Translation of "Cevapladı" in English

İyi yüzebileceğini cevapladı.

He answered that he could swim well.

O bilmediğini cevapladı.

- He replied that he did not know.
- He said that he didn't know.
- He said that he doesn't know.

Tom soruları cevapladı.

Tom answered the questions.

Tom telefonu cevapladı.

Tom answered the telephone.

Tom derhal cevapladı.

Tom answered right away.

Tom soruyu cevapladı.

Tom answered the question.

Sonunda Oedipus cevapladı.

Finally, Oedipus replied.

O nazikçe soruyu cevapladı.

- He responded kindly to the question.
- He kindly answered the question.

Sekreter beni kısaca cevapladı.

The secretary answered me shortly.

Emily soruyu doğru cevapladı.

Emily answered the question correctly.

Tom bütün sorularımızı cevapladı.

- Tom answered all our questions.
- Tom has answered all of our questions.

Tom Mary'nin sorusunu cevapladı.

Tom answered Mary's question.

Tom bütün sorularımı cevapladı.

Tom answered all my questions.

Tom soruların hepsini cevapladı.

Tom has answered all of the questions.

Tom kendi sorusunu cevapladı.

Tom answered his own question.

Tom sorularımızın hepsini cevapladı.

Tom has answered all of our questions.

O soruları nazikçe cevapladı.

He kindly answered questions.

Onun dışında herkes soruyu cevapladı.

- Apart from her, everybody answered the question.
- All but she answered the question.

Tom bütün soruları kolayca cevapladı.

Tom answered all the questions easily.

Tom kesinlikle öyle umuyorum diye cevapladı.

"I certainly hope so." replied Tom.

Tom kapıyı çaldı ve Mary cevapladı.

Tom knocked and Mary answered.

Tom ve Mary aynı anda cevapladı.

Tom and Mary answered simultaneously.

- Kendi sorusunu cevapladı.
- Kendi sorusunu yanıtladı.

He answered his own question.

Tom bütün soruları doğru şekilde cevapladı.

Tom correctly answered all the questions.

- Tom mesajıma döndü.
- Tom mesajımı cevapladı.

Tom texted me back.

Başbakan basın toplantısında bazı sert soruları cevapladı.

The prime minister fielded some tough questions at the press conference.

O, bütün soruları on dakika içinde cevapladı.

He answered all the questions in ten minutes.

- Tom sonunda cevapladı.
- Tom sonunda cevap verdi.

Tom finally answered.

Soru ciddiydi, ama o şakayla karışık cevapladı.

The question was a serious one, but he answered half in jest.

"O beni severdi," diye cevapladı üzgün bir şekilde .

"He used to love me," she answered sadly.

Tom'a bazı sorular sordum ve onların hepsini cevapladı.

I asked Tom some questions and he answered all of them.

Susan "bu yeni bir şapkadan daha ucuz."diye cevapladı.

"This is cheaper than a new hat", Susan answered.

- Çocuk "Ben Japonum" diye cevapladı.
- Çocuk "Ben Japonum" diye yanıtladı.

"I'm Japanese," the boy answered.

- Tom Mary'nin sorusuna hemen cevap verdi.
- Tom Mary'nin sorusunu hemen cevapladı.

Tom answered Mary's question immediately.

- Sami, Leyla'nın tüm sorularını safça cevapladı.
- Sami, Leyla'nın bütün sorularını saf saf yanıtladı.

Sami naively answered all of Layla's questions.

- Öğrenci "256'nın karekökü on altıdır" diye yanıtladı.
- Talebe "256'nın karekökü on altıdır" diye cevapladı.

The student answered, "The square root of 256 is sixteen."