Translation of "Sevdiğini" in English

Sevdiğini al.

Take what you like.

- Tom'u sevdiğini düşünüyordum.
- Senin Tom'u sevdiğini düşünüyordum.

- I thought you loved Tom.
- I thought that you loved Tom.

Tom'u sevdiğini biliyorum.

- I know you like Tom.
- I know that you like Tom.

Beni sevdiğini düşünüyordum.

- I thought you liked me.
- I thought that you liked me.

Partileri sevdiğini sanıyordum.

- I thought you liked parties.
- I thought that you liked parties.

Tom'u sevdiğini düşünüyordum.

- I thought you liked Tom.
- I thought that you liked Tom.

Sevdiğini yaparak öldü.

He died doing what he loved.

Onu sevdiğini düşündüm.

I thought you liked him.

Tom'u sevdiğini söyledin.

- You said you loved Tom.
- You said that you loved Tom.

İşi sevdiğini umuyorum.

I hope you like the job.

Beni sevdiğini biliyorum.

- I know that you love me.
- I know you love me.

Öğretmenliği sevdiğini biliyorum.

- I know you like being a teacher.
- I know that you like being a teacher.

Çikolatayı sevdiğini biliyorum.

- I know you like chocolate.
- I know that you like chocolate.

Kahveyi sevdiğini biliyorum.

- I know you like coffee.
- I know that you like coffee.

Sporu sevdiğini biliyorum.

- I know you like sports.
- I know that you like sports.

Trenleri sevdiğini umuyorum.

I hope you like trains.

Onu sevdiğini düşünüyordum.

- I thought you loved it.
- I thought that you loved it.

Mary'yi sevdiğini bilmiyordum.

I didn't know you liked Mary.

Onu sevdiğini söyledin?

You said that you loved him.

Onu sevdiğini söyledin.

- You said that you loved her.
- You said you loved her.

Bunu sevdiğini umuyoruz.

We hope you like it.

Tom'u sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love Tom.

Beni sevdiğini söyledin.

You said you loved me.

Onları sevdiğini düşündüm.

I thought you loved them.

Onlarını sevdiğini söyledin.

You said you loved them.

Onları sevdiğini biliyorum.

I know that you love them.

Onu sevdiğini biliyorum.

I know that you love him.

Onları sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love them.

Onu sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love him.

Onları sevdiğini düşünüyorum.

I think you like them.

Onu sevdiğini düşünüyorum.

I think you like him.

Onları sevdiğini biliyoruz.

We know you like them.

Onu sevdiğini biliyoruz.

We know you like him.

Bunu sevdiğini umuyorum.

I hope you like this.

Tom'u sevdiğini biliyoruz.

- We know you like Tom.
- We know that you like Tom.

Beni sevdiğini söyleyebilirsin.

You could say that you love me.

Beni sevdiğini kanıtla.

Prove that you love me.

Köpekleri sevdiğini bilmiyordum.

- I didn't know you liked dogs.
- I didn't know that you liked dogs.

Neyi sevdiğini bilmiyorum.

I don't know what you like.

Onu sevdiğini biliyorsun.

You know you love it.

Okumayı sevdiğini biliyorum.

I know that you like reading.

Pizza sevdiğini söyledi.

He said that he likes pizza.

Yağmuru sevdiğini söyledi.

She said that she liked rain.

Hayvanları sevdiğini söyledi.

She said that she loved animals.

- Tom'u hala sevdiğini biliyorum.
- Tom'u hâlâ sevdiğini biliyorum.

- I know you still love Tom.
- I know that you still love Tom.

- Tom'un basketbolu sevdiğini biliyorum.
- Tom'un basketbol sevdiğini biliyorum.

- I know that Tom likes basketball.
- I know Tom likes basketball.

- Tom'un portakal sevdiğini biliyorsun.
- Tom'un portakal sevdiğini biliyorsunuz.

- You know Tom likes oranges.
- You know that Tom likes oranges.

- O, John'un onu sevdiğini biliyordu.
- John'un kendisini sevdiğini biliyordu.

She knew that John loved her.

- Beni sevdiğini yine söylesene.
- Beni sevdiğini bir daha söyle.

Tell me again that you love me.

- O, bana yağmuru sevdiğini söyledi.
- Bana yağmuru sevdiğini söyledi.

She told me she liked rain.

- Ona kendisini sevdiğini söylemesini istedi.
- Onun kendisini sevdiğini söylemesini istedi.
- Ondan kendisini sevdiğini söylemesini istedi.

She wanted him to tell her that he loved her.

Nancy'nin müziği sevdiğini biliyorum.

I know that Nancy likes music.

O, çiçekleri sevdiğini söylüyor.

- She says that she likes flowers.
- She says she likes flowers.

O beni sevdiğini söyledi.

She said she had loved me.

Tom'un seni sevdiğini biliyorum.

- I know Tom likes you.
- I know that Tom likes you.

Tom'u sevdiğini söylediğini düşündüm.

- I thought you said you liked Tom.
- I thought that you said you liked Tom.
- I thought that you said that you liked Tom.
- I thought you said that you liked Tom.

Beni hâlâ sevdiğini biliyorum.

- I know that you still love me.
- I know that you still love me!
- I know you still love me.

Tom'un bilmeceleri sevdiğini düşünüyordum.

- I thought Tom liked riddles.
- I thought that Tom liked riddles.

Yalnız olmayı sevdiğini düşünüyordum.

- I thought you liked being alone.
- I thought that you liked being alone.

Bunu burada sevdiğini düşündüm.

- I thought you liked it here.
- I thought that you liked it here.

Senin onu sevdiğini biliyorum.

I know you love him.

Tom'un onu sevdiğini sanmıyorum.

I don't think Tom likes it.

Sadece beni sevdiğini söyle.

Just say you love me.

Tom'un caz sevdiğini bilmiyordum.

I didn't know Tom liked jazz.

Mary'nin beni sevdiğini sanıyordum.

- I thought Mary loved me.
- I thought that Mary loved me.

"Onu sevdiğini sanıyordum." "Severim."

"I thought you liked him." "I do."

Tom yüzmeyi sevdiğini söyledi.

Tom said that he likes to swim.

Onu sevdiğini biliyor mu?

Does she know that you like her?

Bunu çok sevdiğini düşünmüştüm.

- I thought you were into this.
- I thought that you were into this.

Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.

I know that Mike likes basketball.

Basketbolu sevdiğini bilmiyordum bile.

- I didn't even know you liked basketball.
- I didn't even know that you liked basketball.

Tom'un beni sevdiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom likes me.
- I don't think that Tom likes me.

Tom'un konseri sevdiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom liked the concert.
- I don't think that Tom liked the concert.

Tom'un filmi sevdiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom liked the movie.
- I don't think Tom enjoyed the movie.
- I don't think that Tom enjoyed the movie.
- I don't think that Tom liked the movie.

Tom'un Mary'yi sevdiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom likes Mary.
- I don't think that Tom likes Mary.

Tom'un seni sevdiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom likes you.
- I don't think that Tom likes you.