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yağacağını" in a sentence and their english translations:

Yağmur yağacağını sanmıyorum.

I don't suppose it's going to rain.

Yağmur yağacağını söylüyorlar.

They say it will rain.

Yağmur yağacağını hissediyorum.

I feel that it will rain.

Yağmur yağacağını sanmam.

- I don't think it'll rain.
- I don't think that it'll rain.

Kar yağacağını sanmıyorum.

- I don't think it'll snow.
- I don't think that it'll snow.

Yağmur yağacağını söyledi.

He said it will rain.

Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.

I think it'll rain today.

Yarın yağmur yağacağını sanmıyorum.

- I don't think that it will rain tomorrow.
- I don't think it'll rain tomorrow.
- I don't believe it is going to rain tomorrow.
- I do not think it will rain tomorrow.
- I do not think there will be rain tomorrow.
- I don't think it will rain tomorrow.
- I don't think that it'll rain tomorrow.

Tom yağmur yağacağını öngördü.

Tom predicted there would be rain.

Dün kar yağacağını düşünmedim.

I didn't think it would snow yesterday.

Melanie yağmur yağacağını düşünüyor.

Melanie thinks that it's going to rain.

Tom yağmur yağacağını düşünüyor.

- Tom thinks that it's going to rain.
- Tom thinks it's going to rain.

Kar yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it's going to snow?

Muhtemelen yağmur yağacağını gözlemledi.

He observed that it would probably rain.

Bugün yağmur yağacağını sanmıyorum.

I don't think it's going to rain today.

Bugün yağmur yağacağını umuyoruz.

We expect that it will rain today.

Muhtemelen yağmur yağacağını söyledi.

He said that it would probably rain.

Yakında yağmur yağacağını düşünüyorum.

- I think that it's going to rain soon.
- I think that it'll start raining soon.
- I think it'll rain soon.

Bugün yağmur yağacağını düşünmüştüm.

- I thought it would rain today.
- I thought that it would rain today.

Yarın kar yağacağını sanmıyorum.

- I don't think it'll snow tomorrow.
- I don't think that it'll snow tomorrow.

Yarın kar yağacağını duydum.

I heard that it's going to snow tomorrow.

Yarın yağmur yağacağını duydum.

I heard that it's going to rain tomorrow.

Yarın yağmur yağacağını düşünüyor.

He thinks it will rain tomorrow.

Gazetede yağmur yağacağını yazdı mı?

Did the newspaper say it was going to rain?

Tom muhtemelen yağmur yağacağını söyledi.

- Tom said it would probably rain.
- Tom said that it would probably rain.

Dün gece yağmur yağacağını düşünmedim.

I didn't think it would rain last night.

Bu akşam yağmur yağacağını sanıyorum.

I suppose it's going to rain this evening.

Yarın kar yağacağını düşünüyor musunuz?

- Do you think it's going to snow tomorrow?
- Do you think that it's going to snow tomorrow?

Uzman yarın yağmur yağacağını söyledi.

The experts said it would rain tomorrow.

Tom yağmur yağacağını düşünmediğini söyledi.

- Tom said that he didn't think it would rain.
- Tom said that he didn't think that it would rain.
- Tom said he didn't think that it would rain.
- Tom said he didn't think it would rain.

Bugün yağmur yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it's going to rain today?

Tom, yarın yağmur yağacağını düşünüyor.

- Tom thinks it will rain tomorrow.
- Tom thinks that it will rain tomorrow.

Tom yarın yağmur yağacağını düşünmüyor.

- Tom doesn't think that it'll rain tomorrow.
- Tom doesn't think it'll rain tomorrow.

Tom yarın kar yağacağını düşünmüyor.

Tom doesn't think it'll snow tomorrow.

Yarın yağmur yağacağını mı düşünüyorsun?

- Do you think it'll rain tomorrow?
- Do you think that it'll rain tomorrow?

Yarın yağmur yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it'll be raining tomorrow?

Cumartesi günü yağmur yağacağını söyledi.

He said it will rain on Saturday.

Yağmurun ne zaman yağacağını önceden biliyorlar

they know when the rain will rain

Hava tahmini, yarın yağmur yağacağını söylüyor.

The weather forecast say it's going to rain tomorrow.

Bu gece kar yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it's going to snow tonight?

Bu öğleden sonra yağmur yağacağını sanmıyorum.

I don't think it will rain this afternoon.

Onlar bu gece yağmur yağacağını söylüyorlar.

They say it's going to rain tonight.

Bu öğleden sonra yağmur yağacağını düşünmüyorum.

- I do not think it will rain this afternoon.
- I don't think it'll rain this afternoon.
- I don't think that it'll rain this afternoon.

Yarın muhtemelen yağmur yağacağını mı düşünüyorsun?

Do you think it's likely to rain tomorrow?

Gerçekten yarın kar yağacağını mı düşünüyorsun?

Do you really think it'll snow tomorrow?

Tom, muhtemelen kar yağacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought it would probably snow.
- Tom said that he thought it would probably snow.
- Tom said that he thought that it would probably snow.
- Tom said he thought that it would probably snow.

Metoroloji dairesi bu gece yağmur yağacağını söylüyor.

The weather bureau says it will rain tonight.

Hava tahmini bu akşam kar yağacağını söylüyor.

The weather forecast says that it's going to snow this evening.

Meteoroloji uzmanı öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

- The weatherman says we'll have rain in the afternoon.
- The weatherman says that it will rain in the afternoon.
- The weatherman says that it'll rain in the afternoon.
- The weatherman says it'll rain in the afternoon.
- The weatherman says that we'll have rain in the afternoon.

- Yağmur yağacağını sanmıyorum.
- Yağmur yağıp yağmayacağından şüpheliyim.

I doubt if it'll rain.

- Kar yağıp yağmayacağından şüpheliyim.
- Kar yağacağını sanmıyorum.

I doubt if it'll snow.

Bu öğleden sonra yağmur yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it'll rain this afternoon?

O, ona bütün gün yağmur yağacağını söyledi.

She told him that it would rain all day.

Tom bu öğleden sonra kar yağacağını düşünmüyor.

Tom doesn't think it will snow this afternoon.

Hava durumu spikeri öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

- The weatherman says we'll have rain in the afternoon.
- The weatherman says that it'll rain in the afternoon.
- The weatherman says that we'll have rain in the afternoon.

Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

The weather report says it will rain tomorrow afternoon.

Tom bana bütün gün yağmur yağacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought it would rain all day.
- Tom told me he thought it would rain all day.
- Tom told me he thought that it would rain all day.
- Tom told me that he thought that it would rain all day.

- Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- Sanırım bugün yağmur yağacak.

I think it'll rain today.

Tom, Mary'ye muhtemelen bütün gün kar yağacağını söyledi.

Tom told Mary that it would probably snow all day.

- Yağmur yağacağını mı düşünüyorsun?
- Sence yağmur yağar mı?

Do you think it'll rain?

Tom bize bütün gün yağmur yağacağını düşündüğünü söyledi.

Tom told us that he thought it would rain all day.

Ve onlara şunu söylüyor ben onlara yağmurun nasıl yağacağını anlattım

And he tells them I told them how to rain

Yağmur yağacağını sanmıyorum, ancak her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.

I don't think it will rain, but I'll take an umbrella in case it does.

- Sence bugün yağmur yağacak mı?
- Bugün yağmur yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it'll rain today?

Yağmur yağacağını sanmıyorum ama her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.

I don't think it will rain, but I'll take an umbrella just in case.

Yağmur yağacağını sanmıyorum ama yağma ihtimaline karşın bir şemsiye alacağım.

- I don't think it'll rain, but I'll take an umbrella just in case it does.
- I don't think that it'll rain, but I'll take an umbrella just in case it does.

- Sence yarın kar yağacak mı?
- Yarın kar yağacağını düşünüyor musun?

Do you think it'll be snowing tomorrow?

Tom ve Mary her ikisi de yağmur yağacağını düşünmediklerini söylediler.

- Both Tom and Mary said that they didn't think it would rain.
- Tom and Mary both said that they didn't think it would rain.

Yağmur yağacağını sanmıyorum ama her ihtimale karşı yanıma bir şemsiye alacağım.

- I don't think it'll rain, but I'll take an umbrella with me, just in case.
- I don't think it'll rain, but I'll take an umbrella just in case it does.
- I don't think that it'll rain, but I'll take an umbrella with me, just in case.
- I don't think that it'll rain, but I'll take an umbrella just in case it does.

Tom yağmur yağacağını düşünmüyor ama her ihtimale karşı bir şemsiye taşımayı planlıyor.

Tom doesn't think it'll rain, but he plans to carry an umbrella just in case.

Hava durumu raporu bu öğleden sonra yağmur yağacağını söyledi, ama öyle olacağını sanmıyorum.

The weather report said that it'll rain this afternoon, but I don't think it will.